Bezginlik yaşama sevincini yok eder. Hayattan kopmamak için öğrenmeyi sürdürmek gerekir. Her yaşta mutlaka ulaşmak istediğiniz bir hedefiniz olmalıdır. Bunu da öğrenmeyi sürdürerek ve ufkumuzu genişleterek, kendimize bir vizyon belirleyerek gerçekleştirebiliriz.
Yaşamımız için çok da zorunlu olmayan şeyleri kafamıza takmamalıyız. Onları gerekirse bilincimizden silmeye çalışmalı, örneğin: kilo, boy, güzellik, çirkinlik, yaşımız gibi. Bunları takıntı haline getirmemeliyiz. İçimizi karartan, bizi olumsuzluğa düşüren çevreden, arkadaşlardan, negatif düşünen insanlardan mümkün olduğunca uzak durmaya, kendimizi daha çok boş vakit geçirmeden, mutlaka zevk alarak yapabileceğimiz, yine örnek vereyim: bahçecilik, el işleri, okumak, yazmak, sanat, sosyal etkinlikler gibi işe yarayan meşguliyetlerle uğraşmaya yöneltmeliyiz. Hem bedenimizi, hem de
düşündüğümüz için aklımızı çalıştırdığımızdan, çeşitli hastalıkların da kapısını kapatmış oluruz. Biliyorsunuzdur stres bütün hastalıkların zehridir. Bozulan sinir sisteminin zayıf bulduğu organda yaptığı tahribattır.
Zevk olacağımız şeyleri büyük düşünmeyelim. Küçük şeylerden de zevk almaya bakabiliriz. Gülmek, güzel ve hoş şeyler karşısında gülmek ruhumuzu rahatlatır. Gerginlik yaratmayan olaylar karşısında kendimizi kasmadan, gülünebilecek yerlerinde istediğimiz kadar gülmeye çalışalım. Boş zamanımızı daha çok huzur bulduğumuz sevdiklerimizin yanında geçirelim. Tabi imkan olursa. Evimizin uygun bir yerinde çiçek yetiştirelim, onlarla koşuşalım. Ben denedim çok iyi terapi oluyor.
Sağlık çok önemlidir, kıymetini iyi bilmek lazım. Eğer sağlığımız iyi ise üzerine titreyelim, bozuksa da yardım isteyerek düzeltmeye çalışalım. Hayatımızdaki en değerli hazinemiz sağlığımızdır çünkü. Onu kaybettiğimiz an, yaşamın bütün cazibesi kaybolur, hem vücudumuz hem aklımız dengesini kaybeder. İnsan kalbi kırmamaya da özen göstermeliyiz. Sonradan vicdan azabına sebep oluyor. Vicdan insanın iç denetimidir. Suçluluk ve pişmanlık duymamak için insan ilişkilerinde daha hassas olmak lazım.
Sevdiğiniz insanlara onları sevdiğinizi fırsatlar çıktıkça söylemekten çekinmemeli. Bu iletişim karşılıklı ilişkiyi güçlendirir, ruh sağlığımıza iyi gelir. Kaliteli bir yaşam, aldığımız nefesin çokluğu ile değil, hayatımıza kattığımız güzelliklerle ölçülür. Bunu hiç unutmayalım.