Bitkilerden çıkartılan bir çeşit boya olan turnusol, kimyada sıvıların asit veya alkali olup olmadığını anlamaya yarar.

Kimya derslerinden hatırladığımız turnusol kağıdı, içerisinde turnusol maddesini barındırdığı için bu isimle anılır.

Kulağı çınlasın Fen Bilgisi Öğretmenimiz İbrahim Yılmazoğlu, biz ortaokulda iken sınıfa getirmiş deneyler yapmıştık. Oldukça ilgimizi çeken bu deneylerde “Çözeltilerin asit veya alkaliliğini belirlemede kullanılan kimyasal bir madde olan turnusol, boya emdirilmiş kağıt şeritler sıvıya daldırıldığında, sıvı asitse kağıt kırmızı, alkali ise mavi renk almıştı.

Asit çözeltisine turnusol ilave edildiğinde çözelti kırmızı, baz çözeltilerine ilave edildiği zaman ise çözeltinin rengi mavi olurdu”

Bu konuya şunun için girdim, insanların gerçek renkleri daraldığınızda ortaya çıkar. Örnek verecek olursak, 15 Temmuz gecesi, bazı insanlar petrol ve marketlerden kuyruk oluştururken, bir kısmı haksızlık karşısında susmadı ve tankların önüne çıktılar. Önce vatanım dediler. Bu nedenle önce vatan diyenlere de selam olsun…

SAVAŞ KARŞITLARINA

Bugünlerde Türkiye’miz bir barış harekatı daha gerçekleştiriyor. Bakıyorum da, içerden ve dışardan batı ağzıyla konuşanlar var. Sözde savaş karşıtı olduklarını ilan edenler, terör devleti kuracaklara bir tek kelime etmiyorlar. Oysa, onlar ülkemizi de bölüp, bölgede ikinci İsrail devletini kuracaklardı ama oyunları bozuldu…

İşte bu tipler için Akit Gazetesinden Yazar A. İhsan Karahasanoğlu Pazar günüydü yanılmıyorsam bazı sivil toplum örgütlerine yüklenen bir yazı kaleme aldı. Şöyle diyordu yazısında: “Kapatın bu boruları, midemiz bulanıyor!” başlık bu.

Devamında ise: “Amerika’nın boruları” bunlar. Çünkü, “PKK’nın boruları” bunlar..

Emperyalistlerin boruları. Bakmayın siz onların “Baro” olarak tanımlanmalarına..

Onlar resmen boru, teröristin borusu, katilin borusu.

Zalimin borusu. PYD/PKK, bir rivayete göre 30 bin..

Bir rivayete göre 90 bin TIR silahı, ABD’den bedavaya almış. Buna hiç ses çıkartmıyorlar

Sınırımızın dibinde, barışı niye bozmak istiyorsunuz?..

Derdiniz ne? Barış- hepimizin ortak amacı olmalı değil mi?”

Öttüren olmamış..

PYD/PKK, “barış”ı dinamitlerken sormamışlar..

Şimdi, eeröristlerin ellerindeki silahları toprağa gömmek için..

Savaş ile işgal ettikleri alanlardan çıkartıp, oraları sivil yönetimlere teslim etmek için, TSK harekete geçince..

Bu sivil toplum örgütlerinden bazıları ayaklanmış..” Sonra da sormuş soruları birbiri ardına:

Bunlar Kurtuluş Savaşı’na da karşıdır.

“Savaşmayalım, sevişelim” derler..

Topraklarını kurtarmak diye de bir dertleri yoktur..

Namus diye de bir dertleri yoktur.

“Tarih boyunca, savaşa karşı imiş”ler..

Dün demişler, bugün de diyorlarmış:

“Savaş insan onurunun, temel hak ve özgürlüklerin yok edilmesi, yıkım, açlık, sefalet demektir!”

O zaman…

Şunu söylemek istiyorum: “Suriye’nin kuzeyini işgal eden PYD/PKK’nın yaptığı savaş  savaş değil mi?

Suriye’deki 300 bin Kürdün, Türkiye’ye sığınmacı olarak gelmesine sebep olanlar işgalci değil mi”

Yani bu tipler herzaman olmuştur. Bunlar hırsıza değil ev sahiplerine söz söylemişler, haksızlık karşısında durmak yerine, mazlumu koruyanlara laf söylemişlerdir. Ya sizin lafınız laf değil, o kadar. Bu ülkede herkes barışı istiyor ancak, haine de barış eli uzatılmaz, daha ne diyelim?

Peki kalın sağlıcakla.