Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım bir yazıda,medeniyetin evrensel olduğunu, kültürün ise milli olması gerektiğini ifadeetmiştim.

Ancak son dönemde,(en az yarım asırdır) görsel medyanında yaygınlaşmasıyla, birçok millet kendi öz kültüründen uzaklaşarak, popülerkültürün bağımlısı olmuş görünüyor.

Başka milletler ne yapar beni pek ilgilendirmiyor. Ancakbizim çocuklarımız için bu konuda gerekli tedbirleri almaz isek, bizde onlarabenzeyip, yozlaşıp tükeniriz diye düşünüyorum.

Popüler Kültürün İlköğretim Çağındaki Çocukların Aile İçiİlişkileri Üzerindeki Etkisini araştıran Kamil Kaya ve Meyrem Tunakardeşlerimiz bu konuda yazdıkları makalede şöyle bir tanımlama vedeğerlendirme yapmışlar: “  Popüler kültür, kitleleri farkında olmadanetkisi altına alan ve kendine bağımlı hale getiren gündelik yaşamın kültürüdür.Bugün aile, okul, toplumsal çevre ve kitle iletişim araçları sayesinde süreklibir sosyalleşme süreci içerisinde olan çocuklar, popüler kültürden ve popüler kültürürünlerinden en çok etkilenen kesimlerden birini oluşturmaktadır.  

Popüler kültür, sanayileşme sonucu teknolojiningelişmesiyle birlikte özellikle kitle iletişim araçları aracılığıyla çoğunluğuetkileyen, çoğunluk tarafından en çok beğenilen ve tercih edilen kitletoplumunun kültürü olarak değerlendirilebilir.

Popüler kültür genişkitleler tarafından kabul görmekte ve halka mal edilmektedir. Eğlenceden müziğe,spordan edebiyata, dini hayattan bilime kadar gündelik hayatta yaşadığımız her şeydepopüler kültürün etkisi bulunduğu söylenebilir.

Popüler kültür, tümdünyada olduğu gibi bugün Türkiye’de de egemenliğini sürdürmektedir. Televizyonve sinemadan internete, kitap ve müzikten giyim ve gıdaya kadar yaşamın hemenher alanına etki eden tüketim malları cinsiyet, yaş, eğitim, meslek ve sosyalsınıf ayrımı yapmaksızın her kesimi etkilemiş, önemli ölçüde de kitlelertarafından kabul edilmiş ve yaygınlaşmıştır.

 

AİLELER ÇÖZÜLÜYOR

Popüler kültürün, aileler üzerindeki olumsuz etkilerinede değinen bu yazarlarımız der ki: “   Aile,anne, baba ve çocuklardan oluşan, üyeleriyle birlikte sosyo-kültürelgörevlerini yerine getiren bir kurumdur. Diğer bir deyişle aile, yapı ve işlevlerizamanla değişmekle birlikte, insan neslinin devamını sağlayan, sosyalleşmesürecinin ilk ortaya çıktığı, üyelerinin duygusal olarak doyuma ulaştıkları,toplumun maddi ve manevi zenginliklerinin kuşaktan kuşağa aktarıldığı,biyolojik, psikolojik, ekonomik ve hukuksal işlevleri bulunan toplumsalkurumlardır.”

Evet, popüler kültür önce bireyleri, sonra ailelerisonrada toplumlarda düzelmesi oldukça zor yaralar açmıştır.

Bugün her insan kendi öz kültüründen uzaklaşmıştır. Bunuyemekten tutunda, düğünlerdeki aşırı harcamalara varana kadargörebilirsiniz.  Bu durumda bizlerimateryalist toplum haline dönüştürmektedir. Bazen iyi ki diyorum ki, iyi kiKur’an var. Camiler var, hoca efendiler var, bu konuda yazılmış eserler var.Yoksa bizde batılı toplumlar gibi popüler kültür içinde kaybolup gideceğiz.

Evet, batılılar kadar bozulmadık. Ancak biz de bukültürün azımsanmayacak kadar büyük etkileri görülmekte. Sosyal medyabağımlılığı, dağılmış aileler, dolu hapishaneler, zenginlik hastalığı olarakbilinen obezler, eşya düşkünlüğü, alış veriş çılgınlığı, pop müzik düşkünlüğü,  hepsi bu kültürün birer sonucudur diyedüşünüyorum.

Başta ne söyledim, her millet kendi kültürü ile ayaktadurur ve kültürler millidir aynı zamanda zenginliktir…

Efendimiz ne buyurur: “ Kime benzersenizonlardansınız(mealen)”

Bu aslında bir projedir. Dünyada tek devlet olmak isteyendüşüncenin ürünüdür. Yani Siyonizmin bir planıdır…

Önce dinimizin üzerini örtmeye çalıştılar. Baktılar kiolmadı, köktendinci dediler. Olmada, bizi ‘IŞID’cılar gibi göstermeyeçalıştılar. Son olarak olmayan İslam Fobisi oluşturdular. Bütün bunlar dabaşarı olmasa da bu defa kültürel erozyon ile yıkalım istediler….

Ne yapılması gerek? Tek kelime ile özümüze, özkültürümüze yeniden buluşmak gerekiyor.

Kalın sağlıcakla.