İnsan, nereye doğru gittiğini düşünmeli! Sonra yolun sonu nereye varır değil mi? Bu yolculukta kimlerle karşılaşacağız, hangi binekle hedefe ulaşmamız mümkün. Sonra sürprizlerle de olabilir bu yolculukta, her şeye hazır olmak da gerekir. Öyle ya, eşkıyalar, özellikle de modern eşkıyalar hiç de az değil! Bakarsınız çıkıverirler karşınıza…
Geçtiğimiz hafta içinde yakın bir dostum sosyal medya üzerinde, bir Alman gazetesinin Türkiye ekonomisine yönelik manşetini bizlerle paylaştı. Yani Türk ekonomisinin kötüye gittiğini ima ediyordu, hatta iddia ediyordu.
Aynı gün Sayın Maliye Bakanımız, özellikle ekonomimizle ilgili güven veren sözleri kamuoyu ile paylaştı. Sonra bir gün sonra, batı merkezli özellikle bazı İngiliz bankalarının TL üzerinde operasyon yapmaya kalkışına şahitlik ettik. Yine ekonomik tedbirler alındı ve bu üç bankanın işlemleri durduruldu. Çok ama çok haklı olarak. İyi de yapıldı.
Bu hadiseler olunca, şöyle Merkez Bankamızın sitesine girdim, biraz ekonomi haberlerini karıştırdım. Evet, Dolar stoklarımız, birkaç ay öncesine rağmen gerilemiş görünüyordu. Sonra altın stoklarımıza baktım, ciddi manada artırılmıştı. Biliyorsunuz Dünya’da en çok altın alan ülkelerin başında geliyoruz. Zaten gram altının değeri de 400 TL’ye yaklaştı görünüyor.
Merak ettim, şu altına ne oluyor. Ekonomik durumumuz nedir? Sorularının cevabını aradım, bazı sonuçlara ulaştım. Bugün bundan dolayı virüs sonrası yeni dünya düzeni ve üretim konulu bir yazı yazmaya karar verdim. Hani başta dedim ya, yolumuzu görmemiz gerekiyor!
ULUSALCILARLA, ULUSLARARASI PARA BARONLARININ GÜÇ MÜCADELESİ
Hem şehrimiz Abdullah Çiftçi, neredeyse gün aşırı takipçilerini kısa videolarla bilgilendiriyor. Adam helal olsun araştırıyor, bunu da bizlerle paylaşıyor. Arkasında, önünde, yanında kimler var bilmiyorum ama çoğu söyledikleri çıkıyor. Müneccim mi? Kendi ifadesi ile “Hayır diyor, ben sadece araştırıyorum, onların yapmak istediklerini takip ediyor ve sizlerle paylaşıyorum”. Eyvallah!
Son yani cuma günkü videosunda ekonomi özellikle de altın üzerine bir yorum yapmış. Kısaca der ki: “Bir zamanlar altın karşılığı Dolar basılıyordu. Sonra, karşılıksız bu para basılmaya başladı. Şimdi yeni dünya düzeninde dijital paraya geçilecek. Bundan dolayı her ülke de kendi dijital parasını basarken, altın karşılığı basacak. Bunun için önümüzdeki yıllarda altın fiyatları artmaya devam eder!”
Bu onun görüşü ama gördüğümüzde şu ki, Dolar üzerinden ayakta duran ABD, yeni dünya düzenini kurmaya çalışan para baronlarına karşı mücadele edecek, kendileri açısından haklı. Ancak dünyanın diğer devletleri de en azından bazıları, bu işe artık dur diyerek, Dolar’ın baskısından kurtulmaya çalışacak.
ŞİMDE ÜRETİM ZAMANI
Peki bu virüs, bu yeni dünya düzeni projesinin bahanesi mi veya sebebi mi? Bunları ben bilmem, bildiğim bir şey var ki, şeytan boş durmuyor.
Peki şeytanın bu hilelerine karşı bize düşen ne? ÜRETMEK ZORUNDAYIZ! Bakın üzerine basa basa söylüyorum, artık ‘Türkiye Üretmek Zorunda!’.
Bunun ilk adımları atıldı, kendi uçağımızı, gemimizi, cep telefonumuzu, otomobilimizi v.b, gıda dahil her şeyi kendimize yetecek kadar üretmek durumundayız. Devlet bu konuda öncülük yapıyor ama kimi vatandaşlarımız bu gerçeği göremediler.
Devlet teşvikleri veriyor, ev hanımına üret diyor, küçük ve orta ölçekli işletmelere krediler veriyor, yatırımcının önünü açıyor ama kimi vatandaşlarımız üretmek yerine, süslü sözler konuşmayı ya da eleştiri yapmayı tercih ediyor.
Artık köyden şehre göç edenler, köylerine dönmeli. Toprak ve ürün bundan sonra altın gibi kıymetli olacak. Evet, zor günler olacak belki, belki de güzel günler olacak ama biz mutlaka ama mutlaka çok çalışarak üretim yapmalıyız.
Allah(cc), kullarına bir işi bıraktıktan sonra, diğerine başlayın demiyor mu? Sonra şu israf ve çılgınca tüketim ekonomisinden vaz geçelim. Ne o, her evde iki arama, dökülen yemekler, kaybedilen zamanlar; bunlar Müslüman işi olamaz…
Peki kalın sağlıcakla.