(Perde açılır. Hırlakoğlu Agop’un evi. İçeride büyük bir telaşın olduğu fark edilir. Bu ara Hırlakoğlu Agop, hızla içeri girer.)
Hırlakoğlu Agop– Beni çağırmışsınız hayrola! (Hizmetçiler ayakta.)
Hizmetçi– Adınıza gizli bir telgraf gelmiş buyurun.
Hırlakoğlu Agop– (Telgrafı merakla okur.) Dr. Artin geliyor ha… Gelecekler tabîi…
(Telgrafı okurken yüzünde bir heyecan belirir. Hizmetçiler pür dikkat ona bakar. Hırlakoğlu hizmetçilere hitaben.)
Hırlakoğlu Agop– Mığırdıç, evde kim varsa hepsine emrimdir. Hemen bütün Ermeni terzilerini dolaşın, sabaha kadar Ermeni ve Fransız bayrakları dikilecek. Yarın Hınçak Komitesi’nin büyük dostu, Osmaniye Guvarnörü Fransız Andrea’nin şerefine bir ziyafet vereceğim. (Kendi kendine konuşur.) Öyle bir ziyafet ki bin bir gece masallarındaki gibi.
Mığırdıç, kıymetli dostumuz Andrea’yı eğlendirmek için, Osep’in kızı Virjin ve birkaç güzel hizmete hazır olsun. Ben gidiyorum. Soran olursa Amerikan Koleji’ndeyim. (Kapıya doğru yaklaşırken kendi kendine) Vali Andrea,seni Ermeni dostlarım nasıl karşılayacaklar göreceksin. Yarın şehir bando sesiyle, Hınçakların intikam naralarıyla inleyecek. Hınçak şerefine!.. Hınçak şerefine!...
(Bu kahkahayla perde kapanır. Perde açılmadan Fransızları karşılama töreni; “Kahrolsun Türkler, Yaşasın Fransızlar. Yaşasın Ermeniler.” sesleri ve mızıka, darbuka gürültüsü, alkışlar hissettirilir.)