Cuma müslümanların bayramıdır. Müminler, Cuma Gecesinden başlayarak bu kutlu güne hazırlanırlar. Cuma gününün fazileti ile ilgili, Hocamız Ömer Paksu, bir sohbetinde bu günün Kadir Gecesi kadar kutsal olduğunu, bu nedenle her müslüman , Cuma’ya ayrı bir önem verir. Cuma gecesi namazına gider, sabahında banyosunu yapar, iç çamaşırlarını değişir v.s Cuma günlerini, önemli kılan elbette, cem olmak ve namazdaki hutbenin bütün topluma  kapsayan bir eğitim olmasından geçiyor. Bu nedenle yazımdı,  Cuma Hutbeleri ile ilgili vatandaşın düşüncelerini gündeme getirmek istiyorum. Artık memurlar için Cuma Namazı serbestliği geldi, çok da iyi oldu, ibadet özgürlüğü temel insan hakkıdır ve hak yerini buldu… Gelelim esas konumuzu, eskiden Cuma Hutbeleri İmam Hatipler kendileri hazırlardı. Yerel olurdu, cemaatin talepleri göze alınırdı. Bu durum, bazı sorunlara sebep oldu. Bu defa müftülük bünyesinde hutbe ekibi kuruldu, onlar hutbe konusunu belirlediler. Şimdi ise Diyanet İşleri Başkanlığınca hazırlanıyor, daha akademik oluyor, ancak yerel değil. Bu birinci konu. İkinci konu, bazı imam hatipler, hutbe öncesi vaiz veriyorlar. İyi de oluyor, ancak ezan okunuyor, bazı imam hatipler hale sohbete devam ediyor, bu ikinci konu. Peki model hutbe nasıl olur?   ASR-I SDET HUTBELERİ Hemşehrimiz Eski Hatay Müftüsü(Akbaba) Asr-ı Saadet Hutbeleri adlı bir kitap yayınlamıştı. Tamamını okumuştum. Orada dikkatimi çeken iki konu vardı. Birisi hutbelerin oldukça kısa olması ki, süre 5-10 dakiki bir zamanı alıyordu. İçerik ise özlü ve kısa cümlelerle, bir çok şeyi anlatır durumda hazırlanmıştı. Bu konuya tekrar geleceğim. Diyeceğim şu ki, Cuma Günleri cemaat namaza koşuyor, beş vaktini kılmayan gençler bile çok şükür bu namaza önem veriyor. İmam Hatip kardeşlerimiz bu nedenle, hutbeleri çok iyi okumalı, gerekirse ayet ve hadisler ile konuyu desteklemeli, ancak gerektiğinden fazla uzatmamalı. Her işte olduğu gibi, burada da emek, yapılan işe değer katacaktır, unutulmamalı.   EFENDİMİZİN HUTBELERİ Peygamber Efendimiz'in İlk Hutbesi Ranuna Vadisinde gerçekleşmiş, bu yazıyı yazmadan önce internetten buldum, okudum 4.5 dakika sürdü. Hemen girişinde, Cuma’nın farz oluşu ile ilgili şu bilgiler yer alıyor; “Biliniz ki, Cenâb-ı Hak, içinde bulunduğum yılın bu ayında, bugün şu bulunduğum yerde cuma namazını kıyâmete kadar üzerinize farz kıldı. Hayâtımda veya benden sonra âdil veya zâlim bir imamı olduğu halde önemsiz gördüğü veya inkâr ettiği için, kim bu namazı terkederse, Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin ve hiçbir işine hayır vermesin. Biliniz ki, böylesini, tevbe etmedikçe, ne namazı, ne zekâtı, ne haccı, ne orucu, ne de herhangi bir iyiliği Allah katında bir değer taşır. Ancak, kim tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder.” Hutbenin devamında infaktan bahsediyor ve ikinci bölümde ise Allah’a(CC) tesbih ve zikir ediliyor. Bu kadar. Buradan yorumla, imam hatiplerimiz hutbelerini kısa ve özlü hazırlamalı,  aslında bizlerinde yazılarımızı uzatmaması, okuyucularını sıkmaması gerekiyor. Bu nedenle bu gün kısa keselim. Allah Cumanızı mübarek etsin. Kalın sağlıcakla.