Ticarette,  alış   verişte  doğru   ve   dürüst  olmak    başta   gelen  temel   kuraldır. Bu  konuda  hile  ve kurnazlığa    kaçan  ticaret   erbabı  malına haram  karıştırdığı gibi, hem  de  halkı  kandırdığı   için cezaya  da  müstehak olur.  Kur’an   kerim  bize   her  konuda  ders   verdiği  gibi  bu  konuda  da özellikle  geçmiş   kavimlerden  örnek  vererek  uyarmaya  çalışır. Bakın  ve  ibret  alın,  geçmiş   kavimler  şu  şu   hataları yüzünden   helak  olup gittiler,  sakın ha;  Dikkat  edin, aynı  hatayı  yapmayın, sonunuz  onlara   benzemesin diye   sürekli   ikazda  bulunmaktadır. Kur’an-ı   Mübinde;  Bu konuda   sonu  hüsran olan  kavimlere  örnek olarak,  iki   kavimden  özellikle   bahsedilir.  Bunlar; Medyen    ve  Eyke   kavimleridir.  Yaşama  bölgesi olarak,  bu  günkü Filistin,  Hicaz ve  kızıl  deniz  kıyılarıdır.  Bu kavimler  ticaretle   uğraşan  bir millettir. Halkı   sürekli   kandıran  ve  aldatan   bir ticaret   ahlakına   sahiptirler. Peygamberleri  olan   Şuayp (as)    mın   sürekli   uyarılarına   rağmen,  yanlış  yapmaya   devam  ederler. Geşmiş   her kavimde  olduğu  gibi söyledikleri   tek  şey, biz  atalarımızdan   böyle gördük,  sen  mi  bizi  düzelteceksin  gibi  yanlış   savunmalar   olmuştur. Bu insanlar   iki    terazi, ölçek   kullanıyorlar.  Alırken  başka  terazi,  satarken  başka    terazi.  Alırken  fazla  fazla,  verirken de  eksik   tartarak  veriyorlar. Şuayp   (as)  mın   uyarıları  fayda   etmiyor  ve  sonunda   beklenen  son  geliyor.  Sayın okuyucularım    bel  ki  diye  bilirler   ki, hocam  sende   hep  eski  kavimlerden   örnek veriyorsun.  Kur’an-ı    kerimin  belki de   yarıdan   fazlası, baştan   sona  kadar  hep  geçmiş   kavimlerin   neden    yanlış  yaptıklarını ve  o  yanlışların   nasıl  onları  helak edip  gittiklerini   sürekli bizlere   örnek  ve öğüt  verir. Kur’ an   zaten baştan  sona  bir öğüt  ve   nasihat  rehberidir.  Azgın  kavimlerden, Peygamberlere    yapılan  eziyet  ve  işkencelerden   devamlı  örnek  verir.  Sakın ha   aynı  hataya  düşmeyin  diye   bizleri  uyarır. Ticaret  erbabı   helal kazanç   yemek  istiyorsa  ve  cezaya   düçar olmak   istemiyorsa   bu uyarılara kulak  vermesi    gerekir. Yoksa sonuç   belli. Cenab-  Hak  Rahman   suresinde   bu konuya   dikkatimizi   çekerek, hem  eskiyi   hatırlatıyor,  hem  de  bizleri  uyarıyor. “ Tartı da  haddi  aşmayın, ve tartıyı   adaletle  tutun, terazide  eksiklik yapmayın”  diye  tekrar  tekrar   bu konu   anlatılmaktadır. Ayet: 8.9. Müslüman  fırsatçı  ve stokçu  olamaz, bu  konu dinimizce  yasaktır  ve haram   kazançtır.

Özellikle  ticaretle  meşgul   olanlar helal   kazanç elde  etmek   istiyorlarsa ve  günaha,  cezaya  düçar  olmamak   istiyorlarsa   bu konu  da   daha  dikkatli    olmalarını   acizane   tavsiye    ederim. Kur’an  bizim  her  konu  da önderimiz  ve  rehberimiz   olduğunu   asla  aklımızdan   çıkarmayalım.

Kainat’ın   sahip  ve  Rabbine   emanet    olun. (  Burada   RAB  terbiye  eden   ve düzene   koyan  demektir.) Onun  terbiyesi ve  düzene  koymasının da   pek şiddetli    olduğunu unutmayalım.

                                                                                                              Ahmet    OĞUZ