Tevrat’ıokuyorum, bilmediğim birçok tarihi hadiseleri öğreniyorum. Sonra peygamberlertarihini okudum, insanların bugünden farklı olmadığını gördüm.
Dolayısı iledün insanlar neyse, bugün de o, yarın da o olacak. Değişen, insanın bakış açısıolmuş, her peygamber ümmetini ikna etmede zorlanmış, kimisi hak ve hakikat yoluolan, doğruları tercih etmiş, çoğu insanlar ise günah çukurlarını tercihetmişler…
Âdem(as) ileoğullarının hikayesini bilirsiniz, Habil ile Kabil; hikayeyi anlatacak değilimama bugün insanların bir kısmı Habil, diğer bir kısmı Kabil olarak aynı kenditercih ettikleri yolda yürüyorlar…
Sonra diğerpeygamberler gelmiş, her azıp sapmış millete gönderildiği gibi Şuayip(as) dakendi ümmetine gitmiş, ticarette azıp sapmış insanlara alış-verişte hileyapmamalarını söylemiş ama olmamış, sonunda Rabbimiz cezalandırmış…
Lut(a.s)ümmetinin hikâyesini de bilirsiniz, eş cinselleri anlatır. O da başaramamış,sonunda bir sayha, hepsi oracıkta taş kesmiş…
Musa(as) ileFiravun’un hikâyesini bilmem kaç defa dinledik.
İbrahim(as)ile Nemrut kâfirinin çatışmaları bir ibret değil vesikası değil mi?
Daha kimleritanımadı ki insanlık…
Ya hakkısavunmuş insanlık ya da batılı…
Aslında herikisi bir arada yürümüş yollarına ve bugüne gelmiş insanlık…
Demek kihayat tercihlerimizin bir sonucu ve her insan tercihinin sonuçlarına dakatlanmayı bilmeli.
HAYATTERCİHLERİMİZİN BİR SONUCU İSE
Madem hayattercihlerimizin bir sonucu öyle ise tercihlerimizde etkili olan unsurlaradikkat etmek gerek.
Anne ve bababizim tercihimiz mi? Bilmiyorum ancak bildiğim bir şey var ki, ebeveyn birçocuk için büyük bir şanstır Helal rızıkla, besmele ile kazanılmış bir çocuktanbahsediyorum…
Yine öyleanneler biliyorum ki, çocukların terbiyeli yetişmesi için her türlü gayretigöstermiş, topluma faydalı bireyler yetiştirmişler. Bu süreç içinde ebeveyn hertürlü fedakârlığı çocuğu için yapmış, iş kurarken, evlenirken de o anne vebabalar çocuğuna her türlü desteği vermiş. İşte öyle anne ve babalarıneli de öpülür, ayağı da…
Keza öyleanne ve babalar da vardır ki, keşke olmasaydı dersiniz. Detaylandırmayacağım,çünkü kötü örneği anlatmak da bazen kötülüğe sebep oluyor…
Yine bizidoğru tercih yapmaya zorlayan etkenlerin başında ilkokul öğretmeni gelir. Öyleöğretmenler biliyorum ki, öğrencisini kendi öz çocuğundan ayırmaz. Onlarıngüzel ahlaklı olması için her türlü çabayı gösterir. Ne mutlu böyleçocuklara!
Ustalar dabir öğretmendir…
Bağlandıklarıcemaatlerdeki hoca efendiler.
Arkadaşlığı, bir cümle ile geçmek istemiyorum. En büyük felaketlere kötü arkadaşlarla giderinsan.
Eşimiz, hayatarkadaşımız da çok önemli. Kadın var erkeğin saçlarını severek, sabah namazınakaldırır. Öyle kadınlar da var ki, yine yazmak istemiyorum erkeğini çıldırtır…
Böylekadından da, erkekten de eş olmaz…
Okunankitaplar.
İzlenenfilmler v.s.
Bir de maneviarkadaşlarınız vardır, şeytanlar, melekler, şeytanlaşmış insanlar, nefsinizgibi. Bunlarla mücadele de gerekiyor. ..
İşte tümbunlar insanı iyiye, güzele, doğruyu yönlendiren etkenlerdir.
Son sözolarak şunu söylemek isterim. İnsan doğru ve yanlış arasında daima tercihlerdebulunur. Eş seçiminden, okunan kitaba kadar…
İşte, doğrutercihler yaparsanız, doğru sonuçlara ulaşırsınız.
Yanlıştercihle girilmiş yolun sonu, inanın uçurum da biter…
Er veya geç.Su testisi suyolunda kırılır.
Kalınsağlıcakla.