Yıllar geçtikçe, öğretmek, öğrenme ve öğrenciye bakışaçısı da değişiyor. Tabi bununla birlikte eğitim metotları, materyalleri,sistem, müfredatta değişiyor veya değiştirilmesi bekleniyor. Yapılıyorda…

Hayatım, okul sıralarının arasında geçti, tam 55 yıl, bubüyük bir süre. Bu süre içinde, kendi öğretmenlerimden günümüzdeki öğretmenlikarasında çok şey değişti;  inanın dünküöğretmen ile bugünkü öğretmen çok farklı. Eğitim teknolojileri, veli ve idarecianlayışı, denetimler, planlama hepsi değişti. Şimdi yeni dönemde müdahaleciolmayan öğretmen anlayışı ön plana çıktı.

Peki, nedir, bu anlayış?

Yeni öğretmen anlayışını benimseyenler diyor ki; “Mükemmeleğitim, size kendiniz için düşünmeyi öğreten (ve sizi buna zorlayan) öğretmenlemümkündür…”

Açalım biraz:  Buanlayışı savunan yeni nesil öğretmenler, biz eski öğretmenlere diyor ki:Değişin! “Elbette kendiniz için düşünmeye zorlanmak başlarda biraz moral bozucuve duygusal anlamda rahatsızlık verici olabilir. Ama geleceğin iş gücünde(yenineslin) kendi başlarına başarılı olmak için ihtiyaç duydukları becerilerigeliştirmelerini istiyorsak, çocukların mücadele etmelerine izin vermemizgerekiyor. Bu da, bir öğretmeni harika bir öğretmen yapan, daha karmaşık birmodele ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. Bütün öğrencilerini kendi başlarına bir şeyler keşfetmeye zorlamayanbir öğretmenin de, öğrencilere pek yardımı olmadığını biliyoruz.”

 

BİRAZ DAHA AÇALIM

Hafta ortasında,Saraçhane Çarşısındaki dostları ziyaret etmiştim. Hulusi Özger kardeşiminişyerinde toplandık. Babalar, yeni nesilden şikâyet ettiler.

Diyorlar ki; “Bizim nesil(yaşı 50-60 arası olanlar) ezilerek, hayatı öğrendi, zorluklarlamücadele edebildik. Ancak şimdi bizim çocuklarımız böyle değil, ellerini taşınaltını koyamıyorlar, en ufak bir güçlük ile karşılaştıklarında altındankalkamıyorlar.

Burada bizdeyanlış yaptık, onlarda bizim gibi ezile ezile hayatı öğrenmeleri gerekiyordu,ancak biz onları el bebe, gül bebe yetiştirdik. Hata ettik!”

İyi de hata demekki sadece öğretmenlerde değil, anne ve babalara da yeni nesli yetiştirmedeönemli görevler düşüyor.

Ancak unutmayalımki, şartlar ve zaman değişti. İstesek de, çocuklarımız bizim gibiolamayacaklardır.

Bunun için hernesli kendi zamanı içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Ben böyle düşünüyorum…

Neyse biz şu yeninesil öğretmen anlayışına geçelim.

 

YENİ NESİLÖĞRETMEN

 

Yeni nesil öğretmen anlayışından bahsediyordum, klasiköğretmenler buna anlayışa karşı çıkacak biliyorum ama ben yine de yazayım.

Yeni nesil öğretmen tipini savunanlara göre: “İyi biröğretmen, olabildiğince çok şey öğretmez. İyi bir öğretmen, olabildiğince azşey öğretir ve nasıl bilgi edinileceğini gösteren davranışları sergiler.

Belki de, öğrenciler için hedefinizin ders esnasındaolabildiğince çok düşünmeleri olduğunu söylemek fazla açık gibi görünüyor. Amabu örnekte, "düşünmek" hem malzeme üzerinde, hem de malzemenin nasılyerleştirileceği, nasıl parçalara ayrılacağı, nasıl anlaşılacağı ve bununüzerine nasıl inşa edileceği hakkında düşünmek demektir. Sürekli nasıl daha iyibir hâle gelinebileceği hakkında düşünmek demektir.(Kaynak Hunter Maats veKatie O'Brien "The Straight-A Conspiracy" kitabının yazarları)

Yani diyor ki bu gençler, çocukları bilgi hamalıyapmayın. Test merkezli çalışmak yerine, davranışa önem verin. Konuyu sizanlatmayın, bırakın bilgiye kendileri ulaşsın, hazır bilgi onları geliştirmez…

Konu uzun, diyeceğim şu ki, eğitim sistemimiz yenidengözden geçirilmeli. Çağın gereklerine uygun, kültürümüzle örtüşen, doğru yerdedoğru davranış sergileyen, yeni bilgileri araştıran, kendi ile barışık, takvalıinsanlar yetiştirmeli.

Bunu Finlandiya yapmış, sil baştan kendilerine uygun birsistem kurgulamışlar, dünya şu anda onları örnek alıyor…

Bizde öyle bir sistem kuralım ki, model olalım.

Kalın sağlıcakla.