alemlere rahmet olarak gönderilen bir zat-ı mübarektir. Kainat yüzü suyu hürmetine yaratılan bir insan-ı kamildir, mükemmel bir insandır. İşte bu zatın dünyaya teşrifi anın da bazı harikulade olaylar meydana gelmiştir. Bunlardan bazılarını anlatmaya çalışacağım. O’nun doğduğu gece; hem annesi,hem orada bulunan bir sahabinin annesi ve yine o anda orada bulunan başka bir hanım sahabenin gördükleri büyük bir nur ki; üçü de demişler “ Veladeti,yani doğumu anında biz öyle bir nur gördük ki, o nur ,Maşrık ve mağribi, yani, doğu ile batıyı, bize aydınlattı” diye haber vermişler. Yine o gece Ka’be’ deki sanemlerin,putların çoğu yıkılarak devrilmişler. Yine o gece İran Kisrasının sarayında bulunan, meşhur şerefelerinden on dört tanesi sallanarak yere düşüp parçalanmıştır. Sava denilen ve kendilerince makbul sayılan küçük deniz, o gece yere batıp kaybolmuştur. Yine İstahr - Abad ‘da bin senedir hiç sönmeden yanan ateş , Mecusilerin mabud kabul ettikleri o ateş; Allah Resul’nün doğduğu gece sönmüştür. İşte bu hadiseler gösteriyor ki: Yeni dünyaya gelecek olan Zat ateş-perestliği kaldıracak,Fars saltanatının sarayını parçalayacak, Allah’ın izni ile olmayan şeylerin takdisini,tapılmasını ve kutsal sayılmasını men edecektir.Resul’ü Ekrem (asv) daha küçükken ,Halime-i Sa’diyenin yanında iken , Halime ve halimenin kocasının ifadesi ile ,güneşten rahatsız olmaması için , çok defa üstünde bir bulut parçasının o’na gölge ettiğini görmüşler ve halka söylemişler bu olay halk arsında gerçek olarak meşhur olmuştur. Yine bir defasında Şam tarafına on iki yaşında iken gittiği sırada , Rahip Bahiranın şehatetiyle , bir parça bulut Resul’ü Ekrem (asv) mın başı üzerinde o’na gölge ettiğini görmüş ve etrafındakilere de göstermiştir. Hatta onlara bu çocuk geleceğin Peygamberidir.Ben bunun geleceğine dair kitaplarda işaretlerini gördüm, çabuk işinizi bitirip buradan derhal gidin , buna zarar vermelerinden korkuyorum diye uyarılarda bulunmuştur. Allah Resul’ü küçükken , Ebu Talib’in evinde kalıyordu. Ebu Talib , Çocukları ve onunla beraber yerlerse karınları doyuyor, ne vakit o sofrada olmassa karınları tok olmuyordu. Bu olay kesin olarak o dönemde meşhur olmuştur. Resul’ü Ekrem (asv) Ümmü Eymenin yanında kaldığı sırada ; Ümmü Eymenin ifadesi ile; O hiçbir zaman açlık ve susuzluktan şikayet etmedi, ne küçükken ve nede büyüdüğünde diye haber vermektedir. Evet dünyaya manen reis olacak ve dünyanın manevi şeklini değiştirecek ve dünyayı ahirete tarla yapacak,cin ve insana ebedi saadet yolunu gösterecek, halık-ı yanıyıp alemede tanıttıracak bir zat elbette o daha dünyaya gelmeden her şey o’nun geleceğini bekleyecek ve o’nu alkışlayacak olan bir zat elbette Allah’ın en sevgili Yaverr-i Ekremi ve kulu olacaktır. Onsuz dünya manasız boş okunmayan bir kitap halinde kalacaktı. O bhize dünyanın mana ve önemini öğretmiş ve Rabbimizi tanıtmıştır. O’na binler salat ve selem olsun. Şefaat-i uzmasından cümlemizi mahrum etmesin. Alemlerin Malikine emanet olun.