Bugün Cuma günümüz kutlu ve af dolu olsun inşallah! Gündem de ise virüs ile mücadele ve ölümler var. Giderek yayılıyor, tehlike büyük olsa gerek, medya hergün bu konuyu işliyor. Bilim adamlarını, uzmanları dinliyoruz, farklı söylemleri olsa da; temizlik konusunda aynı öneriler yapılıyor.

Peki bu konuda İslam’ın söyleyeceği sözler var mı? Var ve bu nedenle bu gün, sizlere Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı hutbeyi paylaşmak istiyorum.

 “…Müddessir suresinin bu ilk ayetleri, Sevgili Peygamberimize hem maddi anlamda giysilerini ve bedenini temiz tutmayı, hem de manevi anlamda batıl inanışlardan ve günahlardan uzak durarak arınmayı emretmektedir. Zira müminin temel vasıflarından biri olan temizlik, pak ve nezih bir bedenin, necasetten arınmış giysilerin yanı sıra huzurlu bir kalbe sahip olmaktır. Bu yüzden Sevgili Peygamberimiz dış temizlik ile kalpteki iman arasında bir bağ kurar ve şöyle buyurur: “Temizlik imanın yarısıdır.”

Temizlenme imkânına sahip olduğu halde, üstü başı kirli, saçı sakalı bakımsız, evi barkı düzensiz olan kişi, insanların yanında olduğu gibi Allah’ın katında da makbul değildir. Çünkü Allah’a hakkıyla ibadet ederek O’nun rızasını kazanmak ancak temizlikle mümkündür. Unutmayalım ki abdest ve gusül, eşsiz bir temizlik sistemidir ve başta namaz olmak üzere birçok ibadetimizin ön şartıdır. Beden temizliğine, ağız ve tırnak bakımına özen göstermek,  en az bir defa bilhassa Cuma günü yıkanmak Peygamberimizin sünnetidir.

Rabbimizin sevgisi, sade, temiz ve takva sahibi kimseleri kuşatır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Mescid-i Dırâr’da asla namaza durma!

Daha ilk günden temeli takva üzerine kurulan mescit, içinde namaz kılmana elbette daha layıktır. Orada temizlenmeyi seven adamlar vardır. Allah da tertemiz olanları sever.”

Peygamberimiz, bu ayette övülen Kubâ ehline “Siz nasıl temizleniyorsunuz ki Allah Kur’an’da sizden övgüyle bahsediyor?” diye sorunca “Biz su kullanarak her türlü kirden temizlenmeye özen gösteriyoruz.” cevabını almıştır.

SAĞLIK OLMADAN OLMAZ

Hayatta her iyiliğin ve güzelliğin başı sağlık, sağlığın başı ise temizliktir. Geçmişte olduğu gibi

bugün de salgın hastalıklar, yeryüzünü dolaşmaya devam ediyor. Dünyanın dört bir köşesini tehdit eden virüsler, toplu kayıplara sebep oluyor. Rabbimize şükürler olsun ülkemizde şu an ciddi bir vaka yok. Ama kendimizi ve sevdiklerimizi korumak için hepimize sorumluluk düşüyor.

Çeşitli virüs salgınlarından etkilenmemek için tedbiri elden bırakmayalım. Temizlik kurallarına her

zamankinden daha fazla riayet edelim. Ellerimizi günde birkaç defa sabunlu suyla ovalayarak yıkayalım. Ellerimiz kirli iken gözümüze, burnumuza ve ağzımıza dokunmayalım. Bedenimizin zayıf

düşmemesi için bol sıvı tüketelim. Dengeli beslenelim ve düzenli uyuyalım. Hapşırırken ya da öksürürken bir mendille, mendil yoksa dirseğimizin içiyle ağzımızı kapayalım. Yaşadığımız mekânları sık sık havalandıralım. Dinimizin haram kıldığı ve bedenimizi hastalıklara açık hale getiren sigara, alkol,

uyuşturucu ve benzeri zararlı maddelerden uzak duralım.

PEYGAMBERİMİZİN TAVSİYELERİ

Peygamber Efendimiz, “Hastalıktan önce sağlığın kıymetini bilmeyi” bize tavsiye etmiştir. Bazen Peygamberimizin bu uyarısını unutuyoruz. Sıhhatli bir bedene sahip olmanın değerini ancak kaybettikten sonra anlıyoruz. Oysa temiz yaşamak ve sağlığımızı korumak öncelikle bizim görevimizdir.Tedbir bizden, takdir ise Cenâb-ı Hak’tandır. Unutmayalım ki Peygamberimiz şöyle buyurur:“Allah güzeldir, güzel olanı sever; temizdir, temizliği sever; kerem sahibidir; cömertliği

sever.”Yüce Rabbim, başta ülkemiz ve İslam beldeleri olmak üzere tüm insanlığı salgın hastalıklardan, bela ve musibetlerden muhafaza buyursun.

Şu an sınır ötesinde istiklal ve istikbalimiz için şanlı bir mücadele veren kahraman ordumuza zafer nasip eylesin. (Kay: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü)

Demek ki, virüslerin ilacı en azından birinci tedbiri temizliktir. Ayrıca kendim ise bu konudaki düşüncelerimi ayrıca kaleme alacağım. Peki kalın sağlıcakla.