Başlığa bakıp da, babamı anlatacağımı zannetmeyin. Ancak bir gün kendi babam ile kendi yaşadıklarımı özgün şekilde anlatabilseydim. Olmuyor işte, her şeyi her yerde yazamıyorsunuz. Evet bu gün, Aydın Menderes ile Babası Rahmetli Başbakanlarımızdan Adnan Menderes arasında geçen yıllar anlatıldığı bir kitaptan söz edeceğim sizlere. Birkaç gün önceydi, büyük oğluma elinde yakın tarihle ilgili bir kitap var mı? Diye sorduğumda birkaç dakika sonra odama girdi; “Zannederim bu kitap ilgini çeker!” diyerek kitabı bana uzattı. Kapakta, Aydın Bey’in çocukluk resmi var, sanki yüzünde kaderi yazılmış gibi… Ufuk Yayınlarından çıkan kitap 2012 yılında ilk baskısını yapmış, Aydın Menderes’in hayattayken not ettiği hatıralardan derlenen kitap eşi Ümran Menderes tarafından yayıma hazırlanmış. Editörlüğünü Turgay Yavuz yapmış. Kitap 400 sayfadan oluşuyor. Henüz ilk 50 sayfasını okudum ve büyük insanların sıkıntısının da büyük olduğunu öğrendim.  1 Mayıs Gösterileri ve Öğrenci olayları dikkat çeken bölümlerinden bir tanesi. Özellikle siyasetin risklerini öğrenmek isteyenlerin, bu kitabı okuması gerektiğini söyleyebilirim. Arka kapak da aynen şöyle yazıyor; “ Tarih yazıcılığı olmazsa devlet ve siyaset adamları için her şey mübah hale gelir. Tarih yoksa vicdan da yoktur. Gerçek vicdan, bir çocuğun kalbinde saklıdır. Babam ve Ben’de  Aydın Menderes’in iktidarla ve darbeyle yüzleştiği anlara dair yaşanmış tanıkları bulacaksınız. Menderes, bu anları 1950’lerin Türkiye’sindeki gündelik hayatın izlerine sürerek anlattığı bir kitap uzun bir roman özelliği taşıyor…”   EDİTÖR DİYOR Kİ Editör Turgay Yavuz, "Türkiye demokrasisinin hikayesi de bir hüzün hikayesidir." diyerek Aydın Menderes'in hayatına atıfta bulunduğu konuşmasında; “Aydın Menderes'in kendisi ve ailesinin hayatının demokrasiye adandığını anlatarak, kitapla ilgili düşüncelerini şu şekilde yazmış"Eğer demokrasi derinleşirse bu ülkede büyük bir medeniyet hamlesinin de başlayacağına inanıyoruz. Bu kitabın tarihin tarihe derin bir dipnot düşeceğine inancımız sonsuz." Vefatından önce kendisinin son isteğini yerine getiren Aydın Menderes'in eşi Ümran Menderes de tanıtım esnasında "Bugün burada Aydın'ın anılarını kitaplaşmış halde görüyoruz. Aydın'ı nasıl tarif edeyim, nasıl anlatayım zorluk çekiyorum. Hafızasıyla, bilgisiyle birikimiyle, insanlığıyla demokratlığıyla bambaşka bir insandı. Ülkesini çok seven, insanlara değer veren, insanlara ayrım yapmayan biriydi." Aydın Menderes'e bir dönemde hocalık yaptığını söyleyen Eski Başbakan yardımcısı Ekrem Pakdemirli ise kitabın tanıtım toplantısında, o dönemin insanlar üzerinde oluşturduğu etkiyi anlatabilmek için Aydın Menderes ile olan hatıralarından örnekler vermiş. Okuduğu okullarda kimsenin kendisine ders vermek istemediği için Aydın Menderes'in ailesi tarafından özel ders vermesi için tutulduğunu söyleyen Pakdemirli, bu süreçte çeşitli takibatlar yaşadığını hatırlattı. Aydın Menderes'in hayatı boyunca kavga ve hak arayışı yerine demokrasi için mücadele verdiğini söylüyor "   TARİH EN ÖNEMLİ BİLİM DALI Evet, yaşamak ve okumak, okuduğundan ders çıkartmak bunlar önemli şeyler. Okumayan, toplumların hali ortadı. Daha doğrusu okuduğu ile amel etmeyenler, gelecek endişesi yaşadıkları bir gerçek... Sonra yalan tarih yazanlarında bir gün gerçekler ortaya çıktığında düştüğü duruma ne kadar vahim! Diyeceğim şu ki, kitaplar iş olsun diye yazılmaz. Tıpkı tarih gibi. Bu gün gelinin noktada, ülkemiz üzerinde oyun oynayanların daha net görülmesi açısından Babam ve Ben okunmalı, hem de altı çizilerek okunmalı. Bu kitaptan enaz 5 makale çıkartırım inşallah! Kitap da katıldığınız veya katılmadığınız yanları da olabilir. Ama gerçek tarihin romanlaştırıldığı bu kitabı okumak gerek, hadi okumaya devam. Kalın sağlıcakla.