Dün ailenin korunması adına, yapılması gerekenler üzerinde durmuş, aileyi yıkan sebeplerin değiştiğini, en büyük nedenlerden birinin de, teknoloji bağımlığı olduğunu ifade etmiştim. Bu bağımlılık konusunü biraz açarak yazımı başlamak istiyorum.
Bağımlılık; birşeyden vazgeçememe diye tanımlansada, sözlükte bir maddenin yaşamı, sağlığı olumsuz etkilemesine ve kullanmaya başladıktan sonra kişinin kendisini durduramamasına neden olan şeyler diye yazılır. Bağımlılık bir beyin hastalığı olup, mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. Uzmanlar böyle diyor!
Bağımlılık konusunu bir gurup öğrenci ve bilim insanlarının da bulunduğu bir toplantıda konuşuyoruz. Toplantı bittikten sonra soruları ve görüşleri aldım. Bir öğrenci kardeşimiz aynen şöyle dedi; “ Hocam, bilgisiyar ve televizyon bağımlısı olduğumu kabul ediyorum. Çünkü, saatlerce başından ayrılmıyorum. Öyle bir hal alıyorum ki, gözlerim yanıyor, bırakmak istiyorum bırakamıyorum ancak sonunda başıma ağrı girdiği için zorlansam da bırakmak zorunda kalıyorum!
Diğer bir öğrenci, Minecraft(çocuk oyunu), başından kalkamıyorum derken bir başka öğrenci Youtub’da gezinti yaparak, çeşitli oyun videouları izlediğini ve bunun sağlığını olumsuz etkilediğini, fakat vazgeçemediğini söylüyor.
BAĞIMLIYIM, BAĞIMLISIN, BAĞIMLIYIZ
Artık bağımlılık alanları değişti, eskiden içki, kumar, madde bağımlığının yanı sıra şimdi de farklı bağımlılık alanları oluştu, bunların başında ise teknoloji bağımlığı geliyor. Bu konu üzerinde biraz detaylara girmek istiyorum.
Öncelikle bir insan için en önemli unsurların başında zamam(ömür) ve sağlığımız geliyor. Bağımlılık artıkça, içimize kapanıyoruz. Aile bağlarımız kopuyor. Eşimizi ve çocuklarımızı ihmal ediyoruz. Sosyal hayatımız özelliklede iş hayatımızın düzeni bozuluyor.
Bir çocuğumuzun babası ile anlattıklarına kulak verelim: “ Babam cep telefonundaki oyunların bağımlısı, arabada bile kırmızı ışıkta durduğumuzda oyun oynuyor. Yemek yerken devam ediyor, hatta rüyasında bile oyun oynadığını söylüyor. Yenildiğinde ise masaya vuruyor. Bizi ihmal ediyor. Ben kendisene baba, dersleri çalıştırmada bana yardımcı olur musun? Dediğimde benimle ilgilenmiyor bile…
Aslında hepimizin bağımlılıkları var. Yani aşırılıklarımızdanbahsediyorum. Dolayısı ile bilinmesi gereken şey, bağımlılıklarımızdan vaz geçme iradesini ortaya koymamızdan geçiyor.
MADDEYİ BIRAKMAK KADAR ZOR!
Kişi, maddeye karşı başlangıçta var olan merakından deneme kullanımı ve devamında gelişen süreçte basit olarak gördüğü madde kullanımını denetleyebileceğini, istediği zaman bırakabileceğini düşünür. Ancak bir süre sonra kullanım kontrolden çıkarak kişi, tasarladığı ve tahmin ettiğinden daha fazla madde kullanmaya başlar. Teknoloji bağımlılığı da aynen böyle…
Uzmanlar diyor ki: “Maddeyi bırakmak veya kontrollü şekilde kullanmak için sık sık tekrarlanan bir caba içerisine girilse de olumlu sonuç alınamaz. Kullanılan maddenin temini, madde kullanmaya ayrılan süre ve bağımlılıktan kurtulmak ve etkilerinden kurtulmak için uzun bir zaman harcanarak günlük işlerin aksatılması, aileye vakit ayrılmaması ve ailenin ihmal edilmesi sonucu ortaya çıkmakta sürekli bir çatışma ve tartışma halinin varlığı ortaya çıkmaktadır.
Bağımlılık gelişme riski kullanılan madde cinsine, maddenin saflığına, kullanılan kişinin fiziksel ve ruhsal yapısına göre değişiklikler göstermektedir. Bağımlılığın başlamasıyla birlikte kısır bir döngüye girilir ve tek çare hastalığın tedavi edilmesidir…”
Son olarak şunu söylemek istiyorum. Öncelikle bağımlığı olduğumuzu kabul edeceğiz ve beyinde vazgeçmemiz gerekiyor. Sonrasında dua edip, tabiki tedavi olacağız.
Birde, doğru şeylerle meşgul olmak gerekiyor. Bu da önemli, unutmayalım ki, her bağımlılığın destekçisi şeytan ve nefsimizdir. Savaşı bu ikisi yaptığımızı unutmamalıyız.
Ne diyelim, “Rabbim, bizi bağımlılıklarımızdan kurtarsın!diye niyazda bulunuyorum…
Peki kalın sağlıcakla.