Sancaklar Düşmeyecek

1.PERDE

2. SAHNE

Ulu Camîi, içeri kalabalık. Bayrak Olayı’ndan sonraki ilk toplantı Ulu Camîi Medresesi’nde yapılır. Toplantıya İlyas Efendi’nin oğlu Refet Efendi başkanlık eder. Toplantıya katılanlar: Ali Sezâi Efendi, Veziroğlu Mehmet, Sandal Osman, Hacı Hocaoğlu İbrahim Evliya, Hatice Hocaoğlu Nuri, Belediye Reisi Bekir Sıtkı, Kocabaşzâde Arif, Dedezade Mehmet, Beşen Beyzâde Hacı Nuri, Hancızâde Hafız Ali, Mühendis Abdullatif Bey.

(İlyas Oğlu Rafet Efendi ayağa kalkar.)

Refet Efendi– Arkadaşlar, hepiniz görüyorsunuz İngiliz gitti, Fransız geldi. Ermeniler ip ilmek tutmuyor. Er geç bunlarla bir savaşımız olacak. Onun için hazırlıklı olmamız gerek. Elimizi çabuk tutup, düşmana hissettirmeden teşkilatlanmalıyız. Burada herkes görüşünü beyan etsin. İstişarede rahmet, bereket vardır. Ne dersiniz Ali Sezâi Hocam?

Ali Sezâi Efendi– Refet Efendi, akacak kan damarda durmaz. Olacak olacak. Elimizi çabuk tutalım. Gâfil avlanmamak gerek. Durum vahim. Düşmanın savaşa hazırlık yaptığı âşikar. Burada bulunan arkadaşlarla yemin edelim, bir ahit oluşturalım ve teşkilatlanmaya başlayalım. Fransızlar ve Ermeniler hazırlık yaptığımızı bilmesin. Mevlüt okutacağız diye mahallelerde toplanalım. Onun için şerbet, lokum ayarlayın. Toplantı arasında mevlüt de okuyalım. Çetelere silah temin edelim. Takım kumandanlarını belirleyelim. Çete başları güçlerini birleştirsin. Unutmayın çatal kazık yere geçmez.

Arslan Bey’in Kayabaşı Mahallesindeki çeteleri, Dr. Mustafa’nın, Muallim Hayrullah’ın, Evliya Efendi’nin çalışmaları en kısa zamanda birleştirilecek. Bugün birlik günü. Mahallelerde zahire depoları oluşturulsun. Para, altın yardımları toplansın ve kayıt altına alınsın. Toplanan her şey defterlere yazılsın. Dün beş yüz altınla çalışmalarımıza Çuhadarzâde Mehmet Efendi katıldı. Allah hayrını kabul etsin. İnşallah zenginlerimiz seferber olur.

Efendiler, kim ki doğrulukla Hazret-i Allah’a güvenerek, gönül birliğiyle sebeplere sarılırsa nusret ve Hıfz-ı Himaye-i İlahiyye onlara kâfidir. Onun için korkmayın. İslâm beldelerinde nice az kuvvet, çok kuvvetlere gâlip gelmiştir. Allah yardımcımız olsun.

Belediye Reisi Bekir Sıtkı– Ali Sezâi Hocam, siz varken buradaki hazirun konuşmaz. Hepimiz size tâbiyiz. Görevlerimizi verin, gerekeni yapalım. Doğru söylersiniz. Hem elimizi çabuk tutalım hem de çalışmalarımızı gizli yapalım. Teşkilatlanmadan savaşa başlamayalım.

Refet Efendi– Reisim diline sağlık.

Ali Sezâi Hocam, bize kol kanat olun. Hata yapabiliriz, bizi uyarın. Şimdi yeminimizi hep beraber söyleyelim ve tek tek dağılalım. Kimse bilmesin. Yeminimiz hayırlara vesile olsun. Allah yardımcımız olsun.

Arkadaşlar, toplantılarımızdaki sırları saklamayan, savaşı engelleyen kardeşimiz de olsa öldürürüz. Bu böyle biline!

Bir sonraki toplantıyı, perşembe günü aynı vakitte Veli Efendioğlu Ziya’nın evinde yapacağız. Ali Sezai Hocam, buyurun.

(Hoca Efendi bir dağ gibi doğruldu, ayağa kalktı. Herkes ayakta.)

Ali Sezai Efendi– Bismillâhirahmanirahim. Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla:

“Vatanın ve milletin selameti uğruna gerekirse fedayı can edeceğime, meşru ve milli teşkilatımıza karşı hainlik edenlerin öz kardeşimiz dahi olsa idamına, sır saklayacağıma vallâhi ve billâhi.”

(Yemin sonrası bir sessizlik olur. Oturmadan perde kapanır.)