Türkiye’nin Mescid-i Aksa’ya yönelik haksızlıklara en sert tepkiyi veren ülke olarak öne çıkmıştı, bunun ardından İsrail basınında ‘
bağımsız bir Kürt devletini destekleme’ çağrıları yapılmaya başlandı. (Suriye’de kurulması planlanan sözde Kürt devletinin alt yapısı kuruluyor) Ülkenin en büyük gazetelerinden Jerusalem Post gazetesinde yayımlanan ve zamanlaması dikkat çeken başyazıda
İsrail’in Türkiye’ye karşı bir Kürt devletini desteklemesinin ‘zorunluluk’ olduğu iddia edildi… 2016 Ocak ayında kaleme aldığım bir yazıda, üst aklın, Ortadoğu’da ki 4 devlette sözde 4 Kürt devleti kurmayı hedeflediğini(bu ülkeler İsrail’in emellerine hizmet edecek), bunu da bölgemizdeki etnik yapıları harekete geçirerek yapacağını, özellikle sünni ve şii çatışmalarının hedeflendiğini yazmıştım. İşte o yazıdan bir bölüm:
ORTADOĞUYU PARÇALAYACAKLAR Ortadoğu'da yeniden tırmanan etnik ve mezhepsel çatışma riskinin ABD’nin “mezhep savaşlarını” zinde tutma politikasının bir parçası olduğu ifade ediliyor. “ABD’nin stratejik araştırma kuruluşu olan Rand Corporation 2003 ve 2008 yılında hazırladığı raporlarda
, İslam dünyasının geleceğinde kanlı iç savaşların yaşanacağına dair detayları araştıran Özbay; “ RAND Corporation, 2008 yılında hazırladığı raporla da İslam ülkelerindeki etnik ve mezhepsel olayları incelemeye devam etmiş ve
“Uzun Savaşın Geleceğinin Gelişimi” başlıklı raporda, ABD’nin Şii-Sünni çatışmasından faydalanması öngörülmüştü. 2015 yılında Human Rights Watch Watch’in hazırladığı raporun da Şii ve Sünni çatışmalarına vurgu yapılması, mezhep çatışmalarının temellerinin nasıl hazırlandığını tüm gerçekliğiyle gözler önüne serdi.”
ETNİK VE MEZHEPSEL GRUPLAR ABD TARAFINDAN YAKINDAN İZLENİYOR RAND Corporation 2003 yılında hazırladığı “567 sayfa olan çalışmada
ABD’nin İslam dünyasında varlığını sürdürmesi ve yeniden yapılandırma stratejisi hakkında siyasi ve askeri projeler yer alıyor. Raporda özellikle Şii-Sünni çatışmaları üzerinde duruluyor. Müslüman ülkelerinin büyük çoğunluğunun Sünni olduğu belirtildiği çalışmada hangi gruplarla işbirliği yapılacağına dair öneriler de sıralanıyor. Özellikle Suudi Arabistan’daki Şiilerin İran’dan uzaklaşması konusunda ilerideki yıllarda çalışmaların yapılması gerektiğine dikkat çekiliyor….” Şimdi bir hatırlatma yapalım, 1980’li yıllarda ülkemizde insanlar kutuplaştırıldı, sağcı ve solcu, alevi-sünni, şimdi de Türk-Kürt diye bölünmeye çalışılıyor. Oyna bizim inancımıza göre
Müslümanlar Kardeştir ve kendi için istediğini, diğer kardeşi içinde ister… Ama kaşıdılar cehaletten kaynaklanan farklılıklarımızı…
KUTSALLAR KULLANILIYOR Şimdilerde Müslüman coğrafya çok ciddiye alınması gereken yeni bir tehdit dalgasıyla karşı karşıya. Afganistan, Irak ve Suriye, Libya ve Yemen’i parçalayan, bölgeyi istikrarsızlaştırma projesi, artık tek tek ülkelere değil, bütün bölgeye yayma hazırlıkları yapılıyor. “Coğrafyamızda ülkeler arasındaki diyalogların koparılması, bölge için çatışma alanlarının genişletilmesi, mezhep kimliği üzerinden ayrışmanın yayılması, ülkeleri ortak dayanışmaya itecek moral ve mekanizmaların çökertilmesi, kriz alanlarını daraltmaya dönük az da olsa girişimlerin boşa çıkarılması bütün bölgeyi sarsacak yeni dalganın ön hazırlıkları niteliğinde. Bunu yaparken de kutsallar kullanılıyor. Müslümanlar ise ümmete yakışmayan bir dağınıklık içinde… Dikkat edin, Müslüman arasında dayanışma ve güven ortamını kırdılar. Öz güvenimizi yıkmaya çalışıyorlar. Mısır, İran, Pakistan, Türkiye arasında köprüleri yıktılar değil mi? Sonra cemaatlere güven sorgulanıyor v.s
Gelişmeler düşündürücü, ABD Suriye’ye silah yığıyor, PKK’nın bu kadar silahlandırılmasının nedeni ise TSK’nın muhtemel müdahalesi karşında örgütü savaştırmak bu konuda önceki gün Milliyet Yazarı Serpil Çevikcan, Habertürk yazarı Serdar Turgut ve Yenişafak yazarı İbrahim Karagül, Rakka operasyonundan sonra Türkiye'yi büyük bir tehlikenin beklediğini yazdı. Şunu söylemek istiyorum. Küfür tek millet, el ele vermiş yeşil kuşak projelerini gerçekleştirmeye çalışıyor, bizleri parçalamaya, yutmaya hazırlanıyorlar. Silah satıcıları 24 saat üretim yapıyor, KAN EMİCİLER bölgenin öz kaynaklarına göz dikmiş, ‘Büyük İsrail’ için koşuşturuyor, son söz, hedef ülkemiz dolayısıyla uyanık ve diri olmamız gerekiyor. Kalın sağlıcakla.