Yazıma sosyal medyada yer alan bir haberle girmek istiyorum, Ilıca’da sıcak su bulunmuş. Haberde, 12 Şubat Belediye’sinin kuyu yenileme çalışmalarını sırasında şifalı suya rastlanmış, denilirken. Resim de şifalı suyun debisinin oldukça bo olduğul görünüyordu. Rabbimizin verdiği bu nimetten dolayı şükür ediyoruz… Ilaca ilimizin önemli turizm beldelerinden birisi. Bu yeni bulunan şifalı sıcak su, beldenin gelişimi açısından çok önemli. Umarım yeni kuyular açılır ve daha fazla sıcak suyu kavuşur. Zira açılan her kuyu, yeni turist demektir. Başkanımıza gayretlerinden dolayı teşekkür ediyoruz. Bilindiği gibi “Türkiye, volkanik ve tektonik bakımdan aktif alanların geniş yer kaplamasından dolayı termal kaynaklar yönünden oldukça zengin. Tabi aynı zenginlik ilimiz içinde geçerli. Ülkemizde sıcaklıkları 20-102 ºC arasında değişen 900’den fazla termal ve mineralli kaynak grubu var. lar, fiziksel ve kimyasal özellikleri bakımından çeşitli hastalık ve rahatsızlıklara karşı iyileştirici özelliklere sahip ve onların çoğu ilkçağlardan beri insanlar tarafından bilinmekte ve kullanılmakta. Son yıllarda giderek önemi artan bu kaynaklar, turizm çeşitliliği içinde yerini almış ve Türkiye’nin bazı bölgelerinde turistik çekim merkezine dönüşmüştür. Nedeni  belli, hızlı nüfus artışı, sanayileşme ve kentleşme sonucu ortaya çıkan çevre sorunları insan sağlığını tehdit etmekte, bozmakta ve verimliliği azaltıcı bir ortam oluşturmakta. Bu olumsuz ortamlarda bulunmak zorunda kalan insanlar sağlığını korumak, daha verimli olmak ve hastalıklarına şifa bulmak amacıyla sağlık turizmine yönelmek. Bu yöneliş, yatırımı da beraberinde getirmekte; “ 1982 yılında çıkan Turizm Teşvik Kanunu’ndan sonra ilan edilen turizm merkezleri arasına kaplıcalarda alınmış, bu tarihten sonra yatırım faaliyetlerine hız verilmiş, modern termal tesisler yapımına başlanmıştır. İşin doğrusu Ilıca’daki yatırımcının bu Teşvik Kanunun’dan yararlanması gerekiyor. Başvurumuz vardı, bir gelişme oldu mu? Bilmiyorum, olmamışsa bir atak daha yapılmalı diye düşünüyorum. Döngele’de Alirıza Kısakürük tarafından yapılan otel ise yine ilimiz turizmine çok şey katacağa benziyor. Şimdiden yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmiş durumda. Özetliyorum, Kahramanmaraş su zenginliği açısından dünyada 4. Aynı zamanda sıcak su açısından da oldukça yüksek kapasiteye sahip. Termal Kaplıcalarımıza sahip çıkılmalı, bunun için ciddi tanıtımlar yapılmalı. İşletmeci kardeşlerimize de gerekli destek verilmeli.   KÜLTÜR DE ÖNEMLİ Evet, iller için turizm önemli ancak kültür ve eğitimde bir o kadar önem arz ediyor.  Cumhurbaşkanımız bu konuda bakın ne diyor; "Çağımızın en büyük sorunlarından biri kültürel sığlaşmadır. Günlük işlerle kültür ve medeniyet inşa edilemez. Kalıcıve uzun vadeli işlere yoğunlaşmalıyız. Kültürün her alanında birikimimizi sahiplenecek çalışmalarıön plana çıkarmalıyız. Televizyon, internet ve sosyal medyanın kültürümüzü yiyip bitirmesine göz yumamayız. Bu imkanları kendi kültürümüzüyeni kuşaklara aktarma konusunda doğru şekilde kullanabilmeliyiz" Evet, ülkeler kendi kültürlerine sahip çıkmalı, tabi illerde aynı şekilde. Çünkü iller kültürlerine sahip çıkarsa, ülkeler de kültürel değerlerini korur. İşin doğrusu büyük şehir olduktan sonra, güzel çalışmalar olduğunu gözlemliyorum. Ama yeterli değil. Kahramanmaraş’ı diğer illerden ayıran başlıca kültürel zenginliklerimiz ortaya çıkartılmalı. Örneğin, çocuk oyunları müzesi yapılabilir. Örneğin, esnaf odalarımız, esnaf kültürünü ve tarihinin sergilendiği ki Kayseri’de ben görmüştüm, bir müze yapabilir. Şu tarhanamız ulusal televizyon kanallarında daha fazla tanıtılmalı, yine dönüp dolaşıp dondurma festivaline geliyoruz, bunu uluslar arası festivale dönüştürmek mümkün vs. Yazımda eğitime de yer verecektim, ancak uzatmak istemiyorum. Kalın sağlıcakla.