Her toplumun kendine göre yönetim kuralları vardır. O toplum iyi veya kötü kendi kurallarına uyduğu sürece huzurlu bir toplum olur. Yoksa her kes kendi kafasına göre kural oluşturup uygulamaya kalkarsa orada huzur ve düzen aramak mümkün değildir. Zaten toplumu oluşturan, o toplumun aile bireyleridir. Aile yapısı sağlam olan milletlerin fertleri de sağlam yapıya sahip olur. Ahlaklı, vatanını seven, bayrağını seven, milliyet perver ve çalışkan insanlardır. Elbette o toplumu yönetenler de onlardan oluşacağı için, o zaman yönetenlerde sağlam yapıya sahip olur. Eğer aileler bozulmuşsa; o’nu yönetenlerde o’na göre olur. Biz alışmışız, sürekli karşı tarafa taş atmaya. Kendi kusur ve hatalarımızı görmeden, hep karşı tarafı suçlamayı bir marifet sanıyoruz. Sürekli başkalarının hatası ile meşgul olan, kendi hatasını göremez, görmeye zaman bulamaz. Bu tip insanlar, kendi, gözünde ki odunu görmez, fakat karşıdakinin gözünde ki kılı görür. Bu tip insanlar sorumluluk da almazlar. Aslında her aile reisi bir çabandır ve kendi ailesinden sorumludur. Allah Resul’ü: “ Hepiniz çobansınız, sürünüzden mes’ul sünüz” buyurmaktadır. Kendi ailesine sahip çıkamayan, başkasının durumunu eleştirmeye hakkı yoktur. O’nun bunun hatasını ve ayıbını araştırmaya hiç hakkı yoktur. Kendimize bir bakalım, ben nasılım acaba, istenilen vasıflar, özellikler bende ne kadar var. Yani ; bir öz eleştiri yapmamız lazım. Ondan sonra karşı tarafa söz etmeye hak elde etmiş olalım. Adamın ayağına taş değse, vay hükümet, vay devlet bu taşı niye buraya koydun. Gözünün önüne bakarsan ayağına taş takılmaz. Aklın bir karış havada olursa, gözün başka yere bakar, ayağına taş ta takılır, belki kör kuyuya da düşersin. Nerdeyse bazıları o hale geldiler ki , hava çok sıcak olsa vay hükümet, yağmur yağmasa vay yöneticiler, şiddetli rüzgar esse ona da bahane hep hükümet idareciler demeye başladık. Hiç bunların sebebini düşünüp te acaba bunlar kendi hatamızdan mı başımıza geldi diye ibret almıyoruz. Hep karşı tarafı suçlamak kolayımıza geliyor, nefsin de hoşuna gidiyor. Rabbül alemin Yüce kitabında : “ Eğer yolda giderken ayağına bir taş takılsa, o’nu kendi hatandan bileceksin” buyuruyor. Biz alışmışız hep karşı tarafa suç atıp kendimizi aklamaya, paklamaya. Netice: Bir toplumun kendi dürüst olursa, o toplumun yöneticileri de dürüst olur. Önce kendimizi bir çekap yapmamız çok önemlidir. Toplumun kurallarına uymak zorundayız. Hele yöneten dindar olunca daha zorunlu hal alır. Uymadığımız zaman mes’ul oluruz . Daha mükemmeli olursa elbette ki daha iyi olur. Demek oluyor ki , bizi güden idare bize göredir. Tarihte bir haççaç’ı zalim var. Halk şikayet eder. İnsanlara acımadan zulüm yapar, eziyet eer. Kendisi validir. Şikayet üzerine halife çağırır, halkın kendisinden şikâyetçi olduğunu, halka çok zulüm yaptığını söyler. Haççaç’ın cevabı ise : Allah benim zalim olduğumu biliyordu. Demek ki bunlar o’na layık ki, Allah beni bunların başına getirdi der.” Bahane aramaya gerek yok, kendimize bakalım. Daha güzel günler dileklerimle, Allah’a emanet olun.