Kahramanmaraş, TÜİK verilerine göre üretimde 16‘ncı, 130 bin işçi istihdamı ve 1 milyar dolara yakın ihracatı ile Türkiye’nin önde gelen sanayi merkezlerinden birisi olarak kabul ediliyor. Şehrimiz, Türkiye’de üretilen ipliğin yüzde 33’ünü, enerjide toplam üretimin yüzde 10’unu çimentoda yüzde 15’ini ve metalde yüzde 60’ını üretmektedir. Açıkçası; ülkemizin üretim ve istihdam konusunda önde gelen bir ilidir, Kahramanmaraş. Yalnız Turizmde sınıfta kalmıştır. Bu kadar gelişmiş olmasına rağmen neden turizm gelirlerinde bu kadar geri kalmış olmanın vebali de vardır. Bunu kimse inkâr etmesin. Daha birkaç yıl önce yabancı gelse nerede yatacak diye endişe duyardık! Ancak son yapılan yatırımlarla, Ramada ve Clarion, yıldızı bol bu iki otel her türlü konfora haiz. Bunun yanında çok sayıda 4 ve 3 yıldızlı otellerimiz mevcut. Bunlar da dışardaki 5 yıldızlı otellerden daha bakımlı ve konforlu. Otel yöneticilerinin söylediklerine göre otellerimiz, şu anda 5 bin yatak kapasitesine sahip. Hiç kimsenin farkında olmadığı bu önemli konuya, Ramada otel genel müdürü Mehmet Turan parmak bastı: “Otellerimiz yaz mevsiminde yüzde 60, diğer mevsimlerde yüzde 30 -35 civarında doluluk göstermekte bunun ortalaması da yüzde 30 civarında seyretmektedir. Bu da otellerimizin zarar etmesi demektir” şeklinde feryat etti. Turan, kendisinin de başını çektiği Turizm Platformu’nun toplantısında şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu otellerimizin küçüğünün yapım maliyeti 20 milyon TL başlıyor. Bu otellerimiz 50 milyon TL kadar yükselmektedir. Bu kadar büyük yatımlarımızın zarar etmesi hem yatırımcıya, hem de ekonomiye zarar vermektedir. Bunu için yeni oluşumlar içeresinde çalışmaktayız. İlk toplantımızı Germanicia Otel’de gerçekleştirdik. Bundan sonra Kahramanmaraş’a yerli ve yabancı konuklarımızı getirmemiz ve kalmalarını sağlamak için bir dizi faaliyet göstereceğiz. Bunun ilk ayağı KMTSO. Daha sonra Bürokrasi ve siyasi ayağı ile bütünleştirmek istiyoruz.” Bilindiği gibi ilimiz Mart 2014 seçimlerinde Büyükşehir oldu, birçok yeniliklere imza atmaya başladı. Her belediye birbirleriyle hizmet ve sosyal belediyecilik konusunda yarışıyor. Ama ilimiz turizm konusunda hep geri adım atmış. 1990 yılında tesadüfen bir temel kazısında bulunan Germanica mozaiklerinde, günümüze kadar yeteri kadar gelişme sağlamış değiliz... Eski Kültür ve Turizm bakanı Mahir Ünal, Bakanlığı sırasında, bakanlıktan buranının istimlaki için kaynak aktarmıştı! Bu kaynakla istimlak çalışmalarını da yeteri kadar değerlendiremedik. Bu para tekrar iade edilmemişse banka da öyle bekletiliyor her halde! Şimdi bize düşün görev başta bu otellerimizi rantabıl hale getirmek için seçilmiş, atanmış, STK ve basın ile birlikte harekete geçmemiz lazım… Hep toplantılarda dile getiriliyor. Kahramanmaraş’a dondurma yemek için gelinmez. Dondurma her ilde aynı kalitede markalarımızın açtığı şubelerde var. Bununla yeteri kadar tanıtımı yapıyorlar. Nasıl ki komşumuz Gaziantep Zeugma sayesinde cazibe merkezi oldu. Bizde de daha geniş alana yayılmış olan tarihi yeraltı yaşam merkezimiz var. Burayı faaliyete geçirip; bölüm bölüm açarsak işte o zaman ilimiz de bir cazibe merkezi olabilir. Kahramanmaraş’ın cazibe merkezi olması hem binlerce esnafın işine gelir, hem de otellerimiz gerçek amacını ulaşır diye düşünüyorum. İkincisi de: Büyükşehir Belediye’sinin yapımına ağırlık verdiği Yedikuyular Kayak Merkezi de önemli. Teleferik çalışmalarının da bir an önce Ahır Dağ seyir terasından sonra küçük göl ve Yedikuyular’a kadar götürülmesi çok önem arz etmektedir. İşte o zaman; Kaleler, tarihi konaklar, çarşılar, Eshab-ı Kehf turizm kapsamında gerçek değerini bulur. Bir atasözü ile yazıyı bitirelim… Yağ var, un var, şeker var. Bunu helva yapacak bir kıvılcım lazım.