Kentimizde son yıllarda çok önemli bir fuar gerçekleştiriliyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen ve bu yıl 6.sı gerçekleşecek olan 17-27 Ekim tarihleri arasında KAFUM merkezinde gerçekleştirilecek.
Tabi ki şiirin başkenti ismi bu kentte yakışıyor ve gerçekten ilgi de yüksek oluyor. Özellikle öğretmen arkadaşlarımın bu fuara katkıları harika.
Bizde heryıl olduğu gibi yine öğrencilerimizle birlikte fuarı ziyaret edeceğiz, taze kitap kokusunu içimize çekeceğiz.
Bu kitap fuarı aslında Kahramanmaraşlı okumuyor, diyenlere de en büyük cevap diye düşünüyorum. Bu konuyu da biraz açmak istiyorum.
Veya şöyle bir soru ile başlayalım yazımıza: “İnsanımızı niçin okumuyor?” Önce bu sorunun cevabını ortaya koyalım, yarın da nasip olursa: “Okumak nedir?” sorusunun cevabını verelim..
OKUMAMAK MİLLETİN SUÇU MU
Şimdi millete okumuyor diyorlar bazıları. Zaman zaman, bende inanmışımdır o bazılarına. Ancak tefekkür ettiğim zaman bunu doğru bulmadığımı gördüm. Şöyle ki:
Sürekli Japonya veya Avrupa ülkeleri ile karşılaştırmalar yapıyoruz, ülkemizin insanını da bu kıyaslamadan sonra okumamakla suçluyoruz.
Bu konuda Yazar D.Ali Taşçı; “ Bu millet gerçekten okumuyor mu?” Başlıklı bir yazı kaleme almıştı. Der ki; “Soruyorum Necip Fazıl okunmuyor mu? Düşünen, üreten beyinler Cemil Meriç, Sezai Karakoç okumuyorlar mı? Koca Yunus, asırlar öncesinden beri okunmadı mı? Yani okuduğum eserler bilimde, sanatta ve diğer dallarda beni Rabbimle tanıştırmıyorsa, bırakın ümmi kalayım; bari kendimi bozulmuş hissetmeyeyim! Diyor
MİLLET OKUMUYOR DİYORLAR
Türk milleti okumuyormuş! Kim dedi bunu? Türkiye’de, insanlar anlasa da anlamasa da, en çok okunan kitap Kur’an-ı Kerim. Safahat, bir şiir kitabı olmasına ve bir dönem üstü örtülmesine rağmen, en çok satan kitap olma özelliğini koruyor. Burun kıvırmayın, televizyonlardan önce, Anadolu coğrafyasında “Hz. Ali Cenkleri, Battal Gazi’ler, Kerem İle Aslı’lar, Fütüvvetname’ler, Muhammediye’ler, Mesnevi’ler, İhya’lar… su içer gibi okunmuyor muydu? Bu millet, tarihine, değerlerine, kutsalına küfreden filan ve falan romancının kitabını okumuyorsa, bunu düşünmek gerekir.
Okumak ciddi bir tercih ve zihin işidir. Bu toplum külliyen geri zekâlı mı ki okumuyor? Böyle bir iddiaya kim “evet” diyebilir? Öyleyse problem nerede? Yıllarca okumak ve okutmakla uğraşan bir insan olarak, bu konuda söyleyecek sözümüzün olduğuna inanarak birkaç şey söylemek istiyorum: İnsanlar ideolojik şeyleri mevsimlik olarak okuyabilirler, ama uzun vadeli ideolojik eserler okunmaz, okunmuyor; çünkü ideoloji mevsimliktir, gelir geçer.
Uzun yıllardır bu toplumun çocuklarının zihin dünyaları ideolojik saplantılara kurban edildi.
Onlara tercih bırakılmadan “şunları okuyacaksın, şunları okumayacaksın!” dayatması yapıldı.
Onlar da ruhlarına ters düşen bu ideolojik ve dayatma eserlere itibar etmediler ve okumadılar.
Okullarda “çağdaşlık” adına bu milletin bin yıllık tarihine dil uzatıldı ve değerleri horlandı. İnsanlar da buna karşı tavır takındılar ve onların dediklerini yapmadılar, sunduklarını okumadılar.
Aslında pek de inadına okumadılar değil, okunacak eser yazılamadı; çünkü sanat, edebiyat adına yola çıkılmadı, başka şeyler hayal edildi.”
Şimdi bu görüşlere katılırsınız veya katılmazsınız.
Bakın bu milletin okuduğunu, Kahramanmaraş Kitap Fuarını gezdiğinizde net olarak görüyorsunuz. Yeter ki, millet o kitaplarda kendini bulsun.
Ben şahsen ilimize gelecek olan yazarları birbir inceledim, yayın evlerine baktım. Kahramanmaraş bu işi seviyor, yani Maraşlı Okuyor…
Şahit isteyenler, fuarı şöyle bir gezsin. Bu vesile ile ilimize gelen tüm yazarlarımıza şimdiden hoş geldin diyor. Kahramanmaraş Büyük Şehir Belediyesini de bundan dolayı kutluyorum.
Kalın sağlıcakla.