Milli Eğitim Bakanlığımız, önümüzdeki günlerde yeni birsistem hazırlığı içinde olduğunu, gelecek 3 yıl için yapılacak değişikliklerhakkında kamuoyunu bilgilendireceğini açıklamış; ardından her kişi ve kurumunyapılacak değişikliği katkıda bulunması çağrısı yapmıştı.
Bu çağrı üzerine başta eğitimciler olmak üzere, ilimizdede eğitimciler kolları sıvadı. MB Emekli Başmüfettişlerinden Halil Arık, MEMEmekli Şube Müdürlerinden Abdulhakim Eren ve Eğitimci İbrahim Gülsü beyefendilerbakanlığa sunmak üzere 8 sayfalık bir rapor hazırladı.
Rapor henüz kamuoyu ile paylaşılmadı ancak bir suretinieğitimcilerden alarak inceleme fırsatı buldum.
Raporda neler var? Önce kısaca özetleyeyim, sonra dadeğerlendirmemize yapalım. Özete geçmeden önce, bu meslekdaşlarımıza teşekküretmek istiyorum. Çünkü, eğitimi dert edinmişler, yani vatanımızın gelecektekiyöneticileri olan yeni nesil için zaman ayırıp ilimiz adına bir raporhazırlamışlar, şimdi de bakanlığa sunacaklar. Geçelim mi?
OECD ÜLKELERİNDE SON SIRALARDAYIZ
Raporun hemen giriş kısmında, bütün çabalara rağmen eğitimde OECD ülkeleri arasında son sıralardayer alışımıza işaret ediliyor.
KahramanmaraşEğitim Vakfı olarak kendimizi anılan konuda sorumlu tutarak bu raporuhazırladıklarını belirten heyet; ilk olarak Öğretmen Yetiştirme ve SınıfYönetimi konusunda düşencelerini aktarıp; “Milli Bilinci Yüksek Nesiller Yetiştirmek Gerekiyor!” diyor.
Öğretmenliğin eğitim-öğretim ve buna dayalı yönetimişlerini yürüten bir ihtisas(uzmanlık) mesleği olduğunu, öğretmenin branşındadonanımlı olması gerektiği belirtilerek, eski Öğretim Liselerine benzer birmodel önerilmiş.
Yapılması gerekenleri 5 madde halinde sıralanırken, şöyledenmekte: “ Üniversitelerin ilgili bölümleri ile işbirliği içerisinde,yenibir öğretmen yetiştirme modeli geliştirilmelidir. Tıpkı eski öğretmen okullarıson sınıf öğrencilerinin okularda uygulama yapmaları gibi…
Bu bölümün sonunda Maarif davamızın öncülerindenmerhum Nurettin Topcu’nun “Dünyada hiçbir fetih, kaderin sırrına vakıf olanlariçin, sınıf kapısını açmak kadar şerefli değildir!”Sözü iletamamlanmış.
EĞİTİM YÖNETİCİLİĞİNDE
Raporun orta kısımlarında Eğitim Yöneticiliği Atamasındaadil olunması, “Liyakat”a önem verilmesi gerektiği vurgulanmış. Sonra,denetimin ise eskiden olduğu gibi müfettişler tarafından yapılması gerektiğiönerilmiş. Gerekçe ise, öğretmenin eksiklerinin ortadan kaldırılması!” Olarakgösterilmiş.
İlerleyen bölümde, öğretmen ve öğrenci kılıf kıyafetyönetmeliğinin yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtilerek. Liselere geçişte,öğrencilerin yönlendirilmesi gerektiği, buna 8. Sınıfta başlanıp, 9. Sınıftanetleştirilmesi ve bundan sonra Alan Liseleri ile eğitime devam edilmesigerektiği vurgulanmış.(Bana göre en önemli kısmı burası. Yani bütün liseleralan liseleri olmalı deniyor.)
Raporun MeslekiFormasyon ve Akademik Bilgi Kazandırma bölümünde ise çok önemli bir başkakonuya değiniliyor. “ Lise itibariyle öğreneciye mesleki formasyon ve akademikbilgi kazandırıp, bireylerin yetkinliğini artırmak, bireyleri kısa sürede işhayatına kazandırmak eğitim sürecinde zaman kaybını önler! Denilmekte.(Not, butespit çok ama çok önemli!!!!!)
MeslekLiselerindeki öğrencilere ise sınavlarda, kendi alanları doğrultusunda akademikseviyelerine farklı olduğu için, potansiyellerine göre sınava tabi tutulmasıisteniyor.
(Bu durumagöre, liseler alanlara ayrılacak, her alan ayrı sınava tabi tutulacak,üniversitelerde yine Alan Üniversiteleri olacak)
Raporun son kısmında Özel Öğretim Kurumlarına yönelik teklifleryer alırken, eğitimde özelleşmenin teşvik edilmesi ve devletin yükününazaltılmasında fayda olacağı belirtiliyor.
Bu tekliflerin çoğunluğuna katılırım ve derim ki,Anaokulları(3-6) yaş zorunlu eğitim kapsamına alınmalı. İlkokulda davranışlarüzerinde durulmalı ve çocuk her yönü ile tanınmalı. Ortaokul 6. Sınıftayönlendirmeye başlanılmalı ve ruh eğitimine mutlaka yer verilmeli ve bilinmeliki, birde eğitim asla disiplinsizolmaz!”Bunun için Disiplin Yönetmeliği de gözden geçirilmeli!”Diyor ve yazımı tamamlıyorum. Kalınsağlıcakla.