"Bugün geri dönüpbakıldığında, 1960 ve 70'lerde üretilen önemli sanat yapıtlarının, yalnızcaBiçimciliğe bir tepki olamayıp, Minimalistlerin, Yeni Dadacı ve Popsanatçıların sanata ilişkin kabul edilmiş önermeleri sorgulama eğilimlerinin debir devamı olduğu görülür. Eylemler (Actions), Yoksul Sanat (Arte Povera),Vücut Sanatı(Bady Art), Kavramsal Sanat (Conseptual Art), Yeryüzü Sanatı(EartArt), Fluxus, Oluşumlar (Happenings), Gösteri Sanatı (Performance Art) ve SüreçSanat (Process Art) başlıkları altında sınıflandırdığım sanatçıların tümü,yalnızca resim ve heykele karşı alternatif teknik ve malzemeleri bulmaklakalmamış, bir yandan gelecek kuşaklar için sanatçının ve izleyicinin rolü ilesanat nesnesinin statüsünü yeniden biçimlendirirken, bir yandan da, sanatıntanımını genişletmişlerdir"
Bugünün sanatını tekrar biçimüzerinden (sonuçta işçilik biçime ait bir kategoridir) kavramaya çalışmanınbizi doğru yerlere götüreceği şüphelidir. Orhan Cem Çetin yazılarında her nekadar sanatta düşüncenin ön plana geçtiğinden bahsetse de biçimsel kategorilerikullanmaktan ve onlara vurgu yapmaktan geri kalmaz: "İşçilik pek önemlideğil. İşçiliği kimin yaptığı da pek önemli değil. Sanatçı sadece düşünüp işibaşkasına yaptırabiliyor. İyi valla. Neyse. Bu tabii insanlık için yeni birdurum değil. Biliyorsunuz muharebeleri hep komutanlar kazanmıştır". Burdayanlış anlamlara izin vermemek için yukarıdaki cümleleri nasıl anladığımıbelirtmeliyim. Sanatçı işlerinde kullandığı teknik süreçleri kendigerçekleştirmelidir. Aksi halde yapıtı üzerine bir gölge düşmekte. Hemen şunubelirtmek gerekiyor "çağdaş sanat"ta önemli olan imge üretmek değil,o imgeleri bir anlam dizgesi içinde konuşturabilmektir mesele.
Buradan bakıldığında SANAT'ın-artık önüne çağdaş koysanız da olur koymasanız da !- temsiliyet ilişkilerindekullandığı öykünme, metafor, simgeleme ve simülasyon gibi süreç ve yöntemlerlebir dil olduğu kesindir. Forum köşesinde sayın Çetin'in yukarıdaki"işçilik" bakış açısı üzerine , "sanatçıların teknik süreçlerüzerinde tamamen bir hakimiyet kurmaları beklenebilir mi? Ya da beklenmeli mi?Diyelim ki video ile işlerini yapan bir sanatçıdan iyi bir 'montaj masası'performansı mı bekleyeceğiz" demiştim. (Buradaki montaj masası anlatımdili olan kurgulamayı kastettiğinden yönetmenlik bilgisini de içine alır) Banaverilen cevapta " Kamil Şenol'un verdigi örneklere içerledim. Montajmasası, folyo kesimi gibi. Bunları lütfen geçelim. İşçilik ile yaratıcılığıayırt edebilecek durumdayız hepimiz. Yani mimar ile inşaatçıyı. Fotoğrafçı ilekaranlık odacıyı. Yazar ile dizgiciyi tabii ki aynı kategoridedüşünmüyoruz." diyor Çetin. Şimdi bir kez daha anlamaya çalışıyorumişçilik ile yaratıcılık aynı şey olmadığını göre (ki Çetin bunu hepimiz ayırtedebiliriz diyor) bir sanat yapıtında temel belirleyen "yaratıcılık"ise işçiliğin güme gitmesinden niye şikayet edilir. (Günümüz sanatında"yaratıcılık" meselesi çok ayrı ve uzun bir tartışma konusu olduğuiçin bu kavramı da ihtiyatla kullandığımı belirtmeliyim.) Yukarıdakimimar-inşaatcı, yazar-dizgici vb. ikilikler sanatçı ile teknik süreçlerigerçekleştirenler arasında neden kurulmuyor. Çetin'in, "Sanat Geldi HoşGeldi I" başlıklı yazısında kullandığı "işçilik" ile banacevaben forumda yazdığı yazıda kullandığı "işçilik" farklı anlamlaramı geliyor acaba? Folyo kesiminin bir abartı olduğunu zaten söylemiştim; amaÇetin'in gerekirse yapıta çift imza atılmalı önermesi karşısında, sanatçınınyapıtına sahip çıkabilmesi için (sonuçta sanatçı kıskançtır!) teknik süreçleritek başına gerçekleştirmesi gerekliliğinin mantıki sonucudur bu!
Orhan Cem Çetin, okumadığımı düşündüğü art-istdergisinde yer alan yazısında temel olarak kalite sorununa kafayı takmışfotoğrafçıları eleştirip, sanatta düşüncenin önemini vurgularken; sonuçta gelipdayandığı nokta yine biçim üzerine yoğunlaşmakta: "...fotoğrafçılar, ellerindekideğeri giderek yükselen, sayısız kullanım biçimlerine açık, üstünegidilebilecek sayısız ve derin kullanım alışkanlıkları bulunan bu benzersizmalzemenin adeta esiri olmuşlar. Bu gözde malzemeye hakim olduklarının vebundan kaynaklanan önemli avantajlarının farkında değiller. Sanatta işçiliktençok düşüncenin öne geçtiği günümüzde, kendilerini hiç kafa yormaksızın sanatçısayan fotoğrafçılar biraz zahmet edip fotoğraflarla birlikte düşünce deüretseler, şimdi ellerinde altın fırsat var." (bold benim) Aslında burdazımmi olarak teknik süreçlere hakim olanların daha iyi yapıtlar üreteceği fikrivar.