Değerli dostlar bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığımız birgenelge yayınlayarak, 2019’un “Prof. Dr. Fuat Sezgin Yılı” olarak ilanedilmesinin uygun görüldüğünü belirterek, bu kapsamda gerçekleştirilecekorganizasyonların Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfıile birlikte yapılacağını belirtmişlerdi.
Bu konuda bu hafta Birlik Vakfın’da Eğitimci İbrahimGülsu hocam, bir sunum yapacağını öğrendim. Konuyu kendisine açtım, konuylailgili derlemelerini ilk defa benimle paylaştı.
Önce hocamızın hayatından kısa kesit, sonra eserlerini ensonda, onun hayatından çıkarımların yer alacağı bir çalışma yapmış.
Bana, seninde bu konuda bir yazı yazman gerekir deyince,başladım araştırmaya.
Önce, şu genelgenin içeriği hakkında sizlere bilgi verip,sonra da inşallah her zaman olduğu gibi değerlendirmemizi yapalım istiyorum.
“İslam kültürmedeniyetinin daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve onu yeni nesillere en doğruşekilde aktarmak amacıyla yapılacak söz konusu çalışmalara ilgili tüm kamukurum ve kuruluşlarınca her türlü destek ve katkının sağlanması konusundagereğini rica ederim.”
SAHİ KİM NE YAPTI VE YAPACAK
Üniversitemizinbu konuda bir çalışma içinde olacağını düşünüyorum! Çünkü bu iş öncelikleonlara düşer. Neden?
Son yıllardabinlerce doç ve prof bu ülkede ünvan aldı. Ne güzel! Ancak, bu hocalarımızacaba Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamızın yolunda yürüyorlar mı?
Yürüyen vardır,yürüyemeyenler vardır. Çünkü, hocalarımız hem üniversitede derse giriyor hem debilimsel çalışma yapıyorlar. Oysa her ikisinin bir arada olması mümkün değil.İşte bu nedenden dolayı da üniversiterin yapısında yeni değişiklik yapılmalı.Araştırma görevlileri, Yrd. Doçlar ve profların görevleri yeniden belirlenmeli.
Her hocamızkendi alanında bilimsel çalışma ve buluşlara imza atmalı. Benbakıyorum(istisnalar hariç, prof olduktan sonra kimi hocalarımız bilimselçalışmalarını sürdürmüyorlar. Oysa sizler bu toplumun ışığısınız, hayatınızınen olgun dönemlerinde ciddi araştırma ve buluşlara imza atmanız gerekiyor….
SEZGİN HOCAMIZ 94 YIL ARALIKSIZ ÇALIŞMIŞ
Hocamızın hayatını araştırtım da bakın karşıma nelerçıktı. “ 94 yıllık bir hayat, ama malum bu 60 yılında İstanbulÜniversitesi’ndeki malum olaylardan sonra ne yazık ki hocamız da adeta sürgünyiyen insanlardan bir tanesi olmuş ve Almanya’da çalışmalarını devam ettirmiş.Böyle bir insan. Rabbim cennetiyle müşerref kılsın.
Tabi hocamızın hayatı boyunca pek çok eseri var. Gerekislam ilim düşünce fizik tıp astronomi ve diğer alanlarda kaleme aldığı bueserleriyle beraber olayı şöyle cilt olarak raflara dizdiğimizde 1300 ciltlikbir eser ki bunun bir takımı da cumhurbaşkanlığı kütüphanesinde yerini almışvaziyette. Yurt dışındaki eserlerini de getirme çalışmaları sürüyor.
Şimdi son yıllarda bilim insanlarımıza verilen önemarttı. Bu bağlamda örnek buluşlar yapanlar var, her alanda ancak yeterli değil…
Diyeceğim şu ki dostlar, “İlmi elinde tutan, kuvveti deelinde tutuyor!”
Artık dünyada savaşlar, bilim üzerinde yapılıyor. İnanınadamlar bizi evde oturduğumuz odada dinliyorlar. Bunu teknoloji sayesindebeceriyorlar.
Böyle olunca da bizim fikrimizi, zikrimizi biliyor vebizleri yönlendirmeye çalışıyorlar. Efendimiz(sav) düşmanın silahi ilesilahlanmamız gerektiğini söylüyor.
Bugün düşman ilim ve bilgi teknolojisi üzerinden bizimüzerimizden egemen olmaya çalışıyor. Atom bombası, hitrojen bombası v.s
Cehaletle savaşımızı kazanmamız gerekiyor. Bunu daokuyarak, araştırarak başarabiliriz, yani bilim insanlarına ihtiyacımız var.Hem de yerli ve milli olmaları gerekiyor.
Peki kalın sağlıcakla.