Piyer    Lermit    1o5o-  1115  yılları   arasında  yaşamış  bir  Fransız  keşiş, Hıristiyanları  ,Müslümanlara  karşı  savaşa   iten, sürükleyen  bir  vaiz.  Keşiş   Piyer  Avrupa   ülkelerini   merkebi , eşeği  ile   dolaşarak , kendine  göre  kandırmaca  nasihatler   vererek   hıristiyan  dünyasını  İslam  dünyası  üzerine  savaş  yapmaya  teşvik  edip   kışkırtıyordu. Oraların  zengin  olduğunu, kendilerince  mukaddes  bildikleri  kudus’ü de  alacaklarını   anlatarak   halkı  kandırmaya   çalışıyordu. Zamanla  kalabalık  hale  gelen  bu  insan  sürüsü  ilk  önce   bu  gün  olduğu  gibi  o  günde   Almanya  da  toplandılar. Daha  sonra  bu  gurubun  içine  Fransızlar, İtalyanlarda  katılarak   epeyce  bir  kalabalık  haline  geldiler. Bunlar  Bizanslıların da   desteği  ile  balkanlardan  Anadolu  ya   girdiler. Bazı  kayıtlara  göre  sayıları  2OO  bini  buluyordu. Bunlar  genellikle  kandırılan  fakir  insanlardan   meydana   geliyordu. Güya  onlar  Anadolu yu  alırlarsa  zengin  olacaklardı. Erzak  ve  tüm  ihtiyaçları  hıristiyanlarca   karşılanıyordu. Öyle  anlar  geldi ki  erzak  sıkıntısından  açlıktan  ölmeye  başladılar. Yıl  1O96. Anadolu ya   giren  haçlıların  bir kısmı  izmit  taraflarına,  diğer  bir  bölümü de Yalova  taraflarına  yöneldiler. Zamanla  bunların  arası  açıldı  bir birlerine  düştüler.  O  sıralar da  Anadolu da  I. Kılıç  Arslan  bulunuyordu. Anadolu da  savaşa  savaşa  Kudüs ‘e   varıncaya  kadar   4O  bin  kişi kaldığı  söylenmektedir. Çoğu  Anadolu da  kırılmış;  açlıktan , hastalıktan  ve  savaştan  ölmüşlerdir. Bunu  çok  kısa  ve  özet  olarak   şunun  için  anlattım.  Aynı  fikir  hala  Avrupa da  devam  ediyor. Piyer’in  torunları  yine  birlik  olup  İslam  ülkelerine   saldırmaya  başladılar. Yine  başı   0  gün  olduğu  gibi    bu  günde  alman ya  çekmektedir. Demek  ki  bunlar  hiç  değişmemişler. Aynı  vahşilik, aynı  yamyamlık  devam  ediyor. Bunlar  hiş bir  zaman  medeni  olamadılar,  olamazlar da. İti  atı  insanların  üzerine salan   tiplerden  nasıl  medenilik  beklenir, ancak  onlardan  denilik   beklenir görüldüğü  gibi. Haçlı  seferlerinin  sayısı  muhtelif  tir.  Sekiz  olduğunu   söyleyenler  olduğu  gibi,  dokuz   hatta  yirmi  yediye  kadar  olduğunu   söyleyenler de  vardır.  Bu  güne  kadar  hiç birsi de   başarılı  olamamışlar. Bazı  yazılarımda da   değindim  artık   Avrupa  ekonomik  yönden  bitiyor. Sömürü   düzeni  sona   eriyor.  Dünyanın  zenginliği  doğuya  kayıyor. Buna  kılıf  bulmak  için  sürekli  terörle  buna  engel  olmaya  çalışılıyor  ama  artık  nafile.  Hıristiyanlar   kendine  yakışan  vahşiliği  yapıyor. Bu  konu  epeyce   uzun. Ben  netice  olarak   şunu   arzetmeye   çalışayım.  Onlar  kendine  yakışanı  yapıyor da;  onlara  yalakalık  yapan,  destek  olan, onları  savunan  bazı  densizlere  ne  oluyor?  Zulme  ortak  olan  da  zalim  olmaz mı?  Onu  alkışlayan da  ondan  olmaz mı?  Esas  işin  acı tarafı  burası. Kendi halkına  düşmanca  davran   hırıitiyanlar la  birlik  olmak, onlara  alkış tutmak nasıl  bir anlayıştır.   Bu İslam’a  hiç  yakışmayan  bir  yaklaşımdır. . İnsan  katilleri  ile,  zalimlerle  bir  ol,  Müslümana   saldır  bu  kabul  edilir  bir  durum  değildir.  Bu  gün  yeni  bir  haçlı  seferi  başlamıştır. Buna  engel  olmaya  çalışmak  her  vatandaş’ın  asli  görevidir.  Bu  ülke   millet  olarak   hepimizindir. Onu  koruyup  kollamakta   her vatandaşın   görevidir.  Yoksa  vatanına  ihanet  etmiş  olur. Ayık  olalım  bizi   bir  birimize  düşürmek   isteyen  mihrakların  oyununa   gelmeyelim.  Çünkü   buna  en  çok   sevinenler  de  sonunda   onlar  olacaktır. Rabbim  birlik  ve    beraberliğimizi   bozmak   isteyenlere   fırsat  vermesin.  İçimizde   ki  Piyer   Lermitlere de ,  hıristiyan  sevicilerine de  çok  dikkat   edelim.  Ayık  olalım.   Kainat’ın   sahip  ve  yaratıcısına  emanet   olun.