Şehrimizin turizimden yüksek pay almasını hedeflemek gerek. Bunun için de farklılıklarımızı iyi kullanıp, tanıtıma önem verilmesi gerekiyor. Bu söylediğimi herkes bilir ancak, birileri üzerine vazife olmasına rağmen nedenese hantal davranır. Böyle olunca da üç tane turist görsek sevinir olduk.

Hemen belirteyim, bu konuya önderlik eden Ahmet Kolutek kardeşimle önceki akşam bir dostumuzun bağında birlikte olduk. Gördüklerini ve yaşadıklarını kendisinden dinledim ve konuyu mutlaka köşemde işlemem gerektiğini söyledi.

Ona göre orada bulunan parlak taşların da değerli madenler olabileceği şeklindeydi, neyse inceleme sonucu geldiğinde taşların ne kadar değerli olduğu da ortaya çıkacaktır.

Haberi okumuşsunuzdur, özetleyerek duymayanlar için aktaralım. “Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesi Baydemirli Mahallesi'nde yapılan araştırma gezisinde 35 milyon yıl öncesine ait olduğu düşünülen fosiller bulundu. İHA'nın haberine göre gezide bulunan deniz canlısı fosilleriyle ilgili olarak bölgede rastlanıldığı duyumunu üzerine harekete geçen platform ekibi, uzmanlarla beraber bölgede saha araştırması yaptı. Araştırmada çok sayıda taşlaşmış deniz canlısı fosillerinin toprağın yüzeyinde, kayalarda ve taşlar üzerinde olduğu tespit edildi. Çoğu zaman yol çalışması sırasında kazılan bölgelerde ortaya çıkan fosillerin, yaşı konusunda kesin bir tarih verilemiyor.

İNSANLARIN HAYAL DÜNYASINI ZORLUYOR

Bölgede rastladıkları fosillerin bir kısmını uzmanlara götürerek sorduklarını belirten Kahramanmaraş Kültür ve Turizm Platformu Başkanı Ahmet Kolutek, "Fosillerin 35 milyon yıllık olduğunu öğrendiğimizde heyecanımız bir kat daha arttı. Fosillerin çoğu deniz canlılarıydı. Çok sayıda denizyıldızı, deniz kaplumbağası, deniz salyangozu, deniz kestanesi ve diğer deniz canlılarının taşlaşmış fosillerini gördük. 1500-2000 metre yükseklikte rastlamak gerçekten çok heyecan vericiydi. Bulunduğumuz bu dağların bir zamanlar deniz tabanı olduğu, insanın hayal dünyasını zorluyordu" dedi.

Bu fosillerin gün yüzüne çıkartılması gerektiğini belirten Kolutek, "Platform olarak elde ettiğimiz bulguları ilgili kurumlara ileterek bilgilerimizi paylaşacağız. Özellikle, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğümüzü, bu konuda hassasiyetle eğilmelerini istirham ediyoruz. Bu bölge ile ilgili bir an önce sonuç alıcı araştırmalar yapılmalı. Bölge bir an önce fosil sahası olarak resmen tescillenmeli, tanıtılmalı, duyurulmalıdır. Sonuç olarak 35 milyon yıllık fosillerimiz, turizmimize yeni bir değer olarak kazandırılmalıdır" diye konuştu.

Araştırma ekibinde yer alan Ali Avgın, bu bölgenin bir an önce tahrip edilmeden, ilgili kurumlar tarafından fosil sahası olarak tescillenmesi gerektiğini belirterek, "Üniversitemizin jeoloji bölümü bu bölge üzerine araştırma yapmalı. Akademisyenlerimiz, öğrencilerine yüksek lisans ve doktora tezleri vermeliler. Kahramanmaraş Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bölgenin daha fazla tahrip edilmesine göz yumulmadan bir an önce tescil ederek, duyurmalı. İl Kültür Turizm Müdürlüğü'müz bölgenin tanıtımı ile ilgili girişimler yaparak turizm değerlerimize yeni bir değer olacak fosillerimizi kültür envanterimize dahil etmeliler" dedi.”

NELER YAPILMALI?

Bu fosiller komşu Gaziantep veya Şanlıurfa’da çıksaydı, bütün ulusal TV kanalları davet edilir tanıtım adına fırsat bilinirdi. Evet, tarihi kalıntılar açısından enaz diğer komşu iller kadar zenginiz, hatta artı doğal güzelliklerimiz var ancak biz il olarak turizm fakiriyiz, çünkü fırsatları kullanmayı beceremiyoruz.

Yukardaki hadise hakkında da bir anımı burada paylaşmak isterim. Bundan 10 yıl önceydi, Ilıca Kaplıcasında misafir olan İspanyol bir jeoloji mühendisi ile tanışmıştım. O’da hocasının kendini özel olarak görevlendirdiğini. Aradığı tarih öncesi fosilleri ya Arjantin’de ya da Ilıca ve çevresinde bulacağını belirtiğini söyleyerek, tez hazırlığı yaptığını vurgulamıştı.

Değerli dostlar demek istediğimi anlamışsınızdır, üniversite, belediye, il turizm müdürlüğümüz el birliği ile bu koundaki çalışmaları tamamlamalı. Tanıtım başta olmak üzere, bölgenin tamamında bir araştırma yapılmalıdır. Özellikle o parlak ve değerli taşlar ne ise ki özel bir maden de olabilir, derhal bilimsel sonuçları kamuoyu ile paylaşılmalı. Bölge koruma altına alınıp, turizm ve bilim insanlarına açılmalıdır.

Peki kalın sağlıcakla.