Herşeyin sapıklığı olur da ticaretin olmaz mı? İşte songünlerde bunun en kötü örneklerini görmekteyiz. Neredeyse bir aydır her günulusal ve yerel medya da bu konu yer almakta. Hatırlarsınız, iki yazı da ben kaleme aldım, ilk tepkigösterenlerden oldum ve okuyucularımda bizlere olumlu destekler verdi….
Sapık kelimesinin manası, sözlükler de ‘delice’davranışlar sergileyen demektir. Bizdenolmayan kimi fırsatçılar, herşeye zamyaparak halkı çıldırtma noktasına getirdi ve gereken tepkilerde gösteriliyor.
Bunu dolarlaaçıklamakta vicdansızlık, akılsızlık, densizliktir. Çünkü, ithal edilen mallara zamyapılmıyor, süte, ekmeğe, yumurtayı v.b herşey zamlanıyor.
Peki bu sapıklığın tarihte örneği var mı? Evet var.
Kur’anda ve İslami eserlerde o dönem şöyle anlatılır. “Dönem Şuayip(as) dönemidir. Halk Medyen ve Eyke ahalisi. Şuayip peygamber,İbrahim aleyhisselam veya Sâlih aleyhisselamın neslindendir. Musa aleyhisselamın kayınpederidir. İnsanlara İbrahim aleyhisselama bildirilendînin emir ve yasaklarını tebliğ etti.
Arabistan Yarımadasının kuzeybatısında Hicâz’la Filistinarasında Kızıldeniz sâhilinde yer alan Akabe Körfezinden Humus Vâdisine kadaruzanan Medyen bölgesinde doğup büyüyen Şuayb aleyhisselam, o kavmin asîl birâilesine mensuptu. Gençliği, dedelerinden Medyen adlı bir şahsın etrâfındatoplandıkları için bu adla anılan Medyen halkı arasında geçen Şuaybaleyhisselam, azgın ve sapık kavmin kötülüklerinden uzak yaşar, babasındankalan koyunlarıyla meşgul olur ve çok namaz kılardı.
Medyenliler atalarının doğru yolundan ayrılmışlar ve kötüyollara sapmışlardı. Yaptıklarıalışverişte muhakkak hîle yapıyorlardı. Yiyecek maddelerini alıp, stokyapıyorlar, pahalanınca fâhiş fiyatla satıyorlardı. Ölçü ve tartı için ikideğişik ölçek kullanıyorlar, alırken büyük ölçekle alıyorlar, satarken küçükölçekle veriyorlardı. İnsanların yollarını kesiyorlar, onların mallarına zorlael koyuyorlardı.
AZABA UĞRATILDILAR
Yol üstünde durup, bilhassa yabancı ve gariblerinmallarını çeşitli hîlelere başvurarak ellerinden alıyorlardı. Ayrıca sâhipoldukları pekçok nîmetin şükrünü yapmayıp, nankörlük ediyorlardı.Allahü teâlâonlara, doğru yola dâvet etmek için Şuayb aleyhisselamı peygamber olarakgönderdi. Şuayb aleyhisselam onlara nasîhatlerde bulunup, Allahü teâlâya şirkkoşmamalarını ve yalnızca O’na ibâdet etmelerini, alışverişte, ölçü ve tartıdahaksızlık ve hîle yapmamalarını, yeryüzünde bozgunculuk yapmamalarını söyledi.Kötülüklere devâm ettikleri takdirde azâba uğrayacaklarını, vazgeçtikleritakdirde mükâfâta kavuşacaklarını söyledi. Fakat azgın Medyen kavmi, Şuaybaleyhisselamın sözlerini dinlemeyip, ona karşı çıktılar. Ona inananları tehditettiler. Şuayb aleyhisselam, bütün sıkıntı, eziyet ve horlamalara rağmen,Medyenlileri doğru yola dâvete devâm etti. İbret olarak isyânları sebebiylehelâk edilen Nûh aleyhisselamın gönderildiği kavmin, Hûd kavminin, Lut kavmininbaşına gelen azapları ve helâk olmalarını anlattı. İnkârdan vazgeçip îmânetmelerini, mağfiret dilemelerini, aksi hâlde kendilerinin de isyân edip, helâkolan kavimler gibi azâba düşeceklerini ve helâk olacaklarını açık bir lisanlaanlattı. Şuayb aleyhisselam azgın Medyenhalkının, bütün nasîhatlerine rağmen îmâna gelmelerinden ümit kesince, onlarıAllahü teâlâya havâle etti.Şuayb aleyhisselam Allahü teâlâya; “Yâ Rabbî!Bizimle kavmimiz arasında hak ile hüküm ver. Sen hükmedicilerin hayırlısısın.”diye dua etti.Azgınlıklarına ve inananlara karşı düşmanlıklarına devâm edenMedyen halkı üzerine, Allahü teâlâ azâb gönderdi. Cebrâil aleyhisselamın birsayhası ve bir zelzeleyle onların hepsini helâk etti. Hepsi yok oldular. Sankionlar o beldede yaşamamışlardı. Eykelilerin helâk edildiği bugün, Kur’ân-ıkerîmde (gölge günü) olarak bildirilmekte ve meâlen şöyle buyrulmaktadır: “O gölge (zulle) gününün azâbı onlarıyakalayıverdi. Gerçekten o azap büyük bir günah azâbı idi.” (Şuarâ sûresi: 189)
Hikaye uzun. Ancak bu hadise Kur’anda boşaanlatılmamıştır. Yani o halkı örnek göstererek sizde yapmayın diyor Rabbimiz.
Yani bizden yazması, sizden dikkat alması. Şunu da ifadeedeyim, dün marketlere gittim, kontroller sonuç vermiş. Fiyatlarda az da olsa,geriye çekilme ve normalleşme gördüm. Bu konuda vatandaş duyarlılığına devametmeli. Haksız buldukları stokçulara gereken ders de verilmeli. İşte şikayetzamanı ama haksız değil, hakkı şikayet edilmeli. Kalın sağlıcakla.