Merhaba değerli dostlar.
Geçen haftadan kaldığımız yerden devam edelim.
Müslümanca şuurun en temel sorunumuz olduğunu ve bu yolda neler yapılması icapettiğini bu zamanın ihtiyaçlarını da gözönüne alarak konuyu ele almalıyız.
Çok değil bundan yüz yıl once dünya bugünden çok farklıydı. Bu nedenle de dini anlayış, ve yaşayış da çok farklıydı. Çünkü dünya henüz tertemizdi. Hem insanlar bugüne göre saf hem çevre yani yaşam alanlarımız ( ormanlarımız,sularımız, havamız) temizdi.
Dini öğreti de bu saflık ve temizlik dolayısıyla rutindi. Geldiğimiz nokta itibarıyla dini anlatmada yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır.
Bugün: Kapitalizmin her alanda en kesif halini görmek mümkün. Kazan kazan, illa kazan hem de çok kazan nasıl kazanırsan kazan dünyasındayız.
Bir Müslümanın yaşamını Müslüman olarak sürdürebilmesi için Kapitalizmin bu kirli dünyasına karşı her an tetikte olması gerekir.
İşte bu nedenle Allah’a ve peygambere imandan sonra islami öğretinin ilk basamağına temizlik maddesini koymak gerekiyor.
Elbette İslam son din olarak insanlığa tebliğ edildiğinden bu yana Müslümanlar temizlikle ilgili diğer toplımlara göre konuya çok daha fazla önem verdikleri malumdur.
Lakin belirttiğimiz gibi son yüz yılda Kapitalizmin tüm dünyadaki eğemen yapısı bir çok konuda olduğu gibi islamı anlayışda da bazı konuların artık eskisi kadar önemsenmediğini göstermektedir.
Müslüman olan bir kişinin ilk yapması gereken Allah’a en yakın olma hali olan Namaz ibadetini yerine getirmesidir. Namaz kılmak için ise ilk şart temizliktir. Allah’a ve Peygambere imanını ilan eden kişinin ilk yapması gereken gusül abdesti almasıdır. Temiz bir yerde temiz bir su ile belirlenen kıstaslara göre bu abdesti almak gerekmektedir.
Ancak sadece bu kadarla kalmak, temizliği sadece güsülden ibaret sanmak Müslümanın şuurlanmasının önündeki en temel engeldir.
Gusül temizliğin sadece bir boyutudur. Müslüman giydiğinin, yediğinin içtiğinin, giydirip, yedirip içirdiklerinin de temiz ve helal olmasına dikkat etmek ve bu konuda asla taviz vermemesi gerekir.
Resulullah ( sav) buyuruyor ki: Ümmetim küçük şeylerden dolayı kabir azabı görecektir. Bunlar Müslümanlar arasında laf taşımak ve tuvalet esnasında üzerine idarın sıçraması sebebiyledir.
Bize çocukluğumuzda şöyle derlerdi: “Dedenin boğazından geçen haram lokma gün gelir torunundan çıkar”
Yiyip içtiklerimizle oluşan kan vücudumuzun en ücra köşelerine kadar ulaşıyor. Temiz olmayan ve helal olmayan bu gıdalarla beslenmek ve bu konuda yeteri kadar hassasiyet göstermemek Müslümanca bir şuurun oluşmasının önündeki en önemli engeldir.
Günümüzde haram ve helal hususu özel dikkat gerektiren bir husus. Hem kendimizi hem de bakmakla yükümlü olduğumuz kişilerin helal dairesince giyinmeleri, yiyip içmeleri, temiz kazançla alınmış evde ikametleri, temiz kazançla alınmış araçlara binmeleri gibi daha bir çok husus özel dikkat gerektiriyor.
Velhasıl Müslümanca şuur öyle kolay elde edilen bir özellik değildir.
Bu haftalıkta bu kadar devam ederiz inşallah.
Kalın sağlıcakla.