Zor kararları empati kurmaksızın alıyorsak, kısa vadedeistediklerimizi daha kolay elde edebiliriz ama aynı zamanda kızgınlık vegüvensizlik ortamı da yaratmış oluruz.

 Eğer kararımızdanetkilenecek kişilere şefkat ve empati ile yaklaşırsak güven ve anlayışortamı yaratırız. Bu yaklaşımla, onların endişelerini daha ustaca veduyarlılıkla yönetebiliriz. Güven ve anlayış ortamında herkesin sorununuçözebilecek yaratıcı yollar da bulabiliriz ya da en azından bazı endişeleribüyük ölçüde yatıştırabilir ve hafifletebiliriz.

Zor kararlar yine alınmalıdır; ama eğer insanlar sizegüvenirse, yüreğinizin doğru yerde olduğunu hissederse ve verdiğiniz kararınbütüne yararlı bir karar olduğunu anlarsa, büyük olasılıkla onların da onayınıkazanmış olursunuz. Daha da iyisi güven sağlandığında, bu güvenle uzun vadeligüçlü iş ilişkilerin temelini de atmış olursunuz. Böylece hem kısa vadede hemde uzun vadede kazançlı çıkarsınız.

Empatide önce anlamaya çalışılır, sonra hissedilir, dahasonra da çözüm üretilir. Anlamaya çalışmak yargılamaktan farklıdır. Yargılamadasuçlama vardır; doğru veya yanlış, iyi veya kötü tarzında hüküm çıkarılır.Yargılama, muhakeme ve hüküm çıkarmayı kapsar. Bunun sonucunda da etiketlemeolur. Mahkemede kişi yargılanır, haklı veya haksız şeklinde hükme varılır.Empatide hüküm yoktur, ön bilgi vardır. Hükme vardığı an, empatiyi yapmadanbitirmiştir. Yargılama, bütün empatinin sonucunda ortaya çıkması gereken bir durumdur.Eğer yargılamadan kastedilen akıl yürütme ise, insan hayatıyla ilgili kararverirken sadece mantıkla hareket etmiyor, “seviyorum, sevmiyorum, nefretediyorum, nefret etmiyorum” gibi duygusal kararlar da veriyor.

Empati de önemli olan mantık ve duyguyu aynı anda kontroletmek ve adaletli düşünceli karar vermektir. Karşımızdakinin duygu vedüşüncelerini düşünerek daha sağlıklı ve içten iletişimler kurarız.