Beş gün sonra saat 4:17’yi gösterdiğinde tam beş ay dolacak. Geçen beş ayın içinde ikinci bayram olan Kurban Bayramı geldi-geçti. Ama nasıl…

Bayramlarda depremle birlikte hayatlara vurulan neşterin acısı daha da can yakıcı hale gelmektedir. Öyle diyor acılı yürekler…
Hoş söze ne hacet, Kahramanmaraş’ta artık “deprem mezarlığı” adında bir mezarlık var. Bu tarifsiz acının en büyük delilidir. Yıkılan ve yıkılmayı bekleyen dökük binalardan, toz duman içinde kalmış caddeler- sokaklardan sonra…
Normalde her bayram geldiğinde, insanları bir telaş sarar. Her evin alınacak listesi vardır. Kurbanlık, bayramlık kıyafet, ikram edilmek üzere şeker-çikolata listede ilk sıradakilerdir. Çocuklar bayramın gelmesine en çok sevinenlerdir. El öpmenin, harçlık almanın, şeker biriktirmenin heyecanı vardır. Bunlar bayramın alışık olduğumuz görüntülerdir. Fakat! Bir bayram görüntüsü daha vardır ki, insanın içine işler. Tıpkı Kahramanmaraş’ta olduğu gibi
Kahramanmaraş bu bayram da acımızı nasıl azaltırız ya da daha az nasıl hissederiz telaşındaydı. Akıllarda yine bir yığın sorular; ekonomimiz nasıl ayağa kalkacak? Fabrikalar eskisinden de iyi olacak mı? Gidenler geri dönecek mi? Evimiz ne olacak? gibi düşüncelere dalmışken dillere bir türkü dolanır, hani şu hepimizin bildiği “Bayram gelmiş neyime” türküsü işte. Memleketimin insanının duygu halini, duygu dünyasını yansıtan…
Bu türküyü gurbette bayram geçirenler, sılada sevdikleri kalanlar, sevdiklerinden ebediyyen ayrı düşenler, geçmişte mutlu günler bırakanlar iyi bilir söyler. Birde Kahramanmaraş depremden sonra belledi, söyledi. Dil söylemese de kalpler, gözler söyledi. İçten içe…
Bayram gelmiş neyime anam anam garibem
Kan damlar yüreğime anam anam garibem…
Farkındayım konudan konuya atlıyorum gibi olacak ama birkaç cümle ile de olsa yazmam gereken çok konu var!
Bu yıl kurbanlık kaç kişi alabildi henüz sayı belli değil. Tek bildiğim yedi binden başlayarak yukarı doğru giden fiyatlar nedeniyle alımın düştüğü tahmin edilebilir. Depremde işini kaybedenler bir tarafa asgari ücret net 11 bin 402 TL olsa da bu fiyatlar bir hayli yüksek gelmiştir diye düşünüyorum.
Bir diğer konu, bayramda önemli ziyaretçileri vardı Kahramanmaraş’ın. Acısına derman olmak adına…
Bayramın birinci günü Çevre ve Şehircilik bakanımız Mehmet Özhaseki ziyarete geldi. Ve Kahramanmaraş’a şu sözlerle seslendi. “Hızlı davranmaya çalışıyoruz, kolay değil. Bu şehirlerimizde hayatı normale döndürmenin yollarını arayacağız. Onun için çalışıyoruz. Bütün bu hasarın altından kalkılacak, inşallah biz bunları yaparız, gücümüz yeter…”
İkinci gün Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz, asrın felaketine, asrın dayanışmasıyla karşılık verildiğine vurgu yaptı. Konuşmasının devamında depremden etkilenen illerimizde vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak, onları yeni, güvenli yuvalarına yerleştirmek için tüm imkanlarla sahada olduklarını ifade etti.  
Son olarak bayramın üçüncü günü, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı Kahramanmaraş’ta ziyaretlerde bulundu. Büyükşehir Belediyesi’nde gerçekleştirilen toplantı sonrası bazı rakamlara dikkat çekerek açıklamalarda bulundu. Açıklamanın önemli cümlesi ise şuydu. “Kahramanmaraş, tarım ve orman alanında marka şehir olmayı hak eden illerden bir tanesi. Bakanlık olarak bizler de Kahramanmaraş’ın bu özelliğini ortaya çıkarmak adına 2023 yılı içerisinde yatırım programında olan ve devam eden projelerimizi hızla hizmete alacağız”
Özetle Sayın Bakanlarımızın açıklamalarının ortak noktasındaki cümle “Biz buradayız ve bu şehir için çalışıyoruz” Kahramanmaraş başta Cumhurbaşkanımız liderliğinde, sizlere inanıyor, güveniyor! Bunu da seçimlerde vermiş olduğu yüzde yetmişten fazla oy oranıyla ortaya koymuştur.
Dileğimiz, yapılacak tüm hizmetlerin, sağlanacak desteklerin, verilecek kredilerin hızlıca en kısa sürede uygulamaya geçmesidir. Hem de sanayisi, turizmi, işgücü –özetle- Kahramanmaraş mücadele etmekten vazgeçmeden…
Çünkü Kahramanmaraş çok yorgun!
Sağlıcakla kalın