İnsan fıtrat olarak güzel şeylere pek dikkat etmez, çünkü güzel olan şeyler insana yakışır; normaldir yapılanlar…

 Diyelim ki, hacca gitmiş bir insanı, bankada faizli para yatırırken görsek dediğim gibi yadırgarız; insanlar kızgınlıklarını belirtir, üzülür! Tam tersi, hacı kardeşimiz model bir hayat yaşasa pek takdir eden olmaz; çünkü hacı dediğin model insandır! Zaten öyle olması gerekiyor diye düşünülür…

Önceki gün bir öğretmen arkadaşım, bayramda çetelerin davranışlarını gözlemlemiş, bazı çete kıyafetli gençlerin, büyüklerine karşı saygısız davranışlar sergilemesi onu kızdırmış, hatta sigara ve bira içiyormuş. Hemen tepki göstererek; “Kardeşim böyle çete olmaz diye haykırıyor. Yaz bunu hocam diyerek bize vebal atıyor.

Bir diğer bayan arkadaşım: “ Halk otobüsünde kendisine yer verilmediğinden dert yandı. Bir diğeri kendi çocuğunun sorumsuz davrandığını, yemek tabağını bile kaldırmadığını belirtti.

Ardından da, yani bu gençlik mi, bizim geleceğimiz olacak? Diye sordu ve bu konularda bir yazı yazmam talep edildi.

Peki dedim, yazayım.

İşte bu nedenle bugünkü yazım olumsuz örneklerin toplumun ümitsizliğe sevk etmesi ile ilgili olacak.

Başlayalım mı?

NEDEN VE SONUÇ İLİŞKİSİNE BAKMAK GEREK

Peki sadece bu hatayı gençler mi yapıyor? Hayır, çocuklarda yapıyor, yaşlılarda. Yani herkes gençlerden bekleneni dillendiriyor da, biz büyüklerin bu hataya neden olduğunu söylemiyor.

Şunu söylemek istiyorum, bir genç saygısız ve sorumsuz davranıyorsa, bunun bir çok sebebi vardır. Birincisi, çocukları geleceğe kim hazırlıyor, hazırlık yapılırken ahlak, kültür ve değerler birinci plana konuyor mu?

Gelin bu sorunun cevabını arayalım.

Çocuk fıtrat üzere doğar, anne ve babaları onu hangi değer ve ahlaki ölçülerde yetiştirirse, çocuklarda gençliklerinde büyüklerden gördükleri ve değerler ölçeğinde şekil alır, büyükleri olduğu gibi taklit eder.

Baba veya annesi yalan söyleyen bir çocuktan yalan söylememesini beklemek ahmaklık olur…

Peki çocukların hiç kabahatı yok mu? Elbette var, onlara da değinelim.

TERBİYECİYE BAKMAK GEREK  BİR DE SOYUNA

Gençler sorumluluklarını genelde bilmiyorlar. Çünkü, bizim eğitim sistemimiz çocukların sorumlulukularını yerine getirmek üzerine kurgulanmamıştır. Daha doğrusu öğretimi yapıyor, eğitimi takip etmiyoruz.

Birkaç gün önceydi, sosyal medyada mini bir film paylaşılmış. Uzakdoğu ülkelerinin birinde, ana sınıfı öğrencilerin mutfak kültürünü anlatan bu görüntüye hayran kaldım. Her bir çocuk kendi tabağını hazırlıyor, yiyeği miktar kadar tabağa koyuyor, son olarak da dua edip, tabağını bulaşık sepetine koyuyor; çocukların hepside sanki robot gibi, aynı şekildi olunca dikkatimden kaçmadı.

Bunu şunun için anlatıyorum, çocuklarımıza bilgi yüklemek yerine, doğru davranışlar kazandırmak gerekiyor. Bunda da ısrarcı olmalıyız. Eğer anasınıfında ve ilkokulda çocuklarımıza büyüklere nasıl saygılı olması gerektiği davranış kazandırılsaydı veya diğer doğrular, bu şikayetler olmayacaktı….

Bugünün çocukları terbiyesini sadece okuldan ya da anne babadan da almıyor. Özellikle televizyon dizileri, internetteki izledikleri onların terbiyecisi durumundadır. Bunun için televizyon dizilerini hazırlayanlar, bunlara dikkat etmesi gerek. Vurdulu, kırdılı, aşklı meşki filmleri izleyen gençlikten ne bekleyecektik?

Burada gençlere de birkaç söz söylemek istiyorum. Çevrenizdeki güzel modellerini araştırın, özellikle Efendimizin ahlakı ile ahlaklanın derim…

Biz Türk çocuğuyuz, atalarımızı bu konuda örnek almamız gerekiyor…

Peki kalın sağlıcakla.