Kahramanmaraş’ın köklü ailelerinden Emirmahmutoğlu ailesine mensup, bir dönem Kahramanmaraş’ta da eczacılık yapan, Türkiye’nin sayılı koleksiyonerlerinden biri olan Mahmut Emirmahmutoğlu’nun sahip olduğu tarihi Kahramanmaraş fotoğrafları üzerine, birlikte geçmişe yolculuk yapıp, fotoğrafların hikayelerini anlatacağız.
 
Mahmut Ağabey bize kendinizi tanıtın lütfen.
6 Mayıs 1946 senesinde Kahramanmaraş’ta doğdum. Orta okulu Tarsus Amerikan Kolejinde,  liseyi Kahramanmaraş Lisesinde okudum. 1972 senesinde Nişantaşı eczacılık fakültesini bitirip Kahramanmaraş’ta Pamuk eczanesi açtım. 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış harekatı ile Kıbrıs’a çıkan az sayıda subayların arasındaydım. Kıbrıs’taki her iki barış harekatına katıldım. Gazi ünvanı aldım. 1978 yılında İstanbul’a yerleştim. Eczacılar birliği yönetim kurulu üyeliği yaptım. Kahramanmaraş ile bağımı hiç koparmadım. İstanbul’daki Kahramanmaraş Okutma ve Yardım Derneğinde iki yılı başkan yardımcılığı, on senede başkan olarak görev yaptım. Bugün bütün yurt binasının arsanın üçte birine eşit olan, yurt binasının yanında bulunan metruk binayı satın alarak derneğe hediye ettim.
Kahramanmaraş’ta, belediye binası gibi ne dikiliyorsun” diye bir söylem vardır. Benim bildiğim, belediye binası Ulu Camii’nin hemen yanında idi. O binanın hikayesini sizden dinleyelim.
Dedem Tevfik Kadıoğlu hukukçudur, askerliğini Çanakkale savaşında topçu yüzbaşı olarak görev yapmış. 1925’ten 1933’e kadar belediye başkanlığı görevinde bulunmuştur. Bu dönem içerisinde, kendi cebinden 14 bin altına, Ulu Camiinin yan tarafında belediye binasını inşa ettirmiştir. Belediye binasının yapıldığı dönem o bölge boş arazi. Meydanın ortasında bir bina inşaa ediliyor, binanın önünede çok güzel bir çeşmede inşaa edilmiş. Belediye binası meydanın ortasında tek başına durduğu için Maraşlılar, ayakta tek başına bekleyenlere “belediye binası gibi niye tek başına duruyorsun” diye şaka yaparlar. Binanın yıkılmasından 40 sene sonra hala bu söylemin devam ettiğini biliyoruz. Böylesine Maraşlılar arasında darb-ı mesel haline gelmiş binanın yıkılması çok acıdır.
Faşist 12 Eylül cuntasının belediye başkanı tarafından, cumhuriyet tarihinin en güzel binası olan belediye binası yıktırıldı.
Sizi İstanbul’da tanıdığımızda, Türkiye’nin sayılı koleksiyonerlerinden biri olduğunuzu biliyorduk. Koleksiyon merakınız nasıl başladı? 
Ortaokulda pul kolleksiyonu ile başlayan, sonrasında, posta tarihi koleksiyonu, kartpostal, milli piyango bileti koleksiyonu, para koleksiyonu ile geniş bir koleksiyona sahip oldum. 1984 senesinde eczacılığı terk ederek, bu alanlarda faaliyet göstermek üzere “Europhila Pul evini” kurdum. Hem amatör ve hem profesyonel olarak uluslararası alanda iş yaptım.
Yurtiçi ve yurtdışı yarışmalarda 2’si altın olmak üzere 30’un üzerinde madalya aldım. 
Türkiye Filateli Dernekleri Federasyon başkanlığı yaptım. Başkanlığım döneminde 12 Balkan üyesi ülkenin üye olduğu Balkan Ülkeleri Filateli Federasyonunu kurdum, 4 yıl Balkan ülkeleri filateli federasyonu başkanlığı yaptım. Halen onursal başkanım.
Bir koleksiyoner için en imkansız olan bir şeyi yapıyorsunuz. Sahip olduğunuz koleksiyonları bağışlayacağınızı söylemiştiniz. 
Hangi kurumlara neler bağışladınız?
Osmanlı posta tarihi, aynı zamanda imparatorluk döneminde 20 ülkenin tarihi demektir ve bu ülkelerin filateli tarihi Osmanlı İmparatorluğu ile başlar. Katıldığım yarışmalarda ise 2’si  altın 30’un üzerinde madalya kazandım. Bu ödüllerimi, Mahmut Emirmahmutoğlu adına düzenlenecek bölümde sergilenmek üzere PTT müzesine bağışlayacağım.
Kıbrıs harekatı sırasında topladığım objeler, çektiğim fotoğraflar, madalyamı ve beratımı, savaş sırasında gelen ve gönderdiğim mektuplar; Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri müzesinde, Kıbrıs Barış Kuvvetleri Müzesinde,  Şehit Albay İbrahim Karaoğlan müzesinde, Kıbrıs’ta Anıt Gemi Müzesinde, İstanbul’daki Harbiye Askeri Müzesinde Kıbrıs bölümünde sergilenmektedir.
Kıbrıs harekatı sırasında, Rum restoranın ait adisyon fişinin arkasına eşime yazdığım mektubu, Barış harekatı sırasında gizlice Kıbrıs’a gelen Türk gazeteci aracılığıyla elden eşime göndermiştim. Bu mektup dünya savaş tarihinde cepheden gönderilen ilk ve tek örnektir, şu anda Kıbrıs Güvenlik Kuvvetleri müzesinde sergilenmektedir.
 Kahramanmaraş ile ilgili bir çok tarihi fotoğraflara sahip olduğunuzu biliyoruz. Bunlardan bazıları sadece sizin koleksiyonunuzda. Bu fotoğrafları ne yapacaksınız?
Çok uzun süredir İstanbul’da yaşıyorum. Kahramanmaraş’a karşı sevgim ve sorumluluğum devam etmektedir. Geçmiş dönemlerde bir belediye başkanına sahip olduğum özel fotoğrafları gönderdiğimde maalesef matbaada hoyratça kullanıp, bir kısmınıda kaybetmişlerdi.
Mahalli seçimlerden sonra, Kahramanmaraş Büyükşehir belediyesi vasıtasıyla, inşa edilecek “Maraş Tarihi Müzesinde” sergilenmek kaydıyla Kahramanmaraşlı hemşerilerimize bağışlayacağım.
60 yakın ülkeye seyahat ettiniz. Gezip dolaştığınız şehirlerde en çok sizi ne etkilemişti?
Özellikle Batıda “old city”, “old town” kavramı yani “eski şehir” çok önemli. Toplumda yeni binaların, yaşam alanlarının inşa edilmesi elbette büyük ihtiyaç. Batı bunu çok güzel şekilde ayırt etmiş. Eski şehirin tarihi dokusunu aynen korumuş, araya ucube binalar, uçak indirilecek gibi bulvarlar yapmamış. Şehrin ihtiyaçları doğrultusunda ayrı bölgede yeni binalar yapılmış. O binalarda “eski şehir” ile uyumlu olmuş.
Mehmet Ali kardeşim, batı ülkelerinde seninde gördüğün gibi, şehir kendi mimari kimliğini özenle korumuş, kendi yaşayan tarihini sürekli hale getirmiştir. Modernlik(?) sembolü olduğuna inandırılan apartmanların ne anlamı var?
Ben, Kız enistitüsü yanında, Dedemin Abdülkadir Emirmahmutoğlu’nun yaptırdığı ve sahip olduğu “kırmızı konakta” doğdum. Çoçukluğumun o muhteşem konakta geçtim.
 Daha sonra bahçe içerisine dönemin en güzel binasını dedem yaptırmış. Yıllar sonra mirasçılar, o binayı yıkıp yerine apartman yaptırdılar. Çok üzücü. Şehir kendi mimari kimliğini kaybetmemeli.
Belediye başkanlarının, şehrin turizm merkezleri için eski mahallelerdeki evleri restore ederek cazibe merkezleri haline getirmeleri gerekiyor. Var olan eski yapılar, “şehircilik cinayetine kurban” edilmemelidir. En azından kalanları muhafaza edip, mimari kültür mirasımızı gelecek nesillere aktarmak gibi bir borcumuz vardır.
Mahmut Emirmahmutoğlu’nun koleksiyonundan Kahramanmaraş fotoğrafları.
Şehitlerin kemiklerinin taşınması
Şehitliğin açılışı
Belediye önündeki çeşme
Avukat Sami Somtürk’ün Kışla Caddesindeki Kahramanmaraşın ilk asri evi.
Maraş Türk Ocağı binası
Maraş Jandarma Komutanlığı binası
Kale dibi pazar yeri
Çocuk bahçesine giden, kız enstitüsünün bulunduğu cadde. Sağdaki bina “ yeni sinema”
Kışla binası
Çocuk bahçesinden, it tepesindeki yanan kilise
Yatılı okul
Kışla Caddesi
Kırkgöz ve Pınarbaşı
Cumhuriyet bayramı  kutlamaları
Maraş itfaiyesi
Kale dibi pazar yeri