Türk Ocakları Kahramanmaraş Şubesinin tertiplediği Ocakbaşı Sohbetleri’nde; “Çin’in 2050 Yılı Ekolojik Hedefleri Bağlamında; Ekolojik Medeniyet Mi? Yoksaq Medeniyetlerin Eko-Hegemonyası Mı?” konulu söyleşisiyle; KSÜ Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kadir SALTALI konuşmacı olarak yer aldı. 16 Mayıs 2024 Perşembe akşamı Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneği (MESDER) de gerçekleşen programa çok sayıda akademisyen ve konuya duyarlı izleyiciler katıldı.
Türk Ocakları Kahramanmaraş Şube Başkanı Sayın Kemal Yavuz ve Hars heyeti başkanı Sayın Prof. Dr. İbrahim Solak’ın açılış konuşmasıyla başlayan program, izleyiciler tarafından pür dikkat dinledi. Program konuşmacısı. Prof. Dr. Kadir Saltalı, dünya üzerinde ekolojik dengenin nasıl bozulduğuna dair bilgiler aktararak sözlerine şöyle başladı:
DÜNYADA SANAYİLEŞMEYLE BİRLİKTE KONTROLSÜZ SERA GAZLARININ ATMOSFERDE ARTMASI KÜRESEL ISINMAYA NEDEN OLDU
“Ekolojik denge nasıl bozulmaya başladı; tüm dünyada sanayileşme ile birlikte kontrolsüz bir şekilde sera gazlarının atmosferde miktarının artması; iklim değişimine ve küresel ısınmaya neden olmaktadır. 18. ve19 yy da sanayileşme ile birlikte doğal dengede bozulmalar başlıyor. 20 yy ivme kazanan bu trend hazla ilerliyor. Soğuk savaş döneminde küresel işaretler görülmeye başlıyor ve bilim dünyasından uyarılar geliyor. Atmosferde CO2 artışı güneşten gelen ışınların geri dönmesini engelliyor ve bir sera görevi görüyor. Bu nedenle küresel ısınma ve iklim değişimi meydana geliyor.
1972 Stockholm’de Birleşmiş Milletler İnsani Çevre Konferansında «Sürdürülebilir Kalkınma» gündeme gelmesi. Çin’de “Ekolojik Medeniyet” kavramı ilk olarak 1984 yılında tarım ekonomisti Qianji Ye tarafından kullanılmıştır. 2007 yılında 17. Kongresinde ilk kez “Ekolojik Medeniyetin İnşası” önerilmiştir. Bu yaklaşımı Çin kalkınma planlarında yer almıştır.”
ÇİN’İN TOPLAM ENERLİ ÜRETİMİNİN % 60’I KÖMÜRDEN ELDE EDİYOR
“Çin 2049 yılına kadar tamamlamayı planladığı öncelikli alanlardan birisi ekolojik üretimdir. Çin 2015 yılında eko-tarım, eko-köyler ve eko-kentleşmeyi kalkınma planlarına dâhil etmiştir. Çin Kuşak Yol Girişimi bağlamında; Çevre Koruma, biyo-çeşitliliğin korunması ve iklim değişikliği konusunda sorumluluk yükleneceğini taahhüt etmiştir. Çin kaynaklarına göre; Çin’in ekolojik uygarlık önerisi, ekolojik emperyalizmin karşısına dikmiştir. Çin 2020 yılı Çevre performansı endeksine göre 180 ülke arasında 120 sırada. Afrika’daki 11 kömür santralinin 10’u devlet ortaklı Çinli şirketler tarafından gerçekleştirildi. Çin hızlı büyüme oranlarını yakalarken 1990 ile 2017 yılları arasında ülkenin karbon gazı salınımı ise dört kat arttı. Çin daha önce yapılan tahminlerde 2030 olarak öngörülen dünyanın en fazla sera gaz salınımı yapan ülkesi unvanını 2007’de yakaladı. Çin’in toplam enerji üretiminin % 60’ı kömürden elde ediyor.”
ÇİN’İN KÜRESEL SAYGINLIĞINI KORUMAK İÇİN “KUŞAK YOL” POLİTİKASI GİRİŞİMİ
“Çin ulusal çıkarları çerçevesinde çevre ve enerji güvenliğini garanti altına alırken ekonomik sürdürülebilirlik ile küresel saygınlığını koruyacak politikalar peşinde. Bu politikalardan birisi de Kuşak Yol (KYG) girişimidir. Çin’in Avrupa ile bağlantısının kesilmesi ABD stratejisinin ayrılmaz bir parçası olarak değerlendirilmektedir. Bu çerçevede, KYG’nin gelişmesinin önlenmesi de ABD’nin amaçları arasında yer almaktadır. Çin lideri XiJinping, Çin Komünist Partisi 20. Genel Kongresi'ndeki son konuşmasında: “Dünya yeni bir döneme girdi; çalkantı ve değişim dönemine. Çin'i bastırmaya ve kontrol altına almaya yönelik dış girişimler her an artabilir. Bu nedenle olası tehlikelere karşı daha dikkatli; en kötü senaryolarla başa çıkmaya hazırlıklı ve şiddetli rüzgarlara, dalgalı sulara ve hatta tehlikeli fırtınalara dayanmaya hazır olmalıyız”
ÇİN, KUŞAK YOL POLİTİKASIYLA KENDİSİNE BİR ÇIKIŞ KAPISI ARIYOR
“Bölgede Hint-Çin gerilimi nedeniyle Hindistan’ı da yanına almaya çalışan ABD, doğal müttefiki Japonya ve Güney Kore ile birlikte Çin’i karadan ve denizden baskılamaktadır. 2021 yılı Eylül ayında ABD, İngiltere ve Avustralya nükleer denizaltılarda kullanılan teknolojinin paylaşılmasını da içeren bir savunma anlaşması (AUKUS) yaptıklarını açıkladı. ABD-İngiltere- Avustralya arasındaki anlaşması 'AUKUS‘ Çin'e karşı yapılan bir antlaşmadır.Çin; “Üçüncü ülkelerin çıkarlarını hedef alan dışlayıcı bloklar kurulmamalı veüç ülke özellikle de, Soğuk Savaş dönemi düşünce şeklinden ve ideolojisinden kurtulmalı” diyor. Çin’in Güney Çin Denizinde hakimiyet mücadelesi Çin İle bölge ülkeleri arasında güç mücadelesine dönüşüyor. Bu nedenle bölgede anlaşmazlık noktaları var. Çin güney ve doğudan baskılanırken kendisine çıkış kapısı aramaktadır. Bu çıkış kapısı Kuşak Yol girişimidir. Bu girişimin ana hatları aşağıda haritada verilmiştir.”
ÇİN, YÜZDE 40’LIK ORAN İLE AFRİKA’NIN ALT YAPI YATIRIMLARINDAN EN BÜYÜK PAYI ALDI
“Çin'in Afrika ülkelerinin büyük ölçüde gelişmemiş altyapısına yaptığı yatırımlar kamu hizmetleri, telekomünikasyon, doğal kaynaklar, liman inşaatı ve ulaşım gibi kilit alanları da kapsıyor. Çin Afrika ülkelerine 2000 yılından bu yana 148 milyar dolardan fazla kredi verdi. Çin'in sahip olduğu 10 binden fazla firma şu anda Afrika kıtasında faaliyet gösteriyor. Çin’in kıtada 300 milyar dolarlık yatırım var. Rakamlar Çin’in kıtada altyapı yatırımlarında rakiplerini geride bıraktığını ortaya koyuyor. 2011'den bu yana Çin, yüzde 40'lık oran ile Afrika'nın altyapı yatırımlarından en büyük payı aldı.”
ÇİN TÜRK CUMHURİYETLERİ İLE İLİŞKİSİ (C+C5 Zirvesi)
“Dışişleri bakanları düzeyindeki ilk "C+C5" toplantısı (Çin+Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türmenistan, Tacikistan) 2020'de yapılmıştı. Ardından dışişleri bakanları, 2021'de Çin'in, 2022'de ise Kazakistan'ın ev sahipliğinde bir araya gelmişti. C+C5 liderler zirvesi ise 18.05.2023 tarihinde Çinlilerin Göktürk devletini vergiye bağladığı Tang Hanedanlığının merkezi olan Şian şehrinde yapıldı. Zirvenin yapıldığı yer diplomasi dilinde bazı sinyalleri vermektedir. Vergiye bağlamak kontrole almak manasına da gelir. Verilmek istenen diplomatik sinyaller ile birlikte bazı antlaşmalar yapılmıştır. Bu antlaşmalar; Kurumsal yapının güçlendirilmesi, Ekonomik ve ticari bağların genişletilmesi, Ulaşım bağlantılarının derinleştirilmesi, Enerji işbirliğinin genişletilmesi, Yeşil inovasyonun teşvik edilmesi, Kalkınma için yeteneklerin geliştirilmesi, Medeniyetler arası diyalogun güçlendirilmesi, Bölgesel barışın korunması.”
KUŞAK YOL PROJESİNE KARŞI IMEC PROJESİ
“Çin ve Hindistan’ın tarihsel sınır sorunları nedeniyle bu iki ülke arasında bir mücadele söz konusudur. Çin’in Kuşak Yol girişimine alternatif olarak ortaya atılan bu koridor finansman yönü açıklanmamıştır. Ancak, bu koridorda Türkiye saf dışı edilmektedir. Bu koridor Çinin Ortadoğu’da dengelenmesi ve güç mücadelesinin farklı bir versiyonu olarak değerlendirilebilir. Ortadoğu’da 6 aydan beri devam eden Gazze savaşının bu koridor ile bağlantısı ayrı bir değerlendirme konusudur.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hindistan’da yapılan G20 zirvesi sonrası yaptığı açıklamada, “Hindistan-Ortadoğu-Avrupa Ekonomi Koridoru Türkiyesiz olmayacağını,doğudan batıya giden yol için en uygun hattın Türkiye üzerinden geçmesi gerektiğini ifade etmiştir. Bu bağlamda Türkiye Kalkınma Yolu Projesini Gündeme taşımıştır.”
AMACA ULAŞMADA, ARAÇLAR ÖNEM TAŞIR.
“Çin, Kuşak-Yol girişimi ile yalnızca ekonomik bir amaç yürütmemekte aynı zamanda Batı değerlerinin karşısında yer alan, merkezinde kendisinin ve Çin değerlerinin bulunduğu yeni bir dünya düzeni kurmaya çalışmaktadır. İpek Yolu merkezli gelişmelerde, başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere diğer Türk Cumhuriyetlerin medeniyet ve değerler merkezli argüman oluşturmaları büyük önem taşımaktadır.
Çin Amerikan hegemonyasını Kuşak-Yol ve Eko-Medeniyet yaklaşımı ile yumuşak güç ve barışın gölgesinde yenilgiye uğratmanın gayreti içerisindedir. Bu bağlamda; Çin kendi merkezli yeni bir uluslararası siyasi ve ekonomik sistem kurmak istiyor. Kuşak-Yol`un ekonomik amaçları dışında siyasi amaçlarının da bulunduğunu göz ardı edilmemeli. Bölgesel ve küresel hakimiyet teorilerinde özellikle vurgu yapılan bu bölgede, Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri ulusal çıkarları ve geleceği için mevcut olan ortak çalışmalar yanında, kendilerine özgü amaçları ve stratejilerini daha da geliştirilmesi önem arz etmektedir.”
Kahramanmaraş Türk Ocağı Şubesi tarafından tertiplenen Ocakbaşı Sohbetleri her zaman olduğu gibi katılımcılar tarafından ilgi ile izlendi. Toplantı, soru-cevap bölümü ardından Hars Heyeti Başkanı Prof. Dr. İbrahim Solak tarafından kapanış ve teşekkür konuşmalarıyla tamamlandı.
Bu vesile ile; programı tertipleyen Kahramanmaraş Türk Ocakları Şubesine, program konuşmacısı . Prof. Dr. Kadir Saltalı, Mesder Kahramanmaraş Edebiyat ve Sanat Derneği’ne ve izleyicilere çok teşekkür ediyoruz.
Selam ve sevgilerle.