Büyükşehir Belediye Başkanı Hayrettin Güngör… Kendisinin dediği gibi; üç aşamalı bir basın toplantısı gerçekleştirdi, 8 ay aradan sonra...
Basın toplantısının ilk bölümü tamamen eleştiri mahiyetinde. Yani gazetecileri eleştiri, ikinci aşama yatırımlarla ilgili, üçüncü ise soru cevap şeklîndeydi.
Bu ilk kez karşılaştığımız bir durumdu… Hayrettin başkanın dediği şu cümle önemli; “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var ”. Bunu baştan söyledi.
Evet, Hayrettin başkanın yoğurt yiyişi farklı. Bu sekiz ay içerisinde öğrendik. “Ben siyasetçi değilim. Ama aynı zamanda siyasetin içindeyim” demesi de ayrı bir konu.
Bende bir miktar ekleme yapayım… Basının ve sosyal medyanın görevi eleştiridir. Ama bu eleştirdiği konuya eleştirisiyle katkı sunmak olmalı, eleştiri olmayan ne haber nede köşe yazısı değer bulur. Çünkü okur, bir yatırım yapılmış ama bunun eksi ve artı tarafı nedir diye en azından merak eder. Bunlar olmadığı takdirde o yazı veya haber eksik sayılır. Ne çok eleştireceksin nede çok öveceksin. Çok översen de adı yalakalık olur.
Günümüzde sorunlara değinen, çözüm önerileri getiren, ulusal değerler, ilkeler ve kişilere yönelik kötülüklere karşı çıkarak varlığımızın temelini savunmak ve korumakta, etkin çaba gösteren seçkin gazeteci arkadaşlarımız var. Gazetelerin bağımsız yapılarıyla etkin yayınlarla, toplumu aydınlattığımız bir gerçektir.
Belediyeciliğin şehrin fiziki yapısına dair hizmetlerin sunumu anlamını aşarak, sosyal ve kültürel bir takım işlevleri de üstlenmesi, sadece yerel ihtiyaçlar ve sorunlara, insanların bir kentlilik bilinci geliştirerek yaklaşmalarına katkı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kentte yaşayan insanları kaynaştırıcı işleve de sahip hale gelmeli. Belediyelerin kültürel hizmetleri ve bu bağlamda oluşturulan kentlilik bilincine de katkı sağlamalıdır. Sosyal, kültürel ve ekonomik anlamlarda farklı katmanların bir araya gelmesiyle oluşmaya başlayan uyumlu ve anlamlı birliktelik, kente ait olan kenti farklı kılan ve o kentte değer katan bir kent kimliğini oluşturur. Bu saydıklarımın tamamı Büyükşehir Belediye başkanı Hayrettin Güngör’ün görevleri içerisinde yer almaktadır.
Toplantının ilk başında “Ben tüm Kahramanmaraş’ın Belediye başkanıyım ”demesi, bu yazıyı yazmama imkân sağlamıştır.
Gazetecilerin görevi elbette eleştirmektir ancak hakaret etmeden. Eğer bir hakaret yoksa bunu anlayışla karşılamakta bir olgunluğun göstergesidir.
Hayrettin başkanın Belediyeler Birliği Genel Sekreterliğinden gelmesi elbette belediyeciliğe yabancı olmadığını gösteriyor... Ama tabi ki masa başıyla saha farklı şeylerdir. Bunu da bizzat yaşayarak görüyor.
Siyaset çerçevesinde, iyi diyalogla daha iyi hizmet yapmak ve daha iyi uyum sağalmakta insanın kendi elinde olan bir şeydir. Bu aynı zamanda huzur verir.
İkinci aşama ise: Kısa, orta ve uzun vadeli yatırımlar var. Belediyenin yapmak istediği… Ancak bunun ön önemlisi de Tekke mahallesinin kent tarihi göz önüne alınarak kentsel dönüşümü bölümler halinde gerçekleştirilecek olmasıdır. Bir başka konuda Önsen bölgesine doğru kent merkezinin genişletilmesi…
Üçüncü aşamada, soru cevap şeklinde: Bu biraz sönük geçti. Gönül isterdi daha tartışmalı bir ortam olsun. O biraz kısa tutuldu. Basının ne kadar önemli olduğunu Sayın başkan bizlerden daha iyi bilir. Basın ve sosyal medyanın olmadığı yerlerde en büyük yatırımları yapsanız dahi… Bunu kamuoyuna duyuracak olan yine o gördüğünüz basın ve sosyal medyadır.
Yazıyı şu şekilde bitirmek istiyorum; ” Kusura bakmayın, bir şey söyleyeceğim ama sakın eleştiri gibi algılamayın “sözlerini hep duyarız. Oysa eleştiri bir düşünce biçimi, bir olguyu tartma, olumlu olumsuz yanlarını ayıklama ve anlamaya çalışmaktır.