Vahhabiler, özellikle Peygamberimiz ( sav) in sadece beşeri yönlerini anlatan Hadis-i Şerifleri alarak , oda bizim gibi bir insandır. Onun görevi, Kur’an-ı bize ulaştırmaktı. Dolayısı ile görevini yaptı gitti. Artık onu bize bir faydası yoktur, derler. Halbuki Resul-ü Ekrem’in (as) in sıradan bir insan olmadığı ve Allah’u Teala’nın yanında değerinin ve hürmetinin yüksek olduğunu bildiren Ayet-i Kerime ve Hadis-i Şerifler mevcuttur.Bunlardan bazılarını zikredelim. Sure-i Ahzab, Ayet 56: “ Allah ve Melekleri Resulullah’a (sav) me salat’ü selam (salavat) getirirler ! Ey mü’minler sizde ona salat’ü selam getirin buyrulmaktadır. Bu ayette geçen “salavat” kelimesi onu “ şanını yüceltmek” anlamındadır.Yine sure-i Ahzab , Ayet 40: “Muhammet (sav) sizin hiç birinizin rical olarak oğlan çocuğunuzun babası değildir. Velakin o Allah’u Teala’nın Hak Resulüdür ve bütün Peygamberlerin sonuncusu ve baş tacıdır.” Sure-i Yunus , Ayet 58. ( Ey habibim!) De ki: “Allah Teala’nın fazl ve rahmetti ile; işte yalnız onunla ferahlansınlar ( sevinsinler). Bu , onların topladıklarından (mal ve mülklerden ) daha hayırlıdır. Bu Ayet-i Kerimede Alla’hu Teala’nın rahmeti ile sevinsinler sözü Peygamberimiz ( asv) olduğu, ayrıca Sure-i Enbiya Ayet 107 de: “ Biz seni alemlere rahmet olarak gönderdik” ifadesi onu anlatmaktadır. Yine Sure-i Ahzab, Ayet 45-46: “ Ey Peygamber! Şüphe yok ki, biz seni bir şahit, bir müjdeleyici ve uyarıcı ; Allah’ın izni ile , Allah’a bir davetçi, nurlandırıcı ( nur saçan) bir kandil olarak gönderdik.” Cenab-ı Hakkın hiç bir Peygamber için yanında seslerin kısılmasını, yavaş sesle konuşulmasını emretmemiştir. Bu husus sadece Peygamberimiz için emredilmiştir. Hucurat Suresinde, Ayet 1-5: “ Ey mü’minler! Allah’hu Azim’üşşa’nın ve Resulü’nün emri olmadıkça bir işe hükmetmeyiniz. Allahtan kurkunuz. Allah her şeyi işiten ve bilendir. Ey mü’minler! Sesinizi Onun, Peygamberin yanında , konuşurken ondan daha yüksek sesle konuşmayınız, fazla ses çıkarmayınız. Ona; bir birinize seslendiğiniz gibi hitap etmeyiniz. Böyle yapanların ibadetlerinin sevabı yok olur. Resulullah’ın yanında seslerini kısanların kalplerini Allah’hü Teala , takva ile doldurur. Onlar için mağfiret ve büyük sevap vardır. (Ya Muhammed! ) seni dışardan çağıranların çoğu adabı, hürmeti bilmezler. Sen çıkıncaya kadar sabretseler onlar için daha hayırlı olurdu. Alla’hü Teala Gafur ve Rahimdir.” Diye ifade edilmektedir. Tüm bunlardan sonra, onun ne kadar yüce bir yaratılışta olduğunu anlamamak mümkün değildir. Bazı kendini ve hattini bilmez ne idü belirsiz sözde alim müsveddeleri ona dil uzatma terbiyesizliğini göstere biliyorlar. Onlar için va esefa diyorum. Vahhabilik ve ona benzer sapkın görüşler, özellikle, son zamanlarda İslam ülkelerinde bu fitneyi yaymak için Hırıstiyanlarla birlik olup hücum etmektedirler. Bilhassa masum gençleri hedef alarak, onlara yanlış yorumlar yaparak, içimize fitne sokmaya çalışmaktadırlar. Uyanık olmakta fayda olduğunu mülahaza ediyorum. “Yüce Allah mutlaka nurunu tamamlayacaktır, onu söndürmeye çalışmak kimsenin hatti değildir, güçleri yetmeyecektir. Bir kutsi Hadiste Peygamberimiz için : “ Eğer sen olmasaydın alemleri yaratmazdım” diyen yüce yaratıcı onun, yerini ve makamını en bariz şekilde ifade etmektedir. Onun bi’seti bu imtihan dünyasını açılmasına sebep oldu. Onun duası ve ibadeti ise öbür alamin açılmasına vesile olmuştur. Bçyle yüce bir Peygamberin ümmeti olmakla na kadar iftihar etsek yeridir ve oda ona elyaktır. Ona hürmetsizlik eden, Allah’a hürmetsizlik etmiş olur. Rabbim Şefaatinden ehl-i imanı mahrum eylemesin. Kainat’ın Sahip ve Yaratıcısına emanet olun.