Türkiye bugün dünyada en çok terör örgütlerin saldırısına maruz kalan tek ülkedir. Neden acaba? Gerek ülke içerisinde gerekse ülke dışında kuduz salyası akan ve gece gündüz hep üstüne üstüne saldıran bir çok terör örgütleri peydahlanmıştır. Tabi bu terör örgütleri arkasında rol alan emperyalist ülkeler, silah baronları, Türkiye’yi bölmek isteyen iç ve dış mihraklar… 34 yıldır iç ve dış mihrakların desteklediği terör örgütleri bugüne kadar binlerce askerimizi, polislerimizi şehit etmişlerdir. Milyonlarca vatandaşlarımızın yüreğini yakmışlardır… PKK, PYD, YPG, DAEŞ ve FETO terör örgütleri başta Doğu, Güney doğu Anadolu bölgeleri olmak üzere Türkiye’nin bir çok yerinde alçakca saldırılarda bulunmuştur. Türkiye gibi güçlü ordusu olan ve bir o kadar emniyet güçleri olan ve dünyada sayılı istihbarat örgütlerinden birine sahip olan bir Türkiye neden terörü örgütlerini dize getiremiyor sorusunu bugün daha net cevap verebiliyoruz. Malum Askeriyeye, Emniyete ve istihbarat birimlerine sızmış Fetö teröristleri 15 Temmuz darbe girişimiyle kendilerini deşifre etmişlerdir. Bu Feto teröristleri adeta Türkiye’de kol gezen diğer teröristleri kamufle etmişlerdir. Adeta o illegal örgüt üyelerinin palazlanmasını ve daha çok kan dökmesini kolaylaştırmışlardır. TSK’nin Kuzey Irak’a yönelik sortileri meğerse boş alanları bombalamaktan ibaretmiş. Bombalanan hedefler meğerse şaşırtmacaymış… Ama bugün durum artık öyle değil, çünkü Fetö terör örgütü bu saydığımız kurumlarda darmadağın olmuşlardır. Bir bir yakalanıp Adalete teslim edilmişlerdir. Artık TSK ve Emniyet mensupları gerçek vatansever kişilerden oluştuğu için bugün bu terör örgütlerine en ağır kayıplar verdirilmektedir. Hatırlayın önceden çıkan çatışmalarda 3-5 terörist öldürülüyordu, ama bugün çıkan çatışmalarda 200-300 terörist öldürülüyor. Hele hele bu olağan üstü hal uygulaması kapsamında bu teröristlere balyoz darbe inerken terör destekçilerinde ağır yaptırımlara muhatap olacağı terörle mücadeleyi kökünden kazımaya yetecektir. Özellikle başbakan YILDIRIM’ın Diyarbakır’da terörle mücadelede kararlı açıklamaları teröre verilen psikolojik desteği de bitirecektir. Bu bölgede teröre yataklık ve yandaşlık yapan, belediye çalışanları, öğretmenler, imam ve diğer kamu çalışanların ve vatandaşların tespit edilip cezalandırılacak olması bu terör yandaşlarını bitirecektir. Ama bunlardan önce siyaset kisvesi altında Türkiye’yi bölmeye çalışan bölücü söylemde bulunan hainlerinde cezalandırılması gerekir… Türkiye bugün Irak ve Suriye ile 1200 km uzunluğunda sınırı olan ve sürekli bu bölgelerden terör saldırılarına maruz kalan bir ülke olarak sınır ötesi temizlik operasyonu yapma hakkına sahiptir. Suriye sınırını bugün itibarıyla terör örgütlerinden temizlemiştir. Sıra Kuzey Irak sınır ötesi hava ve kara harekatına gelmiştir. Burada tam bir temizlik operasyonu yapılmalıdır. Kandil ve diğer yerlerde yerle bir edilmelidir. Hükümetin Doğu ve Güney doğu illerine yönelik yatırım hamleleri ile, "Çukur siyasetinin başladığı şehir ve ilçeleri işgal girişiminden sonra başarıyla burada güvenlik güçlerimizin yaptığı operasyonlarla beraber, bölgenin imar edilmesi, yeniden hayatın süratle normalleşmesi, bölgeye olan yatırımların, projelerin hızlı bir şekilde gelmesi anlamında uzun zamandan beri devam etmektedir”  Doğu ve Güneydoğu'ya yönelik yatırım, teşvik ve destek projelerini hayata geçirilmesi bu bölge halkının teröre desteğini de azaltacaktır. Terörle mücadeleyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başbakan, teröristlerin şehirlerden temizlendiğini, kırsalda da  şer odaklarının yuvalarının başlarına yıkılacağını söyledi. Başbakan Yıldırım, "Terör örgütünün şehirlerdeki varlığı sona erdirilmiştir. Bunda kararlılığımız tamdır." şeklinde konuştu. Diyarbakır’da terörü Yıldırım çarptı…