İçişleri Bakanlığı tarafından hayata geçirilen 2019 yılı yaya öncelikli projesi, bence bu yıla damgasını vuracaklar projelerden birisi olurken, insanların bu projeyi de işine geldiği gibi anlaması trafikte yaşanan tartışmaların sayısını bi tık arttırdı sanki.

Her gün onlarcasına şahit oluyorum. İnsanlar yaya önceliği deyince, ne olursa olsun yaya önce geçecek diye anlamış. Bakıyorsunuz ki, ışıklı geçitlerde araçlara yeşil yanıyor ama yaya bas bas bağırıyor. Ben yayayım bana yol vereceksin diyor.

Sürücülere soruyoruz bu durumu. Emniyet bu konuyla ilgili bilgilendirsin vatandaşları. Herkes yanlış anlamış vs. diyorlar. Halbuki emniyet fazlasıyla bilgilendirme çalışması yapıyor. Ama herkes işine geldiği gibi anladığı için böyle bir sorunla karşı karşıya kalınıyor. 

Trafikte yaya önceliğine dikkat çekmek amacıyla Türkiye genelinde 20 bin yaya geçidinde 200 bin kolluk görevlisi, Kahramanmaraş'ta ise 256 noktada 900'ün üzerinde kolluk görevlisi ikişer saat yaya nöbeti tuttu. Yetkili ve ilgili kurumlar yeterince farkındalık programı yapıyor. Bundan sonraki süreç sürücü ve yayalara düşüyor. Bu işi doğru anlamak gerekiyor.

Türkiye genelinde yıllık oranda 6 bin 600 vatandaşın trafik kazalarında hayatını kaybetmekte olduğu ve bu kazaların ise bin 486 tanesi yaya ölümleriyle sonuçlandığını öğrendik. Buda yaklaşık yüzde 22'ye tekabül ediyor. Bu oranı düşürmek adına tüm yıl boyunca öncelik yayanın diyerek trafik tedbirlerini arttıran kolluk kuvvetleri bir çok çalışma yaptı.

Işıksız yaya geçitlerinde öncelik yayaların ancak ışıklı yaya geçitlerinde, yayalarımız kendilerine yanan kırmızı ve yeşil insan figürü şeklindeki ışıklara uymak zorundadır. Yayalara kırmızı yanıyor ise yayalar geçide inmeyecek ve kendilerine yeşil, araçlara kırmızı ışığın yanmasını bekleyecekler. Işıklı geçitlerde yayaların kendilerine yanan ışığa riayet etmesi çok önemli. Bu kurala uyduğumuz takdirde sorun kalmayacaktır.

Tabi ki, biraz da trafikte saygı şart.