Değerli dostlar arkadaşımla her zaman ki yerde ve zamandayine buluştuk.
“Merhaba kardeşim,nerede kalmıştık?”
“ Demokrasiden bahsediyorduk, bize, yani bölgeye, dahadoğrusu doğu toplumlarına uygun bir yönetim midir onunla ilgili düşüncelerimi aktarıyordum”
“Sen düşündüklerini söyle de , bana kalırsa meseleye yanlış yerden giriyoruz gibigeliyor, doğrudan sorunlarla yüzleşmekyerine , demokrasi denen kuyuya atlamanın bize ne gibi birfaydası olur doğrusu şüpheliyim”
“Öncelikle şunu belirtmeliyim, köşe senin köşen yalnızfikirler benim, burada bir tartışmaortamı oluşturmak istemiyorum, neden dersen ben tartışmalara karşıyım,demokrasiye karşı olmamın en önemli nedeni de tartılmalar sonunda ülkemiz vebölge insanları için doğru sonuçlara ulaşılamadığına inanmamdır. Çünkü tartışmakarşıtlık esasına dayanır. Bir başkasının söylediğini çürütme kendi fikrinin endoğru olduğunu ispat etme zeminidir.”
“Daha iyi ya, tartışarak daha güzeli ve en doğruyu bulmakniye yanlış olsun ki?”
“Bak kardeşim biz işimizi tartışma şeklinde değil,söyleşi şeklinde yapalım, ben bitirdikten sonra sende istersen görüşleriniyazıya ilave edersin, böylece benderdimi daha iyi anlatabilirim diyedüşünüyorum “.
“Tamam kardeşim, ben aradan çekiliyorum”
“Güzel, bazı aklı evvelerin şöyle dediğini duymuşsundur,en güzel demokrasi İslam’dır sözü tambir yutturmaca, İslam la Demokrasinin ne alakası var. İslam’da tartışma yoktur,istişare vardır. İstişarenin tartışmadan farkı nedir dersen, İstişare heyetinde konuşmalar bir başkasınıngörüşünü yanlış lama’ya, çürütmeye yönelik değildir. İstişarede amaç taş üstünetaş koymaktır, eksik gördüğünü tamamlamaktır. Karşıdakinin açığını arama, onutamamen değersizleştirme yoktur, ya ne vardır, katkı sunarak istişare edilenkonuyu daha değerli kılmak vardır. Asıl hepsinden önemlisi de demokrasibatılılar için uygun olan bir yönetim biçimidir. Yani şunu diyorum sadece bizimiçin değil tüm doğu toplumları için uygun bir sistem değildir diyorum. Pekiaradaki fark nedir, niye batı için uygun da doğu için uygun değil. Burasını iyidinle kimse söylemez bunları, demokrasi aslında sömürgeci batının en önemliicadıdır. Doğulular sömürüyü bilmezler. Sömürü batıyı zenginleştirirken, doğuyufakirleştirdi. Batılı farklı fikirlere rağmen önce kendi devleti içinde dahasonra da kıta olarak birleşti. Hem Avrupa hem de Amerika dünyanın diğer kısmınısömüremese çok sürmez kendi içinde çatışma yaşamaya başlar. Amerika da ki eyaletlerbağımsızlık ilan ederler, Avrupa da ki bir çok devlette ise yeni devletlerortaya çıkar. Sömürü düzeni kapitalizmi doğurdu. Kapitalizmde kendine en uygunsistem olarak demokrasiyi seçti. Dünyanın diğer kısımlarını daha kolay sömürmekiçin ana öğesi karşıtlık olan çok partili sistemi tüm dünyaya ihraç etmeye çabalıyorlar.Bu sayede o ülkelerde kendilerine kolayca yandaş ediniyor, ülkelerin kendibaşlarına milli bir duruş sergilemesine izin vermiyorlar. Bu nedenle tüm diğerdoğu toplumları gibi yani aklı ile değil kalbi ile düşünen toplumlar için yenibir yönetim modelini bulmak zorundayız. Çünkü akıl nefistir, kẚlp ise ruhtur.Akıl her şeyin en iyisini en güzelinin kendi hakkı olduğunu ve ona sahip olmasıgerektiğini, kẚlp ise paylaşmayı, kendinden üsttekileri değil, kendindenzayıfları düşünmesi gerektiğini, böylece zenginlik değil huzur toplumunu inşaetmek ister. Az önce diyordun ya , niçin demokrasiden başladık,halbuki direk sorunlarla yüzleşsek daha iyi olmaz mı diye.. Asıl büyük şeytandemokrasidir de ondan. Gelişmemiş, zenginliği paylaşmak için gereklidüzenekleri kuramamış toplumlar için demokrasi aslında tam bir kaos rejimidir.
“Gerçekten çok enteresan şeyler söylüyorsun. Yalnızbunları söyleyip kenara çekilmek yok. Hani bir söz vardır bir deli bir kuyuyabir taş atmış, kırk akıllı çıkartamamış hesabı olur sonra. Kuyuya taş atatmasına da, hiç olmazsa o taşın kuyudan nasıl çıkartılacağını da söyle .
“Oh ne ala memleket, ben doktorum teşhis koyarım, ilacı da başkaları bulsun”
“ Öyle olmaz kardeşim, sen böyle dersen , birileri de buteşhis yanlış deyip, üzerinde düşünmeye bile değmez deyip dikkate almaz, çöpeatarlar”
“O zaman şuradan devam edelim, demokrasi bize ve diğerdoğu toplumlarına ne vermiştir, karşılığında ise neleri götürmüştür. Şu andatamamen batı sisteminin içerisinde olmamıza rağmen bizi tam olarak içlerinealmamalarına sebep olarak Müslüman bir toplum olduğumuzu özellikle sonzamanlarda alenen ve yüksek perdeden söylüyorlar. Özellikle Almanya veAmerika’nın düşmanca tutumu bunun açık bir delili değil mi?”
“Haklısın kardeşim”
“O zaman bu durum sürdürülebilir bir şey değildir.Öncelikle bunlara, Nato’nuz, Avrupa Birliğiniz sizin olsun demek lazım. Sonraeğri oturup doğru düşünüp, bu demokrasi bize ne verdi, bizden ne aldı bunuiyice bir düşünmek lazım. Kısa bir örnekle bu haftaki sohbetimizi noktalayalım.1950’ den sonra bu ülkenin yarısı halk partili, diğer yarısı da demirkıratçıolmuştu. 2016 referandumunda da oylar neredeyse yarı yarıya çıkmıştı. Biz tasadakıvançta bir homojen bir toplum iken demokrasinin getirdiğinokta birinin ak dediğine diğerinin kara dediği bir toplum haline geldik.Halbuki bizim birlik olmamız, omuz omuz, kol kola olmamız lazım, yoksa buemperyalistler zalimdir, gözümüzün yaşına bakmaz, bizi de bir anda kaos’un içine atıverirler maazallah.
“Eyvallah kardeşim, dikkatli olmak lazım, diline sağlık,haftaya görüşünceye kadar kendine iyi bak.
Evet değerli dostlar bu hafta da bu kadar , devamıhaftaya…