Elimizi nereye atsak karşımıza Travma çıkıyor.Travması olmayan kimse yok cidden yok laf olsun diye söyleyip yazmıyorum. Kadim bilgiler bunu zaten biliyordu.Sadece biz insanoğluna unutturuldu kim-kimler neden unutturdu araştırın lütfen…Bilgi çağındayız ve bütün saklanan bilgiler kitaplar yerler yer bilimide gökbilimide ortada ve herşey konuluşuluyor.herşeyden kastım artık hakikatler konuluşuluyor ve biri çıkıp bunlar benim hakkım sen bana hakikati duyurmak zorundasın ben duyduktan sonra gerisi benim sorumluluğumdadır diyor.

Eski zanattaki ustaları hatırlıyorum sizler de hatırlıyorsunuzdur, elemana herşey öğretilmezdi bir şey eksik verilirdi.Eğer o çırağın içinde hırs ve azim varsa kendi çabasıyla öğrenirdi.Yani bilgiyi saklama vardı sebep mi çok basit gidip de bana rakip olmasın düşüncesi bana saygısını yitirmesin diye düşünene zihniyetlerdi bunu yapanlar.Doğru ya da yanlış o kısım kime göre neye göre değişir.Fakat bilinen bir gerçek şu ki ara eleman kalfa yok yetişmiyor..

Yani artık bilgi çağındayız ve neyi merak edersek hemen hz.gogleye soruyoruz ve önümüze sınırsız bilgiler en ufak ayrıntısına kadar çıkıyor.Bu yukarıda yazdıklarımı hastalık ve travmalara bağlayacak olursam kadim bilgilerimiz yeniden gün yüzüne çıktı ve tek kalemde toplanılan rothschild yüzyıllardır insanoğlu üzerinde oynanan rant sağlanılan kişilerin firmaların da yavaş yavaş küçüldüklerine şahitlik yapıyoruz. Hastalıkların altında yatan hakikatler gün yüzüne çıktı dediğim gibi asırlardır bilinen ama saklanan bilgiler ortaya çıktı ve artık bunların eğitimleri seminerleri ve atölye çalışmaları yapılmakta..

Kişisel gelişim uzmanlarından sevgili Serap kök hocamla yapmış olduğumuz söyleşimizi meliha ile nefes kuantum enerji serap kök ve maraş tv de bulabilirsiniz.

Tanımayanlar için serap kök uygun fiyatlara verdiği eğitimler ve sokak hayvanlarına olan düşkünlüğü ile sosyal medyanın ve kişisel gelişim dünyasının tanınmış kişisidir.Youtubede yaptığı ücretsiz çalışmalarla milyonlarca insana katkıda bulunmuştur.Bununla birlikte bu yolculukta olan binlerce insanlar kişilerde var sağolsunlar,bilgiyi an be an bizlere ulaştırıp asıl vazifesini yapan ışık işçileri.Onları çok seviyoruz iyi ki varlar.

İnsanlar neden hastalanır,hastalıklar gerçekten gen yolları ile atadan ataya geçer mi,hastalandığımızda neyi görmeliyiz,hastalığa şükür edilir mi ve bazı hastalıkların temelindeki duygu durumlarını konuştuk.Bilimsel olarak da kabul edilen bir gerçek var ki duygular bizi hasta ediyor.Kişinin yaşadığı duygu durumu travma yaratan cinstense maalesef kişi o duygunun hastalığına yakalanıyor.Çocukluğunda annen senin elini bırakıp o an ilgisini başkasına çevirmişse sen”annem beni sevmiyor bana değer vermiyor” diyerek üzüldünse o an bilinçaltın bunu kodluyor kaydediyor orada sen inandın annem bana değer vermiyor değer verseydi beni sevseydi elimi bırakmazdı.Ve yıllarca ne oluyor biliyor musunuz seni sana değersiz hissettiren insanları çekiyorsun ve birgün bağışıklılk sistemin zayıflayınca kucağına nur topu gibi fibromiyalji veriliyor. Fibromiyalji sebebi açıklanamayan kemik eklem kas ağrısıdır huzursuz bacak sendoromuda aynen değersizlik duygunun dışa yani fiziki bedene vurumudur.Devam ediyorum örneğe;

Doktora gidersin sözde sana ne olduğunu söyleyecek açıklama yaparken verdiği mesaj sen öleceksin en yakınına yük olma önceden cenaze işlemlerini kendin yap ama öncesinde gel seni bir keselim biçelim yazık vallahi billahi yazık o gereksiz rotgenlerin filmlerin tahlillerin yapılması çoğu kuruma kendine para gelsin diye benim tahlillerim var desen bile biz yinede isteyelim..İşini merhameti vicdanı sağduyusu ile yapanlara sözüm yok ama farklı bir hırsla yapanlara söylenecek çok söz var..

Pekala ne yapmalı doktor bile kişide travma yaratıyorsa; kadim bilgi olarak atalar ne der “insan kendinin doktorudur, başını serin ayağını sıcak tutacaksın “yani kafayı zihni rahat bırakacaksın.ayağı sıcak tutmak ise hareketli olacaksın.

Oradan fetva vermek kolay diyor olabilirsiniz !biliyor musunuz ?çok haklısınız!!!

kafayı serin tutmak için küçük küçük adımlar atabiliriz.Öncelikle kendini sevip kendine değer vermeyle başlıyor.Senin için ölürüm diyenleri ortada bulamazsınız sebebi ise o kendini sevmiyordu ki senin için ölsün. Aylar yada yıllar sonra gayet hayatından memnun olan yaşantısını ya duyar yada görürsünüz.Kendini sevemeyen kendine değer vermeyen ne sevebilir nede değer verebilir.Kişide ne varsa karşıya onu verebilir sen sende olmayan birşeyi verebilir misin?

Bir köşede unuttuğunuz görmezden geldiğiniz iç çocuğunuzu görün sarılın ona bugün nasılsın ne yapmak istersin diye bir sorun! Bakalım hayatınızda neler değişecek kaç tane hastalığınızın kendiliğinden gittiğini göreceksiniz.Bunu bir gün değil 21 gün boyunca yapın..İşte travmalardan oluşan değersizlik duygusundan kaynaklanan huzursuz bacak ve fibromiyaljiyi yendin..Yani böyle küçük adımlarla kendi kendinin doktoru olabilir ve hastanelerde yeniden kendine travma yaratmak yerine kendine bu şekilde yatırımlar yapabilirsin.

Gerçekten ciddi bir rahatsızlığın varsa tabiki doktora gideceksin teşhisini koydur ilaçlarını al bununla birlikte birde en temel duygunu bulup kabul et yüzleş ve serbest bırak gitsin. BIRAK GİTSİN SAL GİTSİN