Aylardır Yazıyoruz, çiziyoruz, Futbol’a siyaseti karıştırmayın diye… Biz söylüyoruz, biz dinliyoruz, herkes gövde gösterisi derdinde… Biz Can Derdinde onlar Nam… Bu nasıl Adalet, Bu nasıl Futbol severlik, bu nasıl siyaset… Tribünler artık Siyasi yayın organları, siyasi sözlerle anılmaya başladı. Haftalardır yazmayayım sineme çekeyim, takımların durumu kötü onlara zarar vermeyeyim deyip kendimi firenliyordum. Sadece Ben rahatsızım sanıyordum ve susuyordum. Lakin öyle değilmiş, Benim gibi çoooook rahatsız varmış Tribünlerin siyasi sloganlarından… Bunun önüne nasıl geçilir, yada kim geçebilir diye düşündüğümde tek bir adres geldi aklıma o da Kulüp Yönetimi… Bu işin kıvılcımının olduğu adres… Siyasi içgüdüm olduğu sürece de bu iş böyle devam eder gider, onun ardı, tek bahane taraftarımız yok. Hayır kardeşim önce tribün düzenine bir bak, söylemlere bir bak, uygulamaya bir bak… Hal Böyle olunca maç yerine millet Bağ evlerini tercih ediyor. Birde TV maçı verince herkes ayak ayaküstüne atıp, mısırını yanına alıp TV’den maç seyrediyor. Eeee o da normal, olacağı o… Biz can derdinde olalım, tribünler siyasi sloganlarla cenk atsın, aşıklar ise TV’den baksın. Taraftarlar son dönemlerde sahalara yalnızca takımlarının renklerini değil, siyasi renklerini de yansıtıyor.Türkiye’de son dönemde futbola siyaset karışmasın diye bir durum yok aslında… Türk futbolunda sahanın içinde futbol kadar siyaset de konuşulur oldu. Tribünde olmuş bir şeye biçim vermeye çalışmak, tribündeki insanları yönlendirmeye çalışmak siyasettir... Siyaset futbolun içinden çekilmeden, tribünden de siyasi söylemin çekilmesi mümkün olmazda… Siyaset ve futbol ilişkisinde, hangisinin diğeri üzerinde daha çok etkili olduğu da tartışmalı… Siyaset Futbolun dışında kalabilir mi bilmem ama ne zaman futbol içine siyaset girdiyse futbolun bittiği nokta oldu. Bilindiği gibi Futbol, bir çocuk oyunu, bir ergen oyunu, yetişkin insanların içinde bulunduğu bir ortam değilmiş gibi muamele görüyor. Şimdi yetişkin insanlar gibi siyasi görüş açıklama herhangi bir şekilden tribünde kendi sesini duyurma tavırları, bu yüzden siyaset yapma gibi veya siyasete karışma gibi algılanıyor. Tribünler siyasete karışmıyor, siyaset yapıyor. Tribünlerin siyaset yapması, organize bir hareket olarak mı doğuyor, yoksa kendiliğinden patlak veren bir ifade biçimi mi? Siyaset, sokaklara, yeşil sahalara, meydanlara, arkadaş sohbetlerine, apolitik olarak nitelendirilen gençlerin gündemine bile girdi. Ama kimilerinin kendilerini özgürce ifade etmeleri olarak bu durum, hali hazırda gerginliğin beşiği olan yeşil sahalarda şiddeti tetiklemez mi? Bu hareket kimi zaman taraftarların organize çalışmalarının, kimi zaman da yalnızca münferit tavırların sonucu oluyor. Peki taraftar grupları bu tartışmaların neresinde? Bu iş Siyasetle olacak iş değil beyler… Her zaman deniyordu Alpedo Kahramanmaraşspor cephesinden; “Belediyespor bizim geçen sezonki yaşadığımız durumu yaşıyor diye” acep Şuan Belediyespor (1920 MAraşspor)’un farkından Alpedo Kahramanmaraşspor’un farkı neydi şu Pazarspor maçını alana kadar… Futbol oyuncak işi değil, Futbol da atan kazanır, atamayan ise kayıp eder. Bilmem anlatabildim mi… Kalın Sağlıcakla…