Daha önce birkaç defa tefsir dersleri alayım dedim devam ettiremedim, bu günlerde Rabbim nasip etti, Prof. Dr. Şadi Eren hocamın internet üzerinden Kur’an TV Net sitesine girip, derslerini dinliyorum, hatta bazı bölümlerini de dostlarla paylaşıyorum. Dün sabah Bakara Suresi 30-39. Ayetlerin tefsiri vardı. Önce mealini dinledik, ardından geniş açıklaması olan tefsiri yapıldı. Bölüm hepimizin dikkatini çekeceği için, sizlerle paylaşmak istedim. Meal şöyle; “Bir zamanlar Rabb'in meleklere: "Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" demişti. (Melekler): "A!.. Orada bozgunculuk yapacak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Oysa biz seni överek tesbih ediyor ve seni takdis ediyoruz" dediler. (Rabb'in): "Ben sizin bilmediklerinizi bilirim." dedi. 31 - Ve Âdem'e isimlerin hepsini öğretti, sonra onları meleklere gösterip: "Haydi davanızda sadıksanız bana şunları isimleriyle haber verin." dedi. 32 - Dediler ki: "Yücesin sen (ya Rab!). Bizim, senin bize öğrettiğinden başka bir bilgimiz yoktur. Şüphesiz sen bilensin, hakîmsin". 33 - (Allah): "Ey Âdem, bunlara onları isimleriyle haber ver." dedi. Bu emir üzerine Âdem onlara isimleriyle onları haber verince, (Allah): "Ben size, ben göklerin ve yerin gayblarını bilirim, sizin açıkladığınızı da, içinizde gizlediğinizi de bilirim" dememiş miydim?" dedi. 34 - Ve o zaman meleklere: "Âdem'e secde edin!" dedik, hemen secde ettiler. Yalnız İblis dayattı, kibrine yediremedi, inkârcılardan oldu. 35 - Dedik ki: "Ey Âdem, sen ve eşin cennette oturun, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol yeyin, fakat şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz."(Şadi Eren hocam, cennetteki bu meyvenin insan için haram kılınan şeylerin ağacı olduğunu, Yahudi ve diğer kaynaklarda ise buğday, incir ağacı olduğunu söyledi. Doğrusunu Allah(cc) bilir ama bu ağacın bir imtihan ağacı olduğu belli)Biz devam edelim: 36 - Bunun üzerine şeytan onların (ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: "Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib vardır." dedik.(Peki şeytan işin içine niye girdi? Şeytan olmasıydı biz cennette mi kalacaktır? Sorusunun cevabı da çok sorulan sorulardan, şeytan burada kibiri, kötülüğe destek verenleri temsil ediyor. O Rabbine isyan ederken, İnsan günahını üstlendi ve tövbe etti aradaki fark burada olsa gerek) 37 - Derken Âdem Rabb'ından birtakım kelimeler aldı, (onlarla tevbe etti. O da) tevbesini kabul etti. Muhakkak O, tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir. 38 - Onlara dedik ki: "Hepiniz oradan inin. Size benim tarafımdan bir hidayet rehberi geldiğinde, kim o hidayetçimin izinde giderse, onlar için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. 39 - İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennem ehlidirler. Orada ebedî olarak kalacaklardır.   İNANMAK VE İNKAR Burada bir konuya daha açıklık getirelim. Adam babamız ile Havva annemiz, asli vatanımız olan cennetten çıkartılarak, dünyaya misafir olarak gönderildiler.  Suudi Arabistan’ın Cidde şehri yakınlarında buluşmaya yakın dua ettikleri ve şimdiki Arafat meydanındaki Cebel-i Rahme’de birbirlerine kavuştukları ve burada tövbe ederek günahlarının af olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de biz müslümanlar onları taklid ederek, hac ve umreye gitmekteyiz. Demek ki, biz bu dünyada imtihan oluyoruz ve kim bu imtihanında günahlardan beri durursa, yeniden asli vatana olan cennete gönderilecek. Nitekim 38. ve 39. Ayetler bunları değinerek, Allah(cc),  bizlere şu tebbihte bulunuyor. Size rehber olarak gönderdiğim kitaplar ve peygamberlere iman edin, rehberlerinizin izinden gidin. İşte inananlarla, inkarcıların yolu burada ayrılıyor. İnananlar, Kur’an çizgisinde yürürken, diğerleri bu çizgiden çıkıp, küfre yani yanlışlara(haramara) yöneliyor. Bir de inanmadığı halde inanmış gibi görünenler var ki en tehlikeli insan tipleri bunlardır. Şimdi geçmişe gidelim. İlk aklımıza gelen Nuh, Şuayip, Lut, İbrahim(as)’ın milletleri değil mi? Hz. Nuh yıllarca insanlara tebliğ etti ama kendine tabi olanlar çok azdı, insanlar azıp sapmışlardı. Şuayip(as) milleti ticarette, Lut(as) eş cinsellikle, Hz. İbrahim(as) döneminde ise insanlar putlara tapıyordu. Ya şimdi! Son olarak şunu söylemek istiyorum. Şeytan olmasaydı, nefsimiz bize yeterdi. Hadi kalın sağlıcakla.