Virüs konusunda ağzı olan konuşuyor! Bilerek konuşanları dinliyoruz ancak ortalığı karıştırmak amacıyla tetikçilik yapanlar da yok değil; bunlara dikkat etmek gerek. Şimdi bu virüs olayında gelinen noktayı bir değerlendirelim. Tabi bir bilenin ağzından ya da bilenlerin kaleminden.

Hatırlarsanız bu Corona Virüs Aralık'ta Çin'in Vuhan kentinde başladı, salgın tüm dünyada hızla yayıldı ve salgın devam ediyor. Çin bu işte çok zorluk çekti ancak  son gelen haberler hastalıkların çoğu hafif şiddette seyrediği şeklinde ama ABD ve AB ülkelerindeki yoğunluk devam ediyor.

Bu aşının sahipleri ile ilgili perde arkasında kimlerin olduğu ile ilgili ip uçları vermiştik. Araştırdık, dinledik, neredeyse bütün yazarlar bu konuda birkaç makale yazdılar. Bunlar içinde Abdurrahman Dilipak ve Abdullah Çiftçi gibi şehrimizin yetiştirdiği iki milli ismin açıklamalarını daha anlamlı buldum. Özellikle Abdullah Çiftçi’nın( Stratejist, analist geleceğe dair analiz ve öngörülerde bulun kişi ve mesleği) bütün ön görüleri bugün gerçekleşmiş.

Bakınız bu konuda 2016 yılının 25 Eylül’ünde biyolojik bir virüs saldırısı olacağını iddia etmiş. Diyor ki, dünyada dijital topluma geçiş projesi yapılacak. Buna bağlı  bir finans düzeni gelecek. Yani nakit para olmayacak, paranın kontrolünün tamamını ele geçirecekler. Robotlar hayatımıza girecek.

2- “21.yy Dijital Dünya Projesi” anlaşılmalı Dijital Dünya projesi/Blokchain teknolojisi anlaşılmadan gelecek okunamaz. Büyük şirketlerde virüs paniği yaşanacak. Dünya sağlık örgütü ulusal devletlere(bizim gibi) çip teknolojisini zorunlu kılacak. Yani bizi çip ile kontrol edecekler. Böylece bütün ihtiyaçlarımızı oturduğumuz yerden yapacağız ve bu Corona Virüs ile de bir deney yapılıyor, gerisi gelecek.

Yani, “Yeryüzünde oyun kurucu kendilerine “üstün akıl” diyenler (şeytani akıl) 21.yy’da Dünya tarihine, Uygarlık tarihine, Medeniyet tarihine, Dinler tarihine, Paranın tarihine format atma peşinde.

Evet bu soruların cevaplarını araştıran Abdullah Çiftçi yeni dünya düzeni çerçevesinde yeni projeleri ortaya süren şeytanı aklın, tek dünya devleti, tek din, tek para, tek yönetimi hedeflediğini belirtiyor…

Bunu söylerkende, virüsün sahiplerinin söylediklerini tekrar ettiğini ya da çevirdiği filmlerden yola çıktığını ifade ediyor…

ŞEYTANİ AKLA KARŞI BİZE DÜŞENLER

Bu virüs elbette başta çocuklar ve gençler olmak üzere bir çok insanın neredeyse tüm zihinlerini kapsamış durumda. Gerçi biz büyüklerde her dakika verilen haberlerle kapsam alanı içine girdik. Oysa virüsle yatıp, virüsle kalkan insanların bazı psikolojik rahatsızlıklara sebep olacağı da uzmanlar tarafından paylaşılıyor. Bunlardan birisi de “Obsesif Kompülsif Bozukluk”. Okuyucularımdan birisi paylaştı, şöyle biraz araştırdım. Doktorlar: Aslında kişinin gerçeklik duygusunun bozulmadığı ve kişinin doğru olmadığını bilmesine rağmen gerçeklik duygusunun korunduğu takıntılı düşüncelere obsesyon (takıntı) denir. Tür ve çeşitleri kişiden kişiye farklılık gösterirken çözüm yolları da yine kişye göre farklılaşmaktadır…” diyorlar

Sürekli aynı sıkıcı haberleri izlemek sadece sıkıntılarınızı ve kaygılarınızı artırır. Rahatsız edici düşünceleri önemsememeye ya da bu düşüncelerden kurtulmaya çalışırken yeni düşünceler ve zorlamalar daha öncekileri takip eder böylece içinden çıkılmaz bir döngüye girilir. Bunun için biraz ferahından düşünmek ve gerekli tedbirleri aldıktan sonra Allah’a güvenip dua etmekde gerekiyor…

BAKANIMIZ TAKDİR EDİLİYOR

Bu arada Sağlık Bakanlığının etkin çalışması da takdir topluyor. Ahmet Kolutek son paylaşımında (Kahramanmaraş Sivil Toplum Örgütü Başkanı) DERİN AKIL VE DEVLET ADAMI OLMAK, SAĞLIK BAKANI OLMAK.FAHRETTİN KOCA OLMAK başlıklı yazısında der ki: “Tedbir alırken, aklını ve mantığını kullanıyor. Savunduğu kriterlerde, ülkesinin ve HALKIN SAĞLIĞINI ön planda tutuyor. Ortaya konulan kuralları ve zuhur eden olayları, ŞEFFAF bir biçimde KAMUOYU ile paylaşıyor..Kural koyarken, akla, bilme ve geleneksel DEVLET anlayışımıza çok dikkat ediyor. En önemlisi sürekli BİLİM KURULU ile meşveret ediyor..İŞTE SİZE BİR DEVLET ADAMI...HEMDE DEVLETİN ADAMI....TEŞEKKÜRLER SAYIN SAĞLIK BAKANIM...” demiş, bizlerde aynen katılıyoruz.

Kalın sağlıcakla.