Merhabadeğerli dostlarım,
Kusurumuzabakmayın, haftalar önce söylemiştik bumeselenin haftalar süreceğini. Kaldığımız yerden lafı fazla uzatmadan devamedelim.
-Evetkardeşim, nerede kalmıştık?
-Demokrasive kapitalizm üzerine konuşuyorduk, Batının yeni sömürü düzenini demokrasi kılıfıile devam ettirme çabalarından söz ediyorduk. Batı 18. yy. itibarıyla sanayidevriminin ihtiyacı nedeniyle yeni bir sınıfla karşı karşıya kalmıştı. Bu sınıfişçi sınıfıydı. Şehirleşme ve işçi sınıfı yeni bir ideolojinin de ortayaçıkmasına sebep oldu. Sosyalizm. Sermaye yani diğer adı ile KapitalizmSosyalizmle baş edebilmek için çare bulmakta gecikmedi. Bu çare yeni bir sınıfmeydana getirmekti. Patronlar ve işçilerin arasına orta sınıf denen zenginolmayan ancak zengin olma hayalleri olan bir sınıftı bu. Bu çare Sosyalizminsermaye karşısındaki ilerleyişini bir anda durduruverdi. Avrupa ve ABD işte buorta sınıfın zengin olma hayallerini lokomotif olarak kullandı ve bir andarefah toplumu haline geldi. Geldi gelmesine de bu geliş insani yönlerinin iyi yöndegelişmesine bir katkı sağlamadı. Ya ne oldu, zalimdiler, üstüne bir de şımarıkoldular. Bu şımarıklıkları nedeniyle dünyayı iki defa kan ve gözyaşınaboğdular. Sonunda yeni ağababaları ABD’nin kılavuzluğunda AET ve NATO ortaklığıile batıyı tek blok haline getirdiler. Yeni ortak düşmanları Sovyetlere karşıdabir sübap olarak Türkiye’yi de NATO’ya aldılar. NATO’ya kabul edilmemiz ABD’ninisteği olduğu için Avrupa buna karşı duramadı, ancak iş Avrupa Birliğine tamüyeliğe gelince olmaz dediler, türlü bahaneler öne sürseler de zaman zamanağızlarından kaçırdılar. Evet tek ve gerçek neden bizim halkının çoğunluğuMüslüman bir ülke olmamızdı.
-Tamam dakardeşim, onlar almayız dedikçe biz üsteliyoruz, ne olur sanki ,şöyle diklenip,almazsanız almayın, birliğinizde sizin olsun, daha kalanı da diyemiyoruz?
-İşte budemokrasi yani çok partili sistem yüzünden, Bir süre öncesine kadar AvrupaBirliğine tam üyelik süreci seçmen nezdinde oy verme tercihinin belirlenmesindeönemli bir etkendi. Hatırlarsın birkaç yıl önceye kadar Türkiye AvrupaBirliğine tam üye olmalı diyenlerin oranı % 70’in üzerindeydi. Çok şükür artıkbu oran çok aşağılarda da siyasilerimizin gündeminde eskisi kadar yer almıyor”.Avrupaile iyi kötü bir ilişkimiz devam ediyor, edecek de, bize asıl zarar NATO’dangeliyor. Bir an evvel NATO’nun tümunsurlarıyla ülkemizle olan bağını koparmalıyız.
-Niye bukadar önemli, ülkemize ne gibi bir yükgetiriyor onu anlamadım.
-Bak dinle,yıl 1960’lar Rahmetli Menderes bir mitingde şöyle bir şey söylüyor, “Sizisterseniz bu ülkeye halifeliği yeniden getirirsiniz”.
-Rahmetli deçok fütursuzmuş, 1960’ların Türkiye sin de Başbakan bile olsan söylenecek lafmı?
Haklısın,Rahmetli kalabalıkları görünce birazcık kendinden geçiyormuş ama gel gör ki busöz onu darağacına götürdü.
-Bu sözyüzünden mi astılar?
-Ne sandınya, aslında rahmetli Menderesin öylesine,sadece halkın coşkusunu artırmak üzere söylediği bu söz birilerini çok fazlakaygılandırmıştı. Ya bu düşünce halk nezdinde kabul görüp, Halifelik isterüknidaları meydanları inletmeye başlarsa o zaman ne olacaktı? Yeni Türkiyedevletinin kuruluş anlaşması olan Lozan, bir çok devletle yapılmış gibi görünsede anlaşmanın tek ve gerçek tarafı İngilizlerdi. Ve İngilizler İstanbul’dançekilmeyi Halifeliğin kaldırılması şartına bağlamışlardı. O gün devletiyönetenlerde bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da çok fazla ısrarcıolamadılar. Bu gün yeterli güce sahip olmadığımızdan bir çok sorunu nasılistediğimiz gibi çözemiyorsak, o günde aynı gerekçelerle yani gücümüz kafigelmediğinden önümüze konan anlaşmayı kabul etmek zorunda kaldık. 40 yıl sonrabir siyasetçinin bu sözleri etmesi çok tehlikeliydi ve gereği yapılmalıydı.Benzer gerekçelerle 1971 de yönetime yine müdahale ettiler. Sadece 1974 Kıbrısharekatına solcu bir Başbakan (Ecevit) ve batı karşıtı bir başbakanyardımcısı(Erbakan) nedeniyle engel olamadılar. Önce ekonomik ambargo ilehizaya getirmeye çalıştılar, bununla istedikleri soncu alamayınca ülkemizigençlerin sağ-sol diye ayrılıpbirbirlerini kırmasına zemin hazırladılar. Böylece “Bizim çocuklar başardı”diye ortaya çıkan 1980 darbesini gerçekleştirdiler. Bu aynı zamanda karmaekonomik bir sistemi olan ülkemizin neoliberal Amerikancı bir ekonomik sistemegeçmesine de zemin hazırlamış oldu.
-RahmetliÖzal’la başlayan dönemden bahsediyorsun?
-Aynen öyle,devleti belli alanların içine hapseden, özelleştirme eksenli bir politikaydıbu. Bunu dayatan ülke Amerika halen dünyanın en devletçi ekonomisine sahip.Vesselam geldiğimiz noktada iki konu öne çıktı.
1-NATO denenbaş belası ile hemen ilişkimiz kesilmeli ve NATO’ya ait tesisler devre dışıbırakılmalı. Bunu yapmadan hiçbir şeyi sağlıklı yapamayız.
2- Bunuhallettikten sonra 2019 Cumhurbaşkanlığı seçimi ile beraber yeni bir yönetimsistemini hayata geçirmemiz lazım. Birilerinin ,zaten 2019 da yeni bir sistemegeçiyoruz ya dediğini duyar gibi oluyorum, haklılar, bu konuda izaha muhtaç.Ülkemizinidarecilere değil, gerçek manada yöneticilere ihtiyacı var. Bir an evvelidare-i maslahattan kurtulup, güçlü ve adil bir yönetime ihtiyacımız var. Buülkenin tez zamanda tartışma kültüründen kurtarılıp istişari kültüre yenidendönmesi gerekiyor. Bu birlik demektir, birlikten ise kuvvet doğar.Rabbimiz ne buyuruyor: “Ayrılığadüşmeyin! Yoksa korkar, başarısızlığa düşersiniz. Ve kuvvetiniz gider. (EnfalSuresi 46. ayet)
-Sonunu çok güzel bağladın,aklına yüreğine sağlık, artık gerisi haftayadiyelim mi?
-Olur kardeşim ,sürçü lisan ettikse affola.
Evet değerli dostlarım, haftaya görüşünceye kadar sağlıcakla kalın.