Aslında yazımınbaşlığını; “Bilen perdenin arkasını da görür!” diye yazmıştım ama değiştirip;“Bilgisizliğini bilmek!” diye değiştiriverdim.
Bilmenin sınırı yokturaslında, insan okudukça, gezdikçe ne bileyim tecrübeli insanları dinledikçebilgisizliğini daha çok biliyor.
Bunları niye yazıyorum,hepimizin aynı yöne bakması gerektiği şu günlerde bakıyorum da zihnimizdağılmış, farklı yönlere bakar olduk. Bunun nedeni ya bilgisizliğimiz ya dahadiselere farklı gözlükler ya da farklı katlardan baktığımızdan geliyor olsagerek.
Hani diyorlar ya, sözkonusu vatansa, gerisi teferruat! Şunu söylemek istiyorum. Allahgöstermesin gemi batarsa, bizim fikir ayrılıklarımız ya da sucu, bucu olmamızınhiçbir değeri olmasa gerek. İşte Suriye’nin durumu ortada! Düşünmez miyiz?
Ramazan Kurtoğlu hocam,önceki gün şöyle bir mesaj atmış; “Asgari müştereklerini kaybetmiş birmillet parçalara bölünür ve her parçası kendini bir millet sanır veemperyalizmin oyuncağı olur.
Zannederim, bu tespitikatılmayan bir akıl sahibi yoktur…
AKLI BAŞINA GELENLER
Hafta sonu haberleriniokurken, .", İran lideri Ali Hamaney'in “Türkiye, İran veIrak arasında tesis edilen birliktelik sayesinde, ABD ve Siyonist rejimin fitnetohumunun filizlenmesinin önüne geçilmelidir” Sözleri dikkatimi çekti. Demekki, İranlılarında aklı başına gelmiş, deyi verdim içimden.
Bu arada gazeteleri deokumaya devam ediyorum. Her gazeteden bir yazar seçtim kendimi, önce manşetlersonra köşe yazılarını okuyup, değerlendirmeler yapıp, notlar alıyorum. Sonradayazıma başlıyorum işte.
İsterseniz gelin,bugününana konusan geçelim. Biliyorsunuz, Irak’ın kuzeyindeBarzani üzerinden bir plan yapıldı. Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYDüzerinden yürütülen proje siyonizmin bir planıdır, bunu da herkes görüyor.Okuyucularım bilir, bu tespiti, en az on yıldır yazıyorum. Çünkü siyonizmin ‘Büyük İsrail’ hayalini biliyorum. Evanjelistleri takip ediyorum. Hadise şu Kandil’le Erbil aynı çokuluslu müdahaleler zincirinin iki ateşli cephesiolarak yola çıkmışlar. Aslında hedef önce Türkiye idi, 15 Temmuzbaşarılı olsaydı, sonra İran’dı (Allah esirgedi, şimdi bölünmüştük. )Sonraİran’dı.
Plan şu; “Irak ve Suriye gibi,Kerkük’le Halep aynı oyunun parçası haline getirildi. Bölgenin etnikyapısı ve kültürel, dini değerleri kullanılarak, müslümünlar birbirinedüşürülecek….
EN BÜYÜK TEHDİTTÜRKİYE’YE
Şu anda bir nevi BirinciDünya Savaşı dönemi yarım kalan işgal haritası uygulanmakta Haçlılarınbölgeye akınına bir istiladır. Ancak, Ortadoğu bataklığında batacaklar.Çünkü büyük hesabı yapan yapıyor..
İbrahim Karagül Cumagünkü yazısında bu bağlamda öyle bir tespit yapmış ki, o yazının tamamınıokumanızı öneririm. Hedef Türkiye’dir diyor ve ekliyor; “ Irakve Suriye’de tezgahlanan yıkım, bir adım sonra Türkiye’ye, İran’a, SuudiArabistan’a yönelecektir. Bu açıktır, niyet de program da nettir. Artık bugerçeği, bu tehlikeli gelecek planlarını görmemek büyük bir hüsrandır,akılsızlıktır, körlüktür.
Evet, Karagül’ün dediğigibi; “Bu tehdidi, hesapları gizlemek ihanettir, bölgedeki bütün milletlere,ülkeleri, insanlara hakarettir. Hal böyle iken, sadece örgütlerin değil,arkalarındaki patronlarının ajandalarını pazarlayanlar, yarın Türkiye’ninbölünmesi için de sahaya sürülecek zihinsel terörün mensuplarıdır….”
Evet, okumak, düşünmek,uyanmak gerek.
Şimdi bölünmek değil,bir olmak zamanıdır.
Aksını düşünen vesiyonizmin bilerek veya bilmeyerek oyuncağı olanlar vebal altındadır.
Kalın sağlıcakla. (Bukonuya yarın devam edeceğim inşallah!