Şeytan tatile çıkar mı, demeyin çıkar. Çünkü, onun da çoluk çocukları büyüdü, adamları ona artık iş düşürmez oldu, o kafirde tatile çıkmış olabilir. Gerçi şeytan ve şeytanlaşmış insan ve cinler, tarih boyunca hep birlikte çalışmış, gayret göstermişler, işleri güçleri inanmış insanları yoldan çıkartmak olmuştur. Bu bağlamda tatil bile yapmıyorlardır. İşte sadece Ramazan’da zincirlere bağlanıyorlar o kadar. Yani boş durmuyorlar.

Bakınız, son günlerde adını Trans hümanizm (nesneler arası iletişim) koydukları ve şeytanilerin bir araya gelerek becerdikleri bir hadiseden bahsedeceğim. “Bu transhümanistler, adeta “yeryüzünde bir cennet ve ebedi bir hayat vaad ediyorlar.” Bu Nemrut’un torunları kendilerini ıslah ediciler olarak gören zengin, şımarık bozguncular! Gafletteki insanlara adalet, barış, özgürlük, sağlık ve mutluluk vadederek aldatmaya çalışıyorlar. Ama birçok insan bunun farkında, ABD’deki olayların perde arkasında bu farkındalık var…

TRANSHUMANİZM NEDİR, NE DEĞİLDİR?

Bu konuda yaptığım araştırmalar neticesinde derlediğim bilgilere göre: “Transhumanizm, insanın var olan özelliklerinin ve potansiyellerinin, genetik bilimi, sağlık ve teknolojinin yanında diğer disiplinlerin ortaklığıyla, mümkün olan tüm bilimsel ve teknolojik imkanların kullanılmasıyla geliştirilmesini ifade eden bir felsefe. Bu değişiklikler ve dönüşüm bireyde fiziksel ve zihinsel süreçlerde farklılıklar meydana getirecekmiş. Çarşamba akşamı ulusal bir televizyonda American Utra filmini daha dün seyrettik. Bu filmlerle de bizi alıştırıyorlar. Çünkü kahramanlar çok sevimli, iyilik perisi v.s!

Transhumanist düşüncenin temel yapısında genetik mühendisliği, nanoteknoloji, klonlama ve diğer teknolojiler ile hayat süresinin uzatılmasının (kimilerine göre ölümsüzlük) sağlanması gerektiği, insan biyolojisinin geçirmesi gereken radikal değişim yatıyor. (Yaratana başkaldırı söz konusu, yaratıcılık iddiaları sürüyor!)

Kendilerine göre insanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerinin artırılması ve yaşlanma ve hastalanma gibi arzu edilmeyen veya gereksiz görülen yönlerinin ortadan kaldırılması amaçlanıyormuş. Dolayısı ile insanın fiziksel, entellektüel ve psikolojik yapısını geliştirebilecek her teknoloji ve bilimsel çalışma transhumanizme konusu olarak görülüyor. (Yani üst insan yaratmak(haşa) planlıyorlar.

YENİ BİR DÜŞÜNCE DEĞİL

Dedeleri Nietzsche 1891 yılında yazdığı “Böyle Buyurdu Zerdüşt” adlı kitabında üst-insanı şu şekilde tanımlar (2009): İnsan aşılması gereken bir varlıktır, hayvan ile üst-insan arasına bağlanmış bir halattır; öyle bir halat ki, bu halat bir uçurumun üzerinde yer alır.” der. Huxley ise ilk kez 1957 ‘de yayınlanan “Yeni Şarap için Yeni Şişeler” isimli makalesinde: “İnsanın yine insan olacağını, ama yeni insanın eski insan olmayacağını”söyler.(Kay.Öğr. Gör. Serap Uğur-Dergi Park)

Aslında günümüzde işitme kaybı olan bireylerin kullandıkları işitme cihazları, görme kaybı olanların gözlük ya da lens kullanarak bu yetilerini normale çevirebilmelerinin sağlanması, son yıllarda renk körlüğü olanlar için geliştirilen renk gözlüğü gibi ürünler de transhuman gelişim süreci kapsamında değerlendirilebilecek teknolojiler olarak düşünülebilir (Kay.Aksakal, 2012.(Not: Çalışmalar bu bağlamda insanlığı daha iyiye güzele götürse sorun yok)

Sayın Dilipak bunlar için der ki: “Transhümanizm; Deizm, Satanizm, Agnostizm gibi yaygın bir şekilde bilinmese de çağın en büyük vebasıdır. Transhümanizm bu anlamda “günlerin sonu”na yaklaşırken, bizim “ahir zaman” dediğimiz ve kimilerinin “Tarihin sonu” dediği, son büyük oyununu oynamaya hazırlanıyor. Şunu hemen belirtelim ki Trans Hümanizm bir Teknoloji Dini’dir. Kendi içinde felsefi anlamda ekonomik, içtimai açıdan geleneksel davranış kalıpları ve politik süreçleri tartışırken asıl itici güç olarak teknolojide radikal değişimi öngörüyorlar ve bu konuda bilişim teknolojisi ve yapay zekaya büyük önem veriyorlar. Bu süreci CoVID ve aşı sürecinde, özellikle mRNA konusunda çok çarpıcı bir şekilde yaşadık. Trans hümanistler Amerikan seçimlerini bekliyorlar.” Yani çağın Nemrutlar geliyor, hem de ‘ıslah edici rolünde’ bunun içinde şeytan tatile çıkmış, şimdi işbaşı yapmaya geliyor vurgusu yaptık. Görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler!

Kalın sağlıcakla.