Rahmetli Mehmet Bilal ağabeyimiz bir hazineydi, Maraş’ın meddahlarından, horalı konuşurdu ve nükteli hikayeleri ile hem güldürür hem düşündürürdü. Yastıkaltı Hatıraları isimli kitabında Durmuş Hoca ile bir gencin arasında geçen olayı şöyle anlatır. Hoca sigara tiryakisidir, özellikle teravih namazları öncesi iftardan sonra sigara içmeyi çok sever, bunun için ön hazırlıklarını da önceden yaparmış. Yine bir iftar akşamında, müezzin efendi selaya çıkınca, siğaradan iki yudum çekeyimde namaza yetişeyim ister. Aslında onun tiryaki olduğunu bilen bir genç hocanın siğara içmesini engellemek için muziplik yapar ve yolda ısrarla bir soru sormak istediğini söyler. Oğlum sonra desede genç bırakmaz peşini. Genç, eşinin annesine eziyet ettiğini, bu durumda ne yapması gerektiğini sorar. Hoca da kestirmeden, oğlum avradı(eşini) boşa diye fetva verir, çünkü anneye eziyet yoktur. Hoca acele eder, genç onu bırakmaz, bizde uzatmayalım, en sonunda gence derki, “Oğlum ya avradı bırak ya beni bırak!” Bu nüktede olduğu gibi bizde, yazmayı bırakmak istiyoruz, bırakamıyoruz, be nedenle de yazmaya devam ediyoruz. Umarız, birşeyler yazıp, insanlara faydamız oluyordur.
ŞİMDİ OYUN BOZMA ZAMANI Neyse biz makalemize dönelim. Birkaç gündür Ortadoğu’da olup bitenleri yazıyoruz. Bunların bir ABD projesi olduğunu, senaryo yazarının İngiltere, finansman kaynağının siyonizm, uygulayıcısının ise Derin Amerika olduğunu belirtmiştim. Biraz daha netleştirelim; çünkü işin içinde işler var; “Derin Amerika-İngiltere, Büyük Ortadoğu projesi yani slamı yok etme projesiyle işe başladı, Sevr'i gerçekleştirmeyi, Büyük İsrail, Büyük Ermenistan, PKK Uydu Bölgeleri-kantonları kurma hayali ile devam etti. Başlangıç olarak, 2003 de ABD’nin Irak’a askeri müdahalesi ve bunun sonucu Saddam ın ve Baas rejiminin devrilmesi, son olarak ise 2010-2011’den itibaren de bölgede başlayan Arap Baharı ve 2015 yazı itibari ile İran’ın Batı ile anlaşması olarak göstermek mümkün. Süreçde yaşananları şöyle bir hatırlayalım; “Türkiye bu dönemde Irak’taki köklü değişim karşısında gayet dikkatli hareket etmiş ülkedeki çeşitli etnik, dini mezhepsel gruplarla temaslar yürütmüş, Kuzey Irak’taki Kürt yönetimi ile ilişkilerini geliştirmiş, savaşta yakılan yıkılan yerlerde Türk müteahhitlik firmaları gayet faal bir duruma gelmiş. (1) İçerde ise Kürt kardeşlerimizin sorunları çözmek için demokratik adımlar atılmış, sonrasında terörle amansız bir mücadeleye girilmiş. İçerde vatandaşın desteği alınırken, dışarda Türkiye’ye bölgede özel bir saygınlık, ağırlık ve etkinlik kazandırmıştır. Sonra derin güçler, büyüyen Türkiye’nin önüne kesmek için olmadık entrikalar yapmış ama Türkiye Rab’bimin yardımı ile bu oyunları da bozmuştur. Nitekim bu derin güçler artık, ülkemiz ve bölge üzerindeki oyunlarında rest çekmeye kadar gitmişler. Tabi biz de o rest de görmüşüz. Şimdi herkes elindeki kağıdı açmaya hazırlanıyor.
NEDEN Mİ? Türkiye, bin yıldır İslâm'ın bayraktarlığını yapıyor. 21'inci Yüzyıl'da bu rolü oynamasının önüne geçmek istiyorlar. “ İslâm coğrafyasından uzak tutmak için uydu devletçikler, koridorlar kurmayı planlıyorlar.
İkincisi İslam coğrafyasında Türkiye'nin petrol ve doğal gaz yataklarına, boru hatlarına hâkimiyetini engellemek istiyorlar. İç savaş çıkarmanın peşindeler. İngilizler planlıyor. Amerikalılar uyguluyor. DEAŞ'la İslâm dünyasının halklarını İslâm'dan uzaklaştırma tezgahındalar. Dışarıdan etrafımızı ateş çemberine çeviriyorlar; içerden terörle terbiye etmek ve ölümcül darbeyi vurmak parçalamak istiyorlar! Üçüncüsü;
100 yıl önce kurguladıkları, fakat başaramadıkları Büyük Ermenistan, PKK Uydu devletçikleri (ili Büyük İsrail)projelerine işlerlik kazandırma hayali içindeler. (15 Temmuz FETÖ darbe girişlimi bunun için tezgâhlandı. Aziz Milletimiz hayasızca akınları durdurdu. ) Dördüncüsü ;
Türkiye'yi esir almaya çalışan küresel güçlerin rüyası. Bu rüya için herşeyi yapıyorlar. Darbeyse darbe, suikastsa suikast, kalkışmaysa kalkışma, ekonomik krizse ekonomik kriz... Her türlü enstrümanı ve aktörü kullanıyorlar ama nafile... Karşılarına dikilen, küresel statükoya ve kirli oyunlarına alet olmayan herkesi devirdiler, o hala dimdik ayakta... (2)Dünyayı parmağında oynatan lobiler, localar, hangi oyunu kurdularsa tutmadı.
Şimdi oyun bozma zamanı. Hatta oyun kurma…Kalın sağlıcakla. lar ; Orta Doğu’da Değişen Dengeler Dış Politika ve Savunma Araştırmaları Grubu 04 Nisan 2016(1) Takvim İngiltere savaşmaz, savaştırır 25 Aralık 2015 BÜLENT ERANDAÇ(2)