Kahramanmaraş uzun yıllar milli takıma güreşçi yetiştirdi. Her girdiği müsabakalarda Dünya şampiyonu, Avrupa ve Türkiye şampiyonu güreşçiler olmuştur.
Bu güreşçiler güreş eğitim merkezinde yetişir ardından milli takıma giderlerdi. Bu artık geçerli değil. Güreş eğitim merkezinde yetişen umut vadeden güreşçiler hala mevcut. İlimizde bulunan büyük özel kuruluşlar bulunmakta. Ancak özel sektör genç sporculara sahip çıkmayınca, başka ilde bulunan kulüplerde güreşmek zorunda kalıyorlar.
Kahramanmaraş halkı güreşe duyduğu ilgi kadar futbola o kadar ilgi göstermezler. 1998-99 futbol sezonunda Kahramanmaraş spor o zamanın süper lig yoktu. Birinci ligi vardı. Takım bir sezon birinci ligde mücadele etti. Ancak bir sezon ligde kalabildi ardından her yıl bir basamak aşağı indi şimdi üçüncü ligde top koşturacak. Bunun yanında Kahramanmaraş Büyükşehir belediyesinin sahiplendiği İstiklal sporda bu Sezon üçüncü ligde mücadele edecek… Maçlar Eylül ayında başlayacak.
Hem İstiklal spor hem de Kahramanmaraş sporun yapacak maçlar için henüz saha bulunmuş değil.
Gaziantep Kalyon stadyumunda iki maçlık bir söz alınmıştı. Sonradan Sahanın hazır olmadığına dair Yazılı basın ve sosyal medyada yer aldı. Bunun üzerine Büyükşehir belediye başkanı Fırat Görgel Gaziantep Büyükşehir belediye başkanı Fatma Şahin ve Ak Parti genel başkan vekili Abdülhamit Gül ile yapılan telefon görüşmelerinde de sonuç çıkmadı... Şimdi Batı park sahasının tamamlanması bekleniyor.
Depremden önce Hanifi Mahçiçek stadı yıktırıldı. 12 Şubat stadı depremde zarar görmedi. Bu stad da şimdi beton santralı olarak işlev görüyor .
Özel idare iş merkezide tüm Kahramanmaraş halkı başta olmak üzere mimarlar odası da yıkılmasına karşı çıkmışlardı. Bu binanın restore edilerek daha işlevli ve görüntü olarak yılmaması gerekir diye görüş bildirdiler. Eski Büyükşehir belediye başkanı Hayrettin Güngör tüm görüşlere aldırmayarak binayı yıktırdı. Eğer yıkılmasaydı yaraya merhem olurdu.
Spor, ferdin tabi çevresini beşeri çevre haline getiren elde ettiği kabiliyetleri geliştiren belirli kurallar altında araçlı veya araçsız ferdi veya toplu olarak boş zaman kapsamı içinde veya tam zamanı alacak şekilde sosyalleştirişi, toplumla bütünleşmesi, ruh ve fiziği geliştiren rekabetçi dayanışmacı ve kültürel bir uygunluk sağlar. Futbola, psiko-sosyal açıdan bakıldığında seyircilerin günlük hayatlarının dışına çıkarak daha günlük stresten uzaklaşmalarını sağlayan bir kültürdür futbol.
Dünyada meydana gelen hızlı değişimlerin, nüfus artışı, teknolojik gelişme, enformasyon, bölgeselleşme, küreselleşme, vs.gibi oluşumlardan dolayı insanlar, maddi yönden tatmin seviyesine ulaşmalarına rağmen manevi yönden büyük tatminsizlik içindedirler. Bu tatminsizlik problemleriyle tribünleri dolduran seyirci ve taraftar denen kitleyi meydana getirmektedir. Bu doyumsuzluk berberinde getirdiği problemleri geçiştirmek için bu kitle çeşitli deşarj yöntemlerini küfür, kötü tezahüratlar, saldırgan davranma ve şiddete başvuru gibi kullanmaktadırlar.” Karagözoğlu”
Futbolun olumlu ve olumsuz birlikteliği ortadan kaldıran stadyumun olmayışı büyük eksiklik olarak görmek gerekir. Depremden ağır bedeller ödediği halkın sosyal olarak gideceği bir yerinde olmayışı büyük bir sorun olarak ortada durmaktadır.
Sonuç olarak yenisi yapılmadan mevcut stadları yıkmak “dereyi görmeden paçayı sıvamak “denir.