Fetö terör örgütünün 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden tam 104 gün geçmesine rağmen ABD yönetimi hala Fetö terör ele başını ve yandaşlarını ülkelerinde barındırmaya devam ediyor. Türk hükümeti ve Cumhurbaşkanı baş terörüstü ısrarla istemesine rağmen, dünyanın gözü önünde cereyan eden darbe olayını ve sunulan binlerce delillere rağmen hala Türkiye’yi oyalabilmektedir. ABD’nin mevcut yönetimi son iktidar dönemini yaşadığından Fetö terör örgütünü yaklaşan seçim sonrasına yani yeni başkana bırakacaktır.  Obama ve yönetimi Türkiye Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Adalet bakanı ve diğer parlamenterlerin ısrarla terör örgütünü verin demesine rağmen vermeyeceğini daha önce yazmış olduğum makalelerimde ifade etmiştim. Çünkü ABD Türkiye ile sözde dost ve müttefiktir. Çünkü ABD baş emperyalist olup Ortadoğu, Asya ve bir çok Afrika ülkelerinde göz diktiği petrol ve doğal zenginlikleri rahatça alıp götürmek istiyor, artık Türkiye’yi ayak bağı olarak gördükleri için kendilerine dikleşen Türkiye’yi sinsice zayıflatmanın planını uyguluyorlar. Fetö de bunların hortlattığı ve Türkiye üzerine saldıkları sinsi terör örgütüdür. Alenen PKK ve PYD’yi desteklemeleri de bu nedenledir. Önceki yazılarımda ABD’nin Türkiye’ye gerçek bakış açılarını ve gerekçelerini ifade  etmiştim… Bu makalelerimden; “ABD’DEN DOST AYIDAN POST OLMAZ! (10 Şubat 2016 ). ABD yine Türkiye’yi üzmüştür. Hatırlayın ABD hangi konuda yardım istedi de Türkiye hayır dedi. Oysa ABD Türkiye’yi bir çok konuda yalnız bırakmıştır. Bırakmaya da devam edecektir. Bu nasıl müttefik ülke oluyor bunu birileri izah etsin… ABD’nin müttefikliğine bir bakalım; Mısır’da darbeci Generallerin demokratik seçimle işbaşına gelmiş Mursi yönetimine karşı  darbe yaptığı zamanda ABD darbecilerin safında Türkiye ise Mursi yönetiminin yani demokrasinin yanında yer almıştı. Sonuçta ne oldu Generaller yani darbeciler iş başında seçimle gelenler ise hapislerde baskı altındalar. Yine ABD İsrail-Filistin anlaşmazlığında İsrail’den yana tavır alırken Türkiye ise Filistin’lilerin yanında yer almıştır. Yani Türkiye mazlumların ve ezilenlerin yanında yer alırken ABD ezenlerin ve haksızların yanında yer almıştır. Türkiye’ye karşı sivil darbe yapmaya kalkışan ve seçimle gelmiş yönetime kumpaslar kuran Paralel örgüt Türkiye tarafından büyük tehlike olarak görülürken ve hala Paralelcilere karşı operasyonlar sürerken nedense ABD Paralel örgütün ele başı Fetullah Gülen’i Pensilvanya eyaletinde himaye etmeye devam ediyor. Hala da korumaya devam ediyor ve Türkiye’ye iadesi gerçekleşmiyor.  Hey ABD hani sen bizim müttefikimizdin? Bu nasıl müttefiklik? Yine ABD terör konusunda DAEŞ’i terör örgütü ilan eder etmez Türkiye ABD’nin yanında ve teröre karşı durmuştur. Oysa ABD Türkiye’nin toprak bütünlüğünü tehdit eden PYD ve onun uzantılarını terör örgütü olarak görmüyor. PKK ile yakın işbirliği içinde olan PYD nedense ABD tarafından bir partner olarak görülüyor.  ABD’nin savunmasına bir bakalım; ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Kirby, PYD’yi terör örgütü olarak görmediklerini belirtirken, bu konuda Türk hükümetiyle yaşadıkları görüş ayrılığına ilişkin, “Biz dostuz ve en iyi dostlar bile her zaman her konuda aynı düşünmezler” ifadesini kullandı. Kirby’ye günlük basın brifinginde, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD’nin PYD ile ilişkisine işaret ederek, “Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani’deki teröristler mi?”şeklindeki eleştirisine dair yorumu soruldu. Kirby, Türkiye’nin NATO müttefiki ve DAEŞ’e karşı mücadelede kilit bir ortak olduğunu vurgulayarak, bu çabada Türklerin sağladığı ve bundan sonra sağlayacağı destekten ötürü minnettar olduklarını söyledi.  ABD bu iki yüzlülüğünü bırakmalı! karşısında süslü püslü laflarla oyalanacak ülke yok! Bizim terörist dediğimiz gruba ABD’liler “Kürt savaşçılar” diyor.  Aslında hem ABD hem Rusya ki birbirlerine rakip iki ülke olmasına rağmen PYD’ye silah, teçhizat, askeri eğitim gibi bir çok konularda yardım sağlıyorlar. “ABD TERÖR BAŞINI VERECEK Mİ? (28 Temmuz 2016 ) Başbakanın ve Cumhurbaşkanın hedef alınarak öldürülme veya tutsak alma girişimleri gibi yönleriyle diğer darbelerden ayırt ediliyor. Yani bu son darbe sadece içimizdeki hainlerle değil dış güçlerle birlikte organize edilmiş olması çok yönlü düşünmemiz gereken diğer bir vakadır. Şimdi bu terör başını yıllardır ABD’den isteyen Türkiye’yi sürekli oyalayan ABD dünyanın gözü önünde cereyan eden ve hiçbir şüpheye yer bırakmayan bu FETÖ darbecilerin katliamlar ortada iken  hala teslim etmemek için bize kanıt verin diyen bir ABD var.” ” ABD GÜLEN’İ VERMEZ… başlıklı makalemde;  ABD yönetiminin mentalitesi, politikasını yakından bilen bir kişi  olarak şunu açıkça söylüyorum…ABD Gülen’i Türkiye’ye vermez ama… Hani ABD bizim güçlü müttefikimizdi hani ABD bizimle tarihten gelen bir birlikteliğe sahipti. ABD dünyada bütün ülkeler olmak üzere kişileri ve diğer tüm canlıları ve  ama her şeyi kendi çıkarları için kullanan bir ülkedir. Ülkelerdeki hükümetleri, muhalif partileri, marjinal grupları ve teröristlerini dahi kendi çıkarlarına hizmet ettiren baş emperyalist ülkedir.”   O dönemde bilinen olaylar ışığında ABD’nin terör başını başka bir ülkeye geçişini sağlayabileceğini ifade etmiştim ama bugün bu darbe girişiminden sonra bunu yapacağına da ihtimal vermiyorum. ABD FETÖYÜ Türkiye’ye iade etmeyeceğini yıllar önce makalemde belirttiğim gibi bugün de tekrarlıyorum bu FETÖ ve yandaşlarını vermez çünkü; eğer Fetö terör örgütü başını verirse, ABD’nin Türkiye’ye karşı nasıl kullandığını itiraf edeciğini iyi biliyorlar. ABD’nin bir terör örgütünü nasıl peydahladığı ve nasıl büyütüp çoğaltığını ve bir ülkeyi nasıl alaşağı etmeyi istediğini tüm dünya bilecektir. Şimdi Adalet bakanımız darbe girişimi ile alakalı ABD’ye binlerce kanıt götürmüştür. Ayrıca ABD Adalet bakanına çok manidar bir hediye verdi. ABD Adalet Bakanı ile görüşen Bozdağ, '1874 tarihli Osmanlı ile ABD arasındaki Suçluların İade Anlaşması'nın tablosunu hediye etti. Aslında ABD’li bakan bu hareket karşısında üzülmesi gerekirken sırıtıyordu? Türkiye bu teröriste geçici tutuklanmasını talep ediyor ama ABD bunu da yapmayacaktır… ABD’liler ne diyor? bakacağız, inceleyeceğiz diyorlar, yani uzun lafın kısası Türkiye’yi oyalamaya devam ediyorlar…