Merhaba değerlidostlarım;

Cumhuriyetten buyana yapılan kritik seçimlerden birisinin daha eşiğindeyiz.

1950 DemokratParti’nin tek parti rejimine son veren zaferi, 1983 yılında Rahmetli Özal’ınaskeri rejimin gölgesinde elde ettiği başarı ve 2002 yılında Ak Parti’nin tekbaşına iktidara geldiği seçimler demokrasimizin köşe taşlarını oluşturan önemliseçimlerdir. İki gün sonra yapılacak olan seçimlerle de demokrasimiz yeni birboyuta taşınacaktır.

Ramazan derken,Bayram derken ülkemiz için çok önemli olan bu seçimle ilgili sizlerledüşüncelerimi paylaşma imkanı bulamadım.

İki gün sonrayapılacak olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ve milletvekilliği seçimleriöncelikle ülkemize hayırlar getirtir inşallah.

Seçime iki günkala ben sizlere şu adaya şu nedenle şu partiye bu nedenle oy verin falan demekistemiyorum. Zaten bu saatten sonra herkes kime oy vereceğinin kararınıvermiştir.

Ben başka birperspektiften durumu irdelemek ve ufkunuza derinlik katmak istiyorum.

Türkiye pek çokaçıdan dünyada eşi benzeri olmayan bir ülke. Coğrafi konumu, tarihsel geçmişi,dün olduğu gibi bugün de gelecekte de Türkiye’ yi diğer ülkelerdenayırmaktadır. Ülkemizin yönetim zorluğu açısından, İngiltere, Rusya, Çin gibiülkelerden aşağı kalır yanı yoktur.

Bu minvalde,sonradan görme bir devlet olan ABD çok uzaklardan gelip bizi de yakındanilgilendiren alanlarda yönetimimizle ilgili çeşitli gayri hukuki, gayri ahlakigirişimleri ya desteklemekte, ya da fiilen yapmaktan geri durmamakta.

Bir kez dahatarihe not düşmek adına söylemek istiyorum. Önümüzdeki yıllar küçükAmerika’nın(İsrail) hayalleri peşinden Amerika ile Dicle ile Fırat arasındakibölge için karşı karşıya gelmemiz kaçınılmazdır. 

Doğu Akdeniz birçok devletin üzerinde hesap yaptığı bir bölge. Kıbrıs’ı yeni oyunlarla bizdenkoparmak derdindeler.  Dertleri Kıbrısdeğil, Doğu Akdeniz de bizi devre dışı bırakmak.

Daha bir çok şeysayılabilir. Kısaca demek istiyorum ki bu ülke herhangi bir Avrupa ülkesideğil. Seksen milyonu aşan bir nüfus ile, tarihsel sorumluluğu ile bölgeüzerinde hesabı olanların önündeki en büyük engel.

Basit biranlatımla berbere gittiniz, kime tıraş olmayı tercih edersiniz, herhalde beniçırak tıraş etsin demez siniz?

Arabanızı sanayi’yegötürdünüz. Usta bakmasın çırak baksın der misiniz?

Evinizin boyasıeskimiş, sorup soruşturup işin erbabı bir usta mı ararsınız, yoksa ne fark ederkardeşim, evin boyanmasında ne var, kim olsa yapar mı dersiniz?

Soruları bensordum cevaplarını siz kendinize verirsiniz.

Kendinizevereceğiniz bu cevap eminim ki her sağduyu sahibi Türk vatandaşının iki günsonraki seçimdeki tercihini etkileyecektir.

Dünyada liderkıtlığı varken, elimizdekinin kıymetini bilelim.

Adaylardan birisiteröre açıkça destek vermiş, bir diğeri MHP’yi ele geçiremeyince hırsındandeliye dönmüş birisi.

Gelelim en ciddiadaylardan birisi olan Sayın Muharrem İnce’ye. Sayın Muharrem ince bu seçimdenher halükarda kazançlı çıkacaktır. Cumhurbaşkanı seçilmese de kendisini buserüvenin içine sürükleyerek bir şekilde muhalifini devre dışı bıraktığınıdüşünen Sayın Kılıçdaroğlu’nu, seçimden sonra böyle bir tercihte bulunduğu içinpişman edecek, bir yıla kalmadan CHP’nin başına geçecektir.  Böylece ana muhalefet partisini yönetmetecrübesiyle bir daha ki Cumhurbaşkanlığı seçimine ana muhalefet partisi genelbaşkanı olarak daha güçlü bir şekilde girecektir.

 Yeni yönetim sistemi ile bir çok alanda alınanmesafe, bölgesel gücü tescillenen bir ülke, adalet ve liyakatin, erdem vefaziletin yeniden revaçta olduğu (İnşallah)  bir ülkede ne kadar şansı olabilirse.

Seçimsonuçlarının ülkemize ve insanlığa hayırlar getirmesi dileğiyle tekrargörüşünceye kadar sağlıcakla kalın.