Geçtiğimiz hafta Kahramanmaraş Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve aynı zamanda AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Prof. Dr. Vahit Kirişci Başkanlığında ki ekip şiirler tepesinde basınla bir araya geldi.

Vahit Kirişçi’nin bir konuşmasında: Sağlık yatırımları, yeni hastanelerin yapılması yatak kapasitelerinin artırılması, eğitimde dönüşüm, okulların güçlendirme çalışmaları, havacılık ve ulaşım sektörü, ILS cihazının havaalanına takılması: Kırsal dönüşüm, TOKİ konutları, Bilim ve Teknoloji: TUSAŞ yatırmaları, sanayi bölgesi, hızlı tren bağlantısı ve kuyumcukent konusuna da açıklık getirdi. Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fırat Görgel ve Milletvekili Ömer Oruç Bi̇lal Debgi̇ci̇ ve Milletvekili Mehmet Şahin ’e de söz verdi. Daha sonra gazetecilerin soru sormasına geçildi.
Bilindiği gibi 6 Şubat depremi 11 ilimize ağır hasarlar verdi. Bundan en çok etkilenin Hatay’dan sonra Kahramanmaraş oldu. Aradan 16 ay geçti. Eski Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’ün depremden sonra yaptığı basın açıklamalarında bir yıl içerisinde konteyner kalkacak demişti! Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen konteynerler kalkmadı.
Şimdi, Vahit Kirişçi’nin konuşmalarında '2025 yılına kadar Kahramanmaraş yeniden ayağa kalkacak'  açıklamalarını biraz heyecanlı buluyorum.” Bu açıklamalarına ayrı ayrı süre ve tarih verseydi: Daha iyi olurdu... Hasar çok büyük hala yıkılmayan binalar var. Örneğin Kayabaşı, Kuyucak ve bazı mahalleler olduğu gibi duruyor. Elbette Devlet insanını perişan etmeyecektir. Ama bunların hepsinin zamana ihtiyacı var. Örneğin Trabzon bulvarında yapılacak binaları bir yıl. Hastanelerin ve diğer yatırımların yapılmasına bir süre verseydi. İnsanlar buna inanır ve o süreye beklerdi. 
TOKİ’nin yaptığı 17 bin 592 konut kura ile hak sahiplerine dağıtıldı bu az bir rakam değil. 
Ekonomik sorunlar olmasa dahi bunların yapılması zaman alacak yatırımlardır. Ama bunların öncelikleri; çarşıların ayağa kaldırılması daha sonra evleri yıkılmış insanlarımızın kalıcı konut sahipleri olmasıdır. 
Diğer taraftan gelecek açısından insan ve toplum: 
Ülkemiz kendi yarınlarına hazırlanırken, bazı temel sorunların üzerinde ne kadar çok düşünüp tartışılırsa, eksik ve fazla, ama ne kadar çok düşünce ve çözüm üretilirse,  gelecek o kadar o ölçüde sağlam kurulabilir. Bu sorunların ilki insana olan ilişkin olanıdır.
Geçmişe doğru bakıldığında, topluma ve insana yönelik temel duyurunun, şu özellikleri gözükür. Bencilliğe ve vurdumduymazlığı şartlayan, araştırmaksızın kabullenmeyi, tartışmadan uygulamayı öğütleyen, sevimsizliği telkin eden bir mesajdır...
Dolayısıyla, çok ağır bedeller ödeyen bir toplum ve insan ortamında geleceğin ülkesini ve onun bilimini, ekonomisini, siyasetini, demokrasisini gerçekleştirmek, kolay olmadığı bilinerek yaklaşılması gereken bir sorundur. 
Geleceği yaratacak olan, her şeyden önce insandır!