Demokrasi ile yönetilen ülkelerde STK çok önemli görevler üstlenmektedir. Korona virüs dünya ülkeleriyle birlikte ülkemizi de etkiledi. Korona hafifledi derken bu kez Rusya-Ukrayna savaşı başladı. “Bu savaş bizim savaşımız değil”, demekle olmuyor. Çünkü biz bu iki ülkeyle hem komşuyuz hem de birçok konuda ortaklığımız var. Oralarla ithalatımız ve ihracatımız var. Çünkü biz onlardan hammadde alıyoruz. Ve Onlara mal ihraç ediyoruz. Sivil savunma konusunda işbirliğimiz var. Bunların hepsi hayati önem taşıyan konulardır.
Geçtiğimiz hafta KMTSO üyeleriyle zoom’lu toplantı gerçekleştirildi. Katılan üyelerin çektikleri sıkıntı ekonomikti. Başta girdilerin çok yükseldiğini bunun başında elektrik gelmekte olduğunu dile getirdiler. Bazı sektörlerin ihracat yapamadıklarından bahsettiler. Turizmle uğraşanlar, Turistin gelip gelmeyeceğini dile getirdiler. Genel olarak sorunlar birbirine çok yakın.
Toplantıda Balcıoğlu “Yaşamakta olduğumuz krizin ağırlığını biliyorum. Ancak bu krizden karlı çıkabiliriz. Bize fırsatta sunabilir. Çağımızda kalkınmanın yolu bilgi ve teknolojiye dayalı ekonomi modellerinden geçmekte, bu modelleri hayata geçirmek ise bilginin üretimi, korunması, katma değeri yüksek ileri teknolojik ürünlere dönüşmesi ve bu ürünleri dünya ile buluşturulması süreçlerinin işler hale getirilmesi ile mümkündür. Araştırma ve geliştirme konusunda üniversitelerimizden destek alarak gerçekleştirebiliriz.”
2021 yılı Sanayicilerimiz ve girişimcilerimiz için zor bir yıl olmasına rağmen biz üretimimizi ve ihracatımızı artırdık diyen başkan Balcıoğlu” Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayisi odası olarak hayaller, umutlar ve yeni başarılar için 2022 yılına bir milyar doların üzerinde ihracatın moraliyle başladık.
Gerek meslek komitelerimiz vasıtasıyla gerekse yönetim kurulu aracılığı ile üyelerimizden gelen talep ve beklentileri ilgili kurum ve kuruluşlulara aktarmaya, sorunlarınızı çözmek için üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye devam ediyoruz. Meslek komitelerimiz sorunlar bizzat takipçisi oluyorlar. Sizlerden gelen talepleri, kurum ve kuruluşları ziyaret ederek şikâyetleri yöneticilere aktırıyoruz. Yine sizlerden gelen talepleri yazılı olarak TOBB ve ilgili bakanlıklar nezdinde iletiyor, çözüm bulmak için gayret ediyoruz.”
Diğer taraftan:
Sorunsuz ne birey, ne de toplum düşünebiliriz. Ataların ”Dertsiz baş olmaz ”dediği türden. Onun, insan doğasından kaynakladığı biliniyor. Yaşamın her boyutunda vardır.
İş ve başka alanların olduğu her yerde başarı, kadar sorunların da olması doğaldır.
O nedenle, sorunsuz bir başarı düşünemeyiz. Aslında her başarı, iyi çözülmüş bir sorunun sonucudur.
Yakın çevreden uzak çevreye, bireysel bazdan toplumsal baza kadar, her alanda yaygın olan sorunlarla iç içe yaşarız ve buna alışığız. Sorunlarımızı, çözümlerle hemen kesemeyiz. Çünkü, her çözüm yeni sorunları da beraberinde getirir. Bu da doğaldır. Sorunların çözümü değişim, heyecan, güven getirdiği için belki de gereklidir.
Her çözümle, düşünce ve gönül gelişir, kişiliğimiz güven kazanır, içimizde dışımızda, çözüme ulaşmadan mutluluğu yakalayamayız.
Burada önemli olan sorunsuzluk değildir. Yaşamın doğurduğu bir olgudur, yaşam varsa, savaşım varsa, başarmak söz konusu ise, bunların içinde sorunların olması da yadırganmamalıdır.
Yaşamakta olduğumuz coğrafya terör üreten bölge. Her tarafımız savaşlarla ve terör örgütü hareketleriyle dolu. Ama biz tüm zorlukların üstesinden gelmek zorundayız. Başka çaremiz yok. Büyüyeceğiz, gelişeceğiz ve kalkınacağız.