“Yeni Dünya Düzeni Sistemini” ve Aydınlanmış (İlluminati) olanların varlığını yalan olarak görenler olduğu gibi, hakikati saklamak için, elinden geleni yapanlar da vardır. Maalesef, yeni Dünya düzeni mühendislerinin, tasarımcılarının, insanlık haysiyetini yok etmek adına yaptıkları çalışmalarını da inkâr edenler mevcuttur. Sözde Aydınlanmışların(
Şeytanın ve Deccaliyet’in Işığı ile aydınlananlar) şeytani planlarını ifşa edenler ise, üzülerek arz ediyorum ki bazı insafsızlar tarafından ahmaklıkla suçlanmaktadırlar. İnsanların, karanlık ve acı dolu bir sonu yaşamamaları adına, çırpınanları, yalan ve masal ifadeler kullanarak, toplumu kandırmakla itham ediyorlar. Hatta gerçekleri yazmak ve söylemekle uğraşanları, hayal gördüklerini cahil ya da şizofren oldukları söylemleri ile alaya alanlar da bulunmaktadır. Böylesi kişileri “
insanlar bilmediklerinin – Farkında olmadıklarının düşmanıdırlar” kaidesince uyarmak vazifemdir. Ayrıca bu konularda kalem oynatanları, şizofren olmakla itham edip, istihza edenlere “kendinize gelin gaflet uykusundan uyanın” demekte, insanlık onuru ve şerefinin ayaklar altında kalmaması için önemlidir. İnsanlığı ve vatanını seven herkes içinde bu şekilde davranmak zaruridir. Bana değmeyen yılan bin yaşasın, anlayışıyla hareket ettiğimiz sürece Yeni Dünya Düzeni Sistemini, İlluminati’yi (Şeytanın aklı ile aydınlanmış olanları) asla anlayamayız; planlarını ifşa edip, onları bozguna uğratamayız. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ve aslında tüm insanlığın selameti kurtuluşu için, Deccaliyet İmparatorluğunun, sinisi ve kirli emellerine ulaşmalarına engel olmaya çalışmak, onlarla savaşmak, vicdan sahibi, merhametli, eli kalem tutan aydınlarımızın yazarlarımızın en başta gelen görevdir.
İLLUMİNATİ NEDİR? Dünyayı idare eden güç veya küresel olarak sistemi idare edenler deyince, herkesin aklına gelen tartışmasız bir isimdir İlluminati. Kimilerine göre, hiç var olmamışlardır yani hayal ürünüdürler. Kimilerine göre de, sistemin bizatihi kendisidirler. Bazı araştırmacılar İlluminati’nin hâlâ var olduğunu söylemektedirler, bazılarıysa bu şeytani cemiyetin, bizzat kurucuları tarafından lağvedildiğini ve tasarımın birbirine eklemlenmiş, birbiriyle koordineli olarak çalışan ortak akla ya da üst akla dönüştüklerini anlatmaktadırlar ki bendeniz de bu ikinci fikre katılmaktayım. Bilinmelidir ki İlluminati, artık sadece bir isim olarak vardır. Sözde Aydınlanmış olanlar ise çok daha farklı isimler ve kimlikler ile şeytani projelerini icra etmeye devam ediyorlar. 1 Mayıs 1776 yılında Almanya Bavyera da, “ Kaostan Düzen “ fikrine inanan Adam Weishaupt’a İlluminati denilen cemiyet kurdurulmuştur. Dünyayı idare edecek sistemi temsil eden taht, şeytani fikirlerle büyülenmiş olan asilzadeler, zenginler ve fikir adamları tarafından kendisine hediye edilmiştir. Burada akla gelecek sorulardan biri, gizemli sırlarla dolu bu cemiyeti kendisine kurduranlar kimlerdir? Olmalıdır. Zira Adam Weishaupt’a, kim ya da kimler akıl verdi; doğru dürüst maalesef bugüne kadar ortaya çıkaran açıklayabilen olmamıştır. Eğer bu konu açıklığa kavuşmaz ise, üzerine anlatılacak olan hiçbir şey, meseleleri tam olarak ortaya dökmeye yeterli olmayacaktır. O zaman yapılacak şey, Adam Weishaupt gerçekte kimdir? Ve onun eline küresel sistemin anahtarını veren güç nedir? Sorularına cevap vermek, hakikatleri açığa çıkarmaktır.
ADAM WEİSHAUPT KİMDİR? İlluminati ( Tanımın teolojik anlamı “ ışık getiren” demektir. Bu da Lucifer Şeytan’a denk düşmektedir.) örgütünün kurucusu Adam Weishaupt ( 1748- 1830) Katolik Cizvit Rahipler tarafından yetiştirildi. Kendisini eğitenler tarafından, simya, büyücülük ve astroloji ilimleri de okutuldu. Bütün bunların yanı sıra, İslam, Budizm ve Hinduizm Tarihi ve bu dinlerin özellikleri de beynine ince ince işlendi. İsminin Kolmer olduğu söylenen, gizemli bir adamdan Maniheizm ve Eski Mısır bilgilerini öğrendi. Kolmer denilen şahıs ona, kendisinin, dünyayı yönetecek Kral olacağı fikrini aşıladı ve hayatında belirli bir döneme kadar da yanından ayrılmadı. lardan sürdüğümüz ize göre Kolmer, görünüşte tüccardı ama bildiğimiz ve akıllarımızda kıyametler koparacak çok önemli bir şey daha var ki, o da sözde ticaret ile uğraşan bu gizemli kişiliğin “Lucifer- Tarikatı” Üstad-ı Azam’ı olduğu gerçeğidir. Lucifer Tarikatı, iblisten aldığı ilhamlarla, kararını “sözde – Kral” doğmadan önce vermişti. Onlara göre, sistemi, bizzat şeytanın idare edeceği, küresel bir cemiyet kurulacak, başına da Adam Weishaupt getirilecekti. Doğumundan itibaren adım adım izlenen aile ikna edilerek, küçük çocuk, önce Cizvitlere teslim edildi. Onlardan alması gereken ne varsa, alması ve hazmetmesi sağlandı. Yaşı büyüdükçe Kolmer ona, herkesten yakın oldu. Kara büyü ve Kabala dâhil her ne biliyorsa, genç weishaupt’a aktardı. Sonunda, Ingolstadt Üniversitesi Hukuk bölümüne girmesi temin edildi. Masonlarla tanıştırıldı. Üniversiteyi başarı ile bitirdikten sonra, Kolmer bağlantılarını kullanarak onu Profesör yaptırdı. Öğrencilerin güven ve sevgisini kazandı. Her geçen gün, güçlendi taraftarları arttı. Sanki gözle görülmez bir güç, insanların onun etrafında toplanmasını sağlıyordu.
(DEVAM EDECEK)